25 Mart 2022 09:02
/
Güncelleme: 13:22

Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşaatı geçersiz ÇED raporuna rağmen devam ediyor

Avukat İsmail Hakkı Atal, Akkuyu Nükleer Santrali için yeni bir ÇED raporu "ret" kararını temyiz ettiklerini duyurdu.

Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşaatı geçersiz ÇED raporuna rağmen devam ediyor

İsmail Hakkı Atal | Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel

Volkan PEKAL
Adana

Akkuyu Nükleer Santrali’nin geçerli bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu ve geçerli bir üretim lisansı olmadığı gerekçesiyle yeni bir ÇED raporu alınmasına dair açılan davada, Mersin 2. İdare Mahkemesi’nin “ret” kararının ardından kararın istinaf edildiği Adana Bölge İdare Mahkemesi de 1'e karşı 2 oyla “ret” kararı verdi. ÇED raporu hukuka aykırı olmasına rağmen inşaatın devam ettiğini belirten Avukat İsmail Hakkı Atal, halkın nükleer belasından kurtulabilmesi için “ret” kararını temyiz ettiklerini duyurdu.

Akkuyu NGS’ye, 2014 yılında verilen “ÇED olumlu” kararından sonra mevzuata aykırı bir şekilde 2015 yılında ön lisans verildi. Ön lisanstan sonra verilmesi gerekirken ön lisans aşamasından önce ÇED raporu verildiğini ifade eden İsmail Hakkı Atal, “Böylece EPDK’nin yaptığı bu hata sonrasında 2014 tarihli ÇED raporu hükümsüz hale gelmiştir. Yeni bir ÇED sürecine başlanılması ve bu süreç sonlandırılana kadar inşaatın durdurulması gerekmekteyken talebimize ‘ret’ kararları veriliyor, bu arada hukuka aykırı şekilde inşaat devam ediyor” dedi.

"NÜKLEER ENERJİ SAVAŞTA TEHDİT OLARAK KULLANILIYOR"

Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili açılan davaların konusu yalnızca ÇED raporunun yanlış bir aşamada verilmesi değil. Aktif olan Kuzey Anadolu Ecemiş fay hattı üzerinde olan bölgede bir deprem olması durumunda yaşanacak felaket, toplam 56 bin ton nükleer reaktör ağırlığı taşıyacak betonun daha inşaat aşamasında çatlaması gibi konulara uzun süredir dikkat çekiliyor. Ukrayna’da savaş sırasında nükleer santraller ve atık depolama tesislerinin Akkuyu’yu işletecek olan Rusya tarafından tehdit olarak kullanılmasının ardından nükleer santraller yeniden tartışılmaya başlandı. İsmail Hakkı Atal da yönetimi ve mülkiyeti yüzde yüz Rusya devlet şirketi olan Rosatom’a ait olması planlanan Akkuyu Nükleer Projesi’nin ülkeye tehdit olduğunu ifade ediyor. Akkuyu’yu inşa eden Rosatom’un 1986’da Çernobil’i işleten, bütün Avrupa’yı ve Karadeniz bölgemizi kansere boğan sabıkalı bir şirket olduğunu ifade eden Atal, “Halen Çernobil nükleer santralindeki radyoaktif atıklar 10 binlerce ton betonun altında tutularak radyasyon kontrol edilmeye çalışılırken, emperyalist Rusya Çernobil ve Zaporisya nükleer santrallerine füze atmakta, bütün dünyayı ateşe doğru sürüklemektedir” dedi.

"ELEKTRİĞİ RUSYA’DAN 3 KAT FAZLA FİYATLA ALACAĞIZ"

Akkuyu için 10 yıl alım garantisi verilen Rusya’ya 10 yıl boyunca KW saat başına 12 cent ödeneceğini dile getiren Atal, “Şu anda rüzgar ve güneş enerjisi kilovat saati 4 cent fiyattan devlete mal olmaktadır. Yani Rusya bize elektriği 3 kat fazla fiyata satacaktır. Hem ekonomimizi, hem de insan sağlığını ve milli güvenliğimizi tehdit eden bu projeden derhal vazgeçilmelidir.” dedi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

Toplu sözleşme sürecinde olan kamu işçilerinin, Türk-İş ve Hak-İş yöneticilerinin üzerinde anlaştığı sözleşme taslağının kendilerinden gizlenmesine tepkisi büyüyor. Bu hafta hükümete sunulması beklenen taslağın onayları alınmadan masaya konmamasını isteyen işçiler, “Biz mücadele etmezsek sözleşmenin sonu belli” diyor.

72 bin 88 TL: Türk-İş’in yoksulluk sınırı

30 bin TL: Kamuda ortalama ücret

58 bin 200 TL: Türk-İş ve Hak-İş’in istediği zamlı ücret

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan: Dünya bir imtihan yeridir, ekonomik zorluklar gelip geçer.

Evrensel'i Takip Et