Af Örgütü 2021 raporu | Pandemi ve devam eden çatışmalar eşitsizliği derinleştirdi
Uluslararası Af Örgütü, 2021 raporunu açıkladı. Raporda, pandemi ve pek çok noktada devam eden çatışmaların eşitsizliği derinleştirdiğine vurgu yapıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Uluslararası Af Örgütü 2021 raporunu yayımladı. Rapor, bütün dünyada şirketler kâr ederken, yoksulluğun ve eşitsizliğin arttığına dikkat çekiyor. Pandemi ve pek çok noktada devam eden çatışmaların da eşitsizliği derinleştirdiğine neden olduğunun altı çizilen raporda, şu vurgu dikkat çekiyor: Dev şirketler ve büyük yatırımcılar zenginleşti, bunun karşısında dünyadaki nüfus adeta ölüme terk edildi.
"LİDERLER GÜÇ VE KÂR İÇİN ŞİRKETLERLE İŞ BİRLİĞİ YAPTI"
Uluslararası Af Örgütü dünya genelinde insan haklarının durumunu değerlendirdiği yıllık raporunu yayımladı. 154 ülkede yapılan çalışma sonrası hazırlanan rapor İstanbul’da yapılan bir toplantıyla duyuruldu. Türkiye’ye özel başlık ayrılan raporun detaylarını Af Örgütü Türkiye Kampanyalar ve Savunuculuk Direktörü Ruhat Sena Akşener, Ardından Af Örgütü Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan paylaştı. Af Örgütü Türkiye Medya Koordinatörü Fatma Yörür’ün katıldığı toplantı ile açılanan rapor, Türkiye ve dünyaya ilişkin önemli detaylar içeriyor.
Pandemi ile geçen 2 yılın ardından "2021 yılının bir iyileşme ve toparlanma yılı" olması gerektiğine dikkat çekilen raporda bunun aksine “daha derin eşitsizliklerin ve daha büyük bir istikrarsızlığın” yaşandığına vurgu yapılıyor.
Artan eşitsizlik karşısında ülkeleri yöneten liderlerin eşitsizliklerle mücadele edileceği vaadinde bulunduğunu ancak bunun aksini yaptığı değerlendirmesi de dikkat çeken değerlendirmelerden:
“Liderler güç ve kâr biriktirmek adına dev şirketlerle iş birliği yaptı. Dev şirketler ve büyük yatırımcılar zenginleşti, bunun karşısında dünyadaki nüfus adeta ölüme terk edildi.”
"AŞIYA ERİŞİM EŞİTSİZ VE ADALETSİZ"
Rapor pandemi ile eşitsizliğin derinleştiğine, bunun sağlık hakkını, dolayısıyla yaşam hakkını derinden etkilediğine dikkat çekiyor. Zira aşı bulunduktan sonra zengin devletler aşı stoklarını büyük oranda elinde tuttu, yoksul devletlerde yaşayanların aşıya erişimi söz konusu olamadı. Aynı şey patent ve sağlık teknolojisinin paylaşılmasında da söz konusu oldu.
Raporda yer alan bir başka önemli vurgu ise pandemi önlemlerinin var olan eşitsizlikleri gidermek için kullanılmadığı gibi, ifade özgürlüğü, toplanma özgürlüğü haklarının ihlal edilmesine bir gerekçe yapıldığı vurgusu.
"ÇATIŞMALAR EŞİTSİZLİĞİ ARTTIRDI"
Raporda yer alan bir diğer dikkat çekici nokta dünyanın pek çok noktasında devam eden çatışmalar ve savaşlar:
“2021’de Afganistan, Burkina Faso, Etiyopya, İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprakları, Libya, Myanmar ve Yemen'de yeni çatışmalar başladı, var olanlar devam etti. “Kitlesel göçler devam ettiği, mülteci sorunu ile birlikte insan hakları ihlalleri bütün bölgelerde oldukça arttı. Afganistan’a baktığımızda çatışmalar devam ederken, uluslararası toplumun çatışma bölgelerinde üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği saptandı. Bu politikalar dezavantajlı grupların daha da büyük sorunlar yaşadığını görüyoruz. 2021 yılında mülteci sorununun her bakımdan ciddi bir ihlal alanı olduğunu söylemeliyiz. Çatışmalar sürdükçe çok ciddi sayıda insanın hareket halinde olduğunu görüyoruz. Bu yoksulluğu, eşitsizliği, ırkçılığı körükleyen çok ciddi bir ihlal alanı. 2021’e damga vuran çok ciddi bir ihlal alanı.”
IRKÇI POLİTİKALARIN HEDEFİ DEZAVANTAJLI GRUPLAR
Raporda bütün dünyada ırkçı politikalardaki artış da dikkat çekiyor:
“Dünyada yoksulluğun artmasıyla eşitsizliğin daha da arttığını, çok çeşitli alanlarda ihlallere yol açtığını görüyoruz. Bunun yanında ırkçı politikaların 2021’e damga vurduğunu görüyoruz. 2020’de bunun nüvelerini görmüştük ancak 2021’de bunun arttığını görüyoruz.
154 ÜLKENİN 85’İNDE PROTESTOLARA KATILANLARA ORANTISIZ GÜÇ KULLANILDI
Raporda bütün dünyada ifade hakkı ve toplanma hakkını kullananlara dönük baskı ve şiddetin arttığına dikkat çekiliyor. Örneğin rapor çalışma yapılan 154 ülkenin en az 85’inde protestoculara yönelik çok ciddi orantısız güç kullanıldığını belgeliyor.
Raporda yer alan bir diğer nokta ise ‘teknolojik izlenme’. İktidar muhalifi olan kitlelerin izleme mekanizmasını altına alındığına dikkat çekildi:
“Pegasus programı gibi programlar eliyle de politik görüşünü dile getirenlerin izlendiği, kendi ülkesinde bu nedenle cezai soruşturmalara maruz kaldığını görüyoruz.
Rapor, bütün dünyada kadınlara ve LGBTİ'lere dönük ayrımcılığın da ciddi biçimde yükseldiğini kayıt altına alıyor.
TÜRKİYE: YARGI, TACİZİ, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SALDIRILARI, İŞKENCE…
Dünya ile eş zamanlı yayınlanan Türkiye raporunda Adalet Bakanlığının hazırladığı yeni “İnsan Hakları Eylem Planı ve iki Yargı Reformu Paketi, yargı sistemindeki derin kusurları gidermekte yetersiz kaldığına" vurgu yapıldı.
Raporda muhalif siyasetçilerin, gazetecilerin, insan hakları savunucularının ve başka pek çok kişinin temelsiz soruşturmalar, yargılamalar ve mahkumiyet kararlarıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çekildi.
Raporda “Hükümet yetkililerinin LGBTİ+’ları homofobik söylemlerle hedef aldı. Barışçıl toplanma özgürlüğü sert bir biçimde sınırlandırıldı. Yeni bir yasa, sivil toplum örgütlerinin örgütlenme özgürlüğünü aşırı derecede kısıtladı. İşkence ve diğer türde kötü muameleye ilişkin ciddi ve güvenilir iddialarda bulunuldu. Türkiye 5 milyon 200 bin göçmen ve mülteciye barınma sağladı ancak binlerce sığınmacının ülkeye girişi engellendi. Mülteci karşıtı söylemin yükselişiyle mültecilere ve göçmenlere yönelik fiziksel saldırılar arttı” ifadeleri dikkat çekti.
Raporda 2021 yılının en büyük kayıplarından biri olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme yer aldı:
“Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden çekilerek Türkiye, kadınları ve kız çocukları ayrım gözetmeksizin tüm şiddet biçimlerine karşı koruyan hayati önemdeki bir sözleşmeden yoksun bırakıldı.”
Raporda yer alan değerlendirmeler özetle şöyle:
- Yargı sistemindeki derin kusurlar 2021’de de giderilmedi.
- Barışçıl toplanma özgürlüğü sert bir biçimde sınırlandırıldı.
- İfade özgürlüğüne dönük ağır saldırılar karşında barışçıl toplanma hakkını kullanan kişilere orantısız güç kullanıldı.
- İşkence ve diğer türde kötü muameleye ilişkin ciddi ve güvenilir iddialarda bulunuldu.
- AİHM Türkiye için pek çok başlıkta hak ihlali kararı verdi.
(İstanbul/EVRENSEL)