Buzlar Diyarı Oyununun Yazarı Hasan Bayam: Van tiyatro açısından birçok şehrin önünde
Van'da Üvercinka Kültür Sanat Akademi Buzlar Diyarı isimli çocuk oyunuyla seyirci karşısına çıktı. Oyununun yazarı ve yönetmeni Hasan Bayam Evrensel'e anlattı.
Fotoğraf: Hasan Bayam
Hazal KARA
Van
Üvercinka Kültür Sanat Akademi, ekim ayının başında düzenlediği kültür sanat festivalinin ikinci gününde ekibinin çocuklar ve yetişkinlerden oluştuğu, çevre kirliliği, küresel ısınma ve adaletsizlik konularını işleyen Buzlar Diyarı isimli çocuk oyunuyla seyirci karşısına çıktı.
Akademinin 27 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında Van’da düzenlediği festivalde Türkçe ve Kürkçe sahnelenen tiyatro oyunlarının yanında pantomim gösterimi, felsefe atölyesi, resim sergisi, sinema gösterimi, söyleşiler ve müzik dinletisi gibi etkinlikler de düzenlendi. Merkezin genel sanat yönetmeni olan aynı zamanda Buzlar Diyarı oyununun da yazarı ve yönetmeni Hasan Bayam’la oyunu hakkında ve Van’da tiyatro yapmak üzerine konuştuk.
“BEN DE ÇOCUKTUM AMA BAŞKA ÇOCUKLARI EĞLENDİRMEK İSTEDİM”
Hasan Bayam tiyatro sanatını son iki yılı profesyonel anlamda olmak üzere on yıldır icra eden bir sanatçı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Felsefe ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümleri mezunu olan Bayam son zamanlarda tiyatro yazarlığına yöneldiğini bunda yüksek lisans ve doktorası sırasında anlatı çalışmasının da etkisi olduğunu söylüyor. Bayam’ın tiyatroyla olan macerası çocukluğuna dayanıyor. “Sanırım 12 yaşındaydım Batman’da Bahar Kültür Merkezi tiyatro sanatını icra eden birkaç yerden biriydi. Ben de oraya gidip skeçler izlerdim. Orada başlayan hevesim lisede devam etti ve edebiyat öğretmenimiz Şehmus Hocanın öncülük ettiği bir oyunda asker rolünü canlandırdım. Ardından lösemili çocuklar için palyaço kılığına girip hastaneye gitmiştim. Ben de çocuktum ama başka çocukları eğlendirmek istedim.” diyen Bayam tiyatroya profesyonel anlamda dahil oluşunun üniversitenin tiyatro topluluğu sayesinde olduğunu aktarıyor. “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinin tiyatro topluluğu her yıl bazen bir bazen de iki yetişkin oyunu çıkaran yaklaşık yüz üyesi olan geniş bir topluluk. Dekorundan kıyafetlerine kadar ayrı ekibi bulunan tıpkı devlet tiyatroları gibi çalışan topluluğa hemen dahil oldum. Orada bu işi çok sevdiğimin de farkına vardım.”
Bayam başından geçen zorlu toplumsal süreçleri de tiyatro sayesinde fırsata çeviriyor. “2011 Van depreminden sonra İstanbul’a gidip İstanbul İmpro tiyatrosunda eğitim aldım. Pandemi sürecinde de yapacak bir şey olmayınca İstanbul İletişim Enstitüsünde yeniden tiyatro eğitimi aldım.” diyor.
OYUNUN SAHNE AMİRİ 14 YAŞINDA BİR ÇOCUK
Bayam’ın son yazdığı Buzlar Diyarı oyununda yaşları 14-17 arasında değişen çocuklar yer alıyor. Oyunun sahne amiri de yine 14 yaşında bir çocuk. “Bu oyun, Üvercinka Kültür Sanat Akademi bünyesinde tiyatro eğitimi alan çocukların ilk sahneye çıkışı oldu. Oyunda vermek istediğimiz mesajları hem aileler hem de çocuklar kolaylıkla alabildiği için oyun konusunda aldığımız geri dönüşler de olumlu yönde oldu. Oyunun pedagojik anlamda eğitici olmasına özellikle dikkat ettik.” diyen Bayam’a çocukların hayatında tiyatronun neden olması gerektiğini sorduğumuzda “Çocuklar içinde fantastik anlatı yer alan, hayal dünyasına hitap eden anlatıyı severler. Çünkü çocuğun dünyası buna dayanır ve çocuk anlamlandıramadığı şeyleri analojiyle anlamlandırmaya çalışır. Çocuktaki bu tahayyüle denk gelen anlatılar fantastik anlatılardır. Tiyatro bu anlatının görsel boyutunun da olmasıyla çocuğun hafızasında derin bir iz bırakır.” diyor.
Tiyatro ve edebiyat metinlerini yazarken toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına ne kadar dikkat ettiğini sorduğumuz Bayam “Kuramsal teori dünyadaki her toplum için geçerli değildir. Kültürel farklılıklar, hafıza, gelenek gibi kavramlar bölgeden bölgeye değişkenlik göstermektedir. Rapunzel, Külkedisi gibi masalların evrensel yanları güçlüdür ancak toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına dikkat edilerek yazıldığı söylenemez. Pedagoji yeni bir kavram ama masallar binlerce yıldır hayatımızda olduğu için bugünün çocuk psikolojisiyle masalları yargılayamıyoruz. Tabi bu günümüzde yazılan masalların da bu şekilde olacağı anlamına gelmiyor. Edebiyat derslerinde bize tarif edilen masal kurallarıyla bugün masal yazmak pek uygun değil. Ben metin yazarken yaşadığım bölgedeki çocuğun bu metinlerden ne gibi sonuçlar çıkaracağını önemsiyorum.”
SAHNEDE KÜRTÇE MASAL ANLATMA PROJESİ
Van’da tiyatro yapmanın olumlu ve olumsuz yanlarını sorduğumuz Bayam Van’ın tiyatro yapmaya çok elverişli bir şehir olduğunu söylüyor. Van’da insanların tiyatroya ilgisinin olduğunu ve oyun seanslarında salonun dolduğunu anlatıyor. Ancak bu şehirde tiyatro yapmanın olumsuz yanlarının da olduğunu söyleyen Bayam “Alternatif sahne çok az ve devlet tiyatrosu sahnesine ulaşmak da bir o kadar zor. Oyuncuların günübirlik rahatlıkla oynayacağı sahne yok. Ayrıca sponsor bulmak neredeyse imkansız bunun yanında dekor ve kostüm temini de önemli sorunlar arasında. Yine de Van tiyatro açısından birçok şehrin önünde mesela şehirde amatör tiyatro yapan 10 tane grup sayabilirim. Ayrıca Van, Mencel, Nupelda gibi ekiplerin Kürtçe tiyatro yaptığı bir şehir.” diyor. Bayam’a Kürtçe tiyatro yapmak gibi bir planı var mı diye sorduğumuzda “Bir ay sonra Üvercinka Kültür Sanat Akademi oyuncularıyla bir komedi oyunu sergilemeyi planlıyoruz. Yaklaşık iki ay sonra Athol Fugard’ın Domuz Ahırı oyununu sahneleyeceğiz. Bu oyunlar yetişkin oyunu ve Türkçe sergilenecek. Kürtçe çocuk oyunu sergilemek isterdim fakat Kürtçe oynayacak oyuncu bulamam. Ama çocuklara sahnede Kürtçe masal anlatma projem var.”