DİSK/Enerji-Sen: Taleplerimiz gerçekleşmezse EnerjiSa’nın olduğu her yeri eylem alanına çeviririz
DİSK/Enerji-Sen, işten atılan işçiler için Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı, "Taleplerimiz gerçekleşmezse EnerjiSa’nın olduğu her bölgeyi eylem alanına çeviririz" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
DİSK/Enerji-Sen, işten atılan Başkent Elektrik işçileri için Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi.
Performans baskısına, yönetici keyfiyetine son verilmesini, işten çıkarmaların durdurulmasını ve çıkarılan işçilerin işe geri alınmasını talep eden sendika, “Taleplerimiz gerçekleşmezse Ankara’nın her yerini, EnerjiSa’nın olduğu her bölgeyi, Sabancı’ya bağlı her firmayı eylem alanına çeviririz; işçinin sesinin duyulması için ne gerekiyorsa yaparız” dedi.
"SARI SENDİKACILIĞA İSYAN ETTİK, 'ARTIK YETER' DEDİK"
Eylemde konuşan atılan işçilerden Mehmet Ali İçindere, "Size uygun pozisyon yok" denilerek işten çıkarıldıklarını aktardı. Enerji şirketlerinin özelleştirilmesi sürecinde taşeron işçi olarak çalıştırıldıklarını söyleyen İçindere, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“2011 yılında Sabancı’ya bağlı çalışmaya başladık. Hepimiz, bireysel iş sözleşmelerimizi imzaladığımız otelin bir alt katında sarı sendikaya daha neyin ne olduğunu bile anlamadan üye yapıldık. 2011’den 2021’e kadar 4 dönem toplu sözleşme süreçleri yaşadık. Her defasında ihanete uğradık, her defasında insanca yaşayacak bir ücret almaktan biraz daha uzaklaştık, her defasında güvenceli çalışma koşulları biraz daha hayal olmaya başladı. Ancak 4 dönem toplu sözleşmeden sonra hep birlikte harekete geçtik. Öncelikle toplu sözleşmenin bizden habersiz imzalanmasına, sarı sendikacılığa isyan ettik ve dedik ki artık yeter.”
"SENDİKA TEMCİLERİ DE DAHİL BİRÇOK İŞÇİ İŞTEN ÇIKARILDI"
Başkent Elektrik’in faaliyetinin olduğu çeşitli illerde sendika temsilcileri de dahil birçok işçinin işten çıkarıldığını belirten İçindere, "Geri kalan arkadaşlarımız, bizim işten çıkarılmamız örnek gösterilerek kış günü işinden edilmekle tehdit ediliyor. Şirket bir yandan kamuoyundaki imajını düşünerek sendikal sebepler olmadığını ileri sürüyor ve farklı sendikalara üye işçilerin de işten çıkarılması bu duruma örnek gösteriliyor ama bir yandan da arkadaşlarımız aba altından sopa gösterilerek istifaya zorlanıyor. En önemlisi de yakaladığımız birlik ruhu parçalanmaya çalışılıyor. Maalesef adı sendika olan ama sendikayla hiçbir alakası olmayanlar da bu durumun sahadaki en büyük icracısıdır. Yalanlar sarı sendika kanalıyla yayılıyor, işçilerin üzerinde korku atmosferi yine sarı sendika kanalıyla yaratılıyor. Bu da patronlarla sarı sendikalar arasındaki işbirliğinin en basit örneklerinden biridir” diye konuştu.
PERFORMANSA DAYALI SÖMÜRÜ SİSTEMİ
Birçok işçinin performans kriter belgesi bile olmamasına rağmen performans baskısıyla çalıştırıldığına dikkat çeken İçindere, açıklamasına şöyle devam etti:
“Endekste okuma yapan arkadaşlarımız, açma kesmeciler, yaptıkları iş sayısıyla birbirleriyle yarıştırılıyor ve performansa dayalı bir sömürü sistemi kuruluyor. Birçok arkadaşımız sağlık sorunlarıyla boğuşuyor. Yaptığımız işin ağırlığından kaynaklı fiziksel rahatsızlıklarımız ortaya çıkmaya başlıyor. Zaman içinde ağırlaşan bu rahatsızlıklar sonucu şirket bizleri ‘sağlık sorunları’ sebebiyle işten çıkartabiliyor ya da rotasyonla daha geri bir göreve vererek ücretimizi de düşürüyor."
İşten çıkarılan işçi Mehmet Ali İçindere, şirkette yönetici keyfiyeti olduğunu da söyleyerek "Düzenli bir işleyişe, kurallara kavuşturulamayan çalışma biçimimiz yüzünden yöneticilerin keyfiyetiyle hareket etmek zorunda kalıyor, mesaiye kalma noktasında bile kendi kararımızı veremiyoruz. Daha önce bu sebeple bile işten çıkarılan arkadaşlarımız oldu. Tüm bunlar başta olmak üzere, sıralayabileceğimiz daha birçok sorunla birlikte oluşan durum performansa dayalı bir sömürü sistemi içinde, kuralsız, güvencesiz ve dolayısıyla da huzursuz bir çalışma ortamıdır. Bu çalışma ortamında yaşanılan en ufak sorundan dahi biz işçiler sorumlu tutulmaktayız. Sorumluluğumuz olmayan konulardan bile suçlu çıkartılmaya çalışılmaktayız. Ve tüm bunlara itiraz ettiğimiz için de işsiz kalmaktayız.”
"SABANCI’YA BAĞLI HER FİRMAYI EYLEM ALANINA ÇEVİRİRİZ"
Kurallı, düzgün ve adil işleyen bir çalışma düzeni oluşturulması gerektiğin söyleyen İçindere, “Performans baskısına, yönetici keyfiyetine son verilmeli ve işten çıkarmalar durdurulmalıdır. İşten çıkarılan işçiler bir an önce işe geri alınmalıdır. Daha önce de defalarca uyardık ancak şirket kısa bir ara vermenin ardından yine aynı yolu seçti. Şimdi eğer bu taleplerimiz gerçekleşmezse Ankara’nın her yerini, EnerjiSa’nın olduğu her bölgeyi, Sabancı’ya bağlı her firmayı eylem alanına çeviririz; işçinin sesinin duyulması için ne gerekiyorsa yaparız. Bunun sonucunda rezil olacak olan bu şirkettir. Bu rezillik karşısında işçiler onurlu bir şekilde direnme hakkını kullanacaktır” dedi. (Ankara/EVRENSEL)