Haksızlığa karşı çıkan akademisyenin üniversiteden ilişiğini kestiler
Araştırma Görevlisi Özlem Pehlivan’ın kadrosunun bulunduğu Hakkari Üniversitesi’nden ve görev yaptığı İnönü Üniversitesi’nden tebliğ yapılmadan ilişiği kesildi.
Fotoğraf: Evrensel
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
Malatya İnönü Üniversitesi Sosyal Bilgiler Enstitüsünde araştırma görevlisi olan Özlem Pehlivan’ın kadrosunun bulunduğu Hakkari Üniversitesi’nden ve görev yaptığı İnönü Üniversitesi’nden tebliğ yapılmadan ilişiği kesildi. Resmi izinli olduğu süreçte usulsüz birçok görev verilen ve mobinge uğradığını anlatan Pehlivan, “Doktoramı süresi içinde bitirmediğim nedeniyle beni attılar ama doktora sürem 2024 yılının sonunda bitiyor. Bunun üzerine Hakkari Üniversitesine gittim. Göreve başlatmaları gerekiyordu. Ama Personel Daire Başkanı ile görüştüğümde göreve başlatmayacaklarını, İnönü Üniversitesinden ilişiğim kesilince otomatik olarak Hakkari Üniversitesi’nden de ilişiğimin kesilmiş olduğunu söyledi” diye konuştu.
İnönü Üniversitesinde doktorayı bitirip Hakkari Üniversitesine döneceğini söyleyen Pehlivan, ancak iki üniversitede gördüğü mobing sebebiyle işten atıldığını anlattı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve aynı fakültenin Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü yönetimi tarafından mobinge uğradığını söyleyen Pehlivan, “Her işi araştırma görevlilerine veriyorlardı. Babam kanser oldu. Hastaneye yattı ve ben bu esnada 3 ay kadar refakat izni kullandım. Bana bu süreçte bir sürü iş verdiler resmi olarak izinli gözükmeme rağmen. Bunlara itiraz ettim, itirazımız kabul etmediler” dedi.
Hastanede babasına refakat ederken Whatsapp gruplarından bir hocanın kendisini yetkisi olmadan görevlendirdiğini belirten Pehlivan “Çünkü ben enstitüde çalışıyorum, kendisi fakültede çalışıyor. Usulüne uygun görev verilmesini söyledim. Sonra yine usulüne uygun olmayan şekilde başka bir fakültede idari amirim olmayan biri tarafından görev verildi. Buna rağmen gittiğim görevde -sınav gözetmenliği- sınavdan atıldım. Atan hoca ‘Sen bizi nasıl şikayet edersin, görevi nasıl kabul etmezsin’ dedi sınıfa girdiğimde. Bunları kameraya alamadım ama kovduğuma dair video elimde var. Hocayı şikayet ettim. Şikayet dilekçem hocaya gitmiş. Hoca da tutanak tutmuş ‘sınavda olay çıkardı’ diye. Soruşturma açacaklarına dair yazı aldım fakat ilişiğimi kesince açmadılar” dedi. Pehlivan, açtığı dava sonucunda, kendisine isnat edilen suçların açıkça belirtilmemesi ve 7 gün savunma süresi tanınmaması gibi nedenlerle soruşturmanın hukuka aykırı bulunduğu aktardı.
Dava açtıktan sonra üzerindeki baskıların arttığını anlatan Pehlivan, doktora yeterlilik sınavından bırakıldığını ve bu yüzden ilişiğinin kesilmesinin söz konusu olduğunu dile getirdi. Sınav kağıtlarını karşılaştırdığında haksızlığı gördüğünü ifade eden Pehlivan, maaşının da yatmadığını söyledi. Bunun kendisine yönetim kurulu kararı olarak açıklandığını aktaran Pehlivan, ancak kendisine kararın verilmediğini dile getirdi.
"TEBLİĞ EDİLMEDEN İLİŞİĞİM KESİLDİ"
Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP)li olduğu için bütün yazışmaların YÖK üzerinden yapılması gerektiğini fakat yazışmalar bitmeden, kararnamesi çıkmadan ilişiğinin kesilmesinin mevzuata uygun olmadığına vurgu yapan Pehlivan “Bundan haberim yok, tebliğ edilmedi. Normalde prosedür şöyledir; İnönü Üniversitesinde ilişiğim kesilir ama bu ilişiği de benim kesmem gerekir. YÖK’ten yazı gelmesi gerekir. Bu yazıyla Hakkari Üniversitesinde otomatik olarak başlamam gerekir. Fakat İnönü Üniversitesi yönetim kurulu kararı alıp kesti ilişiğimi. Doktorayı süresi içinde bitirmediğim nedeniyle attılar ama doktora sürem 2024 yılının sonunda bitiyor. Doktora yeterlilik sınavı kağıtlarım hala mahkemede. Yürütmeyi durdurma talep ettim. Kabul olmadı. İtirazda bulundum. Suç duyurusunda da bulundum. Bana saldıran hoca ile ilgili, hakkımda kötü niyetle karar veren soruşturmacı hakkında da” diye konuştu.
ALES ve YDS sınavlarına tekrar girerek yeniden doktoraya başvuracağını söyleyen Pehlivan, “Başka bir yerde bitirip doktora unvanımı almak istiyorum. Olaylar Malatya’da duyulunca okuldaki arkadaşlarım, öğrenciler ve herkes şunu dedi; Bir insanın cenazesi varken, resmi izindeyken görev verilmesi, soruşturma açılması vicdansızlıktır” dedi.