29 Mart 2022 08:57
Son Güncellenme Tarihi: 29 Mart 2022 16:00

5 yaşındaki Efe Tektekin’in ölümüne sebep olan polise beraat

Efe Tektekin'in ölümüne neden olan polisin "taksirle ölüme neden olmak" suçundan yargılandığı davada beraat kararı verildi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Şerif KARATAŞ
Diyarbakır

Diyarbakır'da zırhlı araçla çarptığı 5 yaşındaki Efe Tektekin’in ölümüne neden olan polise mahkemeden beraat çıktı. Tektekin Ailesinin Avukatı Sedat Çınar, bilir kişi raporlarında polisin kusurlu olduğuna vurgu yaparak, mahkemenin kararını keyfi olarak nitelenirdi. Polisin adil bir yargılama süreciyle yargılanmadığını da belirten Çınar, hukuki itirazlarını sürdüreceklerini belirtti.

Diyarbakır Bağlar ilçesi Emek Caddesi üzerinde 11 Eylül 2019’da karşıdan karşıya geçmeye çalışan 5 yaşındaki Efe Tektekin’e, sürücüsü olduğu zırhlı araçla çarparak ölümüne sebep olan Polis Memuru İ.A. hakkında, “Taksirle ölüme neden olma” suçundan açılan davanın duruşması Diyarbakır 9’uncu Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme bilirkişi raporuna rağmen, Polis Memuru İ.A. hakkında beraat kararı verdi.

KARARA İTİRAZ EDİLECEK

Tektekin Ailesinin Avukatı Sedat Çınar, mahkemenin kararını gazetemize değerlenirdi.  Zırhlı aracı süren polis memuruna bilirkişi raporuna rağmen beraat kararı verilmesini keyfi olarak nitelendirdi. Bekledikleri bir karar olmadığını anlatan Çınar, “Çünkü savcılık aşamasında bir bilirkişi raporu var. Sürücü polisin kusurlu olduğunu söylüyor. Ardından mahkeme keşif yaptı. Keşifte de gözlem yapan kişi epey gerekçe sunarak annenin ve babanın kusurlu olduğunu söylüyor. Adli Tıp Kurumuna (ATK) gitti dosya. Orada polisin kusursuz olduğu söylendi. Sadece biz değil, savcının kendisi itiraz etti. Önceki raporları dikkat alarak yeniden raporlandırılmasını istedi ATK’den. ATK’ye gitti. ATK çoğunluk görüşüyle polisin kusurlu olduğuna kanaat gösteren bir rapor sundu. 3 tane esas rapor var. Üçünde de polisin kusurlu olduğu söylendi. Mahkemenin buna rağmen, yani teknik bilirkişilerin görüşlerine rağmen beraat kararı vermesi çok keyfi bir karardır” diye konuştu.  Çınar, Bölge Adliye Mahkemesinde itiraz edeceklerini ve hukuki süreci takip edeceklerini belirtti.

Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yaşam hakkının güvence altına alındığına dikkat çeken Çınar, “Yani devlet yaşam hakkına saygılı olmak zorundadır. Fakat kolluk kuvvetlerinin ya da devlet yetkilerinin karıştığı ölüm ya da öldürme olaylarında bu özellikle hazırlık soruşturmalarına soruşturmaya kolluk olduğu için meslek dayanışmasıyla hareket ediliyor öncelikle. Deliller doğru toplanmıyor. Bu yönde karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde, aynı zamana Anayasa Mahkemesinin de kararları var” dedi.  

YAŞAM HAKKINA SAYGISIZLIK

Kazayı bir sivil yurttaş yaptığı zamanla bir polisin yaptığı zaman polisler ve savcıların hareket rotalarının farklı olduğuna vurgu yapan Çınar, “Bu hukuk devletine aykırıdır. Yaşam hakkına bir saygısızlıktır” dedi. Bölge illerinde kolluk kuvvetlerinin karıştığı olaylara ilişkin görülen davalarda yaşanan cezasızlık politikasına vurgu yapan Çınar, polis aracının geçmemesi gereken yerde rahat bir şekilde geçebildiğini işaret ederek, polisin devletin cezasızlık politikasını dikkate alarak, gerekli özeni ve titizliği göstermediğini söyledi. Çınar, “Ben kasten polisin bir çocuğu öldürdüğünü söylemiyorum. Ama bu kaza meydana geldikten sonra da nasıl ki bir vatandaş sonuçlarına katlanacaksa polisin de katlanması lazım. Bu sonuçları gören polisler gerekli özen ve titizliği göstermiyorlar” dedi.

Çınar’ın dikkat çektiği bir diğer nokta ise kazanın Bölge dışında ülkenin farklı bir yerinde aynı şekilde yaşanmayacağına işaret ederek, “Bu halkın evlatlarının canları çok kıymetli olmuyor” dedi. Çınar, “bu keyfilik bu dönem içinde bile fazla” diyerek karara tepkisini gösterdi. 

ÖNCEKİ HABER

Fincancı: ATK’lerin tek adres gösterilmesi ciddi bir sorun

SONRAKİ HABER

Uzmanlar: Ankara Çimento Fabrikası yıkılırsa asbest yayılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa