23 Mart 2022 13:51

“Bir Arada Yaşarız” araştırması sonuçları kamuoyuyla paylaşılacak

BAYETAV, KONDA ve SAM işbirliği ile “Türkiye’de Bir Arada Yaşarız” adlı araştırma gerçekleştirdi. Araştırmanın sonuçları ile 25 Mart günü kamuoyuyla paylaşılacak.

Görsel: BAYETAV

Reklam

Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV), KONDA ve SAM işbirliği ile “Türkiye’de Bir Arada Yaşarız” adlı araştırma gerçekleştirdi. Araştırmanın sonuçları ile 25 Mart günü BAYETAV Bornova binasında yapılacak etkinlik ile kamuoyuyla paylaşılacak.

Etkinlik önce yayımlanan basın bülteninde araştırmanın, toplumda önyargı ve gerilim üreten, bir arada yaşamayı zorlaştıran atmosferin sebeplerini anlamak ve aynı zamanda söz konusu atmosferi aşmak için toplumun sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkarmak üzere hazırlandığı açıklandı.  

Bir Arada Yaşarız araştırmasının nicel ve nitel veri toplama tekniklerinin iki koldan yürütüldüğü belirtilen basın bülteninde, araştırmanın nicel verilerinin KONDA Araştırma ve Danışmanlık tarafından 8-11 Temmuz 2021 tarihlerinde, 2132 kişiyle telefonla görüşmeler yapıldığı, nitel verilerinin ise 16 Haziran – 31 Temmuz 2021 tarihleri arasında SAM Araştırma Danışmanlık tarafından 62 derinlemesine görüşme ve 12 odak grup toplantısı yapılarak toplandığı ifade edildi.

“SOSYAL ADALETSİZLİKLER KUTUPLAŞMAYI ORTAYA ÇIKARIYOR”

Saha araştırmasından elde edilen verilere göre Türkiye’de toplum çok çeşitli kültürel, siyasi, sınıfsal farklar taşıdığı belirtilirken, “Toplum unutkan değil, çok sayıda katılımcı çok olay hatırlıyor ve hatırlatıyor. Hatırlamıyor gibi görünenlerin de bilişsel ve duygusal sermayelerine işlemiş travmalar dolaşıyor. Ancak otoriter bir siyasal gelenekte, geçmişten gelen ve günümüzde de süren travmatik tarih ve sosyal adaletsizlikler altında farklı kültürel gruplar cemaatleşiyorlar ve siyaset alanında ciddi farklılaşmalar ve kutuplaşmalar ortaya çıkıyor” denildi.

DEVLET NEZDİNDE AYRIMCILIK

Dezavantajlı kesimlerin, etnik ve mezhepsel grupların hayatın her alanında, özellikle “bütün vatandaşlara eşit davranması” beklenen devlet nezdinde ayrımcılığa uğradığı ifade edilen basın bülteninde, “Sosyal adalet sorununun, eşitsizliğin yaşandığı çevrelerde, en zayıf toplumsal kesimler öfke ve hüsranlarını boşaltacakları, kolay hedef olarak ‘günah keçilerini’ (Suriyeliler, Romanlar ve Kürtler) buluyorlar. İnsanların aynı beden içinde hem aynılığa hem de farklılığa vurgu yapması, tanınma isteği eşliğinde bir arada yaşama isteğine tekabül ediyor” denildi.

Bültende son olarak şu ifadelere yer verildi; “Kültürel ve siyasi kimlikleşme ve kutuplaşma zihniyetinin dışına çıkabilme potansiyeli en çok sınıf ya da sosyal adalet alanındaki karşılaşmalarda ortaya çıkıyor. Aynı şekilde kadınlar ve gençler en çok yan yana gelen gruplar ve bunlar bir arada yaşama potansiyelini de üretiyorlar. İnsanlar reel siyasetin ötesine geçebildiklerinde doğadaki felaketi görüyorlar; aynı zamanda siyasi kutuplaşmayı aşmak için doğa çok güçlü bir ortak payda üretiyor.

Hem kendi haklarını hem de başkalarının hakkını gözetenler (bir arada yaşamak isteyenler) sadece kendi haklarını gözetenlere (başkaları karşısında korku ve güvensizlik taşıyanlar) kıyasla daha güçlü bir niceliğe sahip. Ancak, iç rahatlatıcı bu nicelikten daha da önemli bir bulgu şu: Bir arada yaşamanın anlamı, bir arada yaşamın farklı seslerini sergileyen insanların karmaşık birlikteliğinde yatıyor.” (İzmir/EVRENSEL)

Reklam