Urfa İHD Şubesi: Muharrem Aksem’in ölümünden sorumlu olanlar cezalandırılmalı
İHD Urfa Şubesi, 16 yaşındaki Muharrem Aksem’in ölümünün yaşam hakkı ihlali olduğuna dikkat çekerek sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Fotoğraf: MA
Urfa’nın Eyyübiye ilçesine bağlı Çalışkanlar Mahallesi’nde yaşamını yitiren Muharrem Aksem’in şüpheli ölümüne dair İHD Urfa Şubesi rapor açıkladı. Emniyetin atış talimi yaptığı alan yakın bir noktada cansız bedeni bulunan Aksem’in ölümüne dair hazırlanan raporda Muharrem Aksem’in ölümünün yaşam hakkı ihlali olduğuna dikkat çekilerek sorumluların cezalandırılmasını istendi.
SON 10 YILDA 228 ÇOCUK, KOLLUK TARAFINDAN YAŞAMINI YİTİRDİ
Açıklamayı yapan Urfa İHD Şube Başkanı Mustafa Vefa, sadece son 10 yılda kolluk güçleri tarafından 228 çocuğun yaşamını yitirdiğini ifade ederek "2011-2021 yılları arasında, kolluk güçleri tarafından açılan ateş sonucu 64 çocuk, toplumsal gösteride kolluk güçleri tarafından açılan ateş sonucu 9 çocuk, toplumsal gösteride karşıt görüşlü gruplar arasında çıkan çatışma sonucu 3 çocuk, bombalı saldırı sonucu 62 çocuk, silahlı çatışmanın ortasında kalma sonucu 33 çocuk, mayın, serbest bırakılan patlayıcı sonucu 39 çocuk, zırhlı araç çarpması sonucu 18 çocuk olmak üzere 228 çocuk hayatını kaybetmiştir. Bu çocuk ölümlerinin 7’si Urfa’da olmak üzere ölümler ağırlıklı olarak bölge illerinde gerçekleşmiştir” dedi.
AKSEM’İN BULUNDUĞU YERDE AĞIR SİLAH TATBİKATLARI DA YAPILIYOR
Vefa, heyetin görüşmeler sonucu görgü tanıklarının verdiği ifadelerde Aksem’in cenazesinin bulunduğu bölgede kolluğun sık sık atış talimi yaptığı belirtilirken ağır silahlar tatbikatlar yapıldığı ve bölgeye dair herhangi bir uyarı tabelasının dahi olmadığını söyledi. Vefa, "Olay yerini biz de gezdik. M.A’nın bulunduğu yer askeri atış talim alanı. 2005 yılında askeriyeye tahsis edilmiş ve son iki yıldır yoğun bir şekilde kullanılıyor. Ağır silahlar da dahil olmak üzere, pek çok silah yönünden atış talimi ve tatbikatlar yapılıyor. Buna rağmen insanların bu bölgeye girmesinin tehlike arz ettiğini gösterir herhangi bir uyarı işareti yok ve bölge çevrilmemiş. Yaptığımız incelemede, bu bölgenin halen aktif bir şekilde kullanıldığını, yerde bir kısım mermi kovanlarının bulunduğunu görerek bizzat müşahede ettik” dedi.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI, FAİL YOK
Olaya dair soruşturma başlatıldığını fakat dosyada herhangi bir failin bulunmadığını altını çizen Vefa, “Konuya ilişkin adli soruşturma başlatıldı; ancak dosyada soruşturulan herhangi bir fail bulunmuyor. İdari soruşturma ise başlatılmadı. Adli soruşturma kapsamında ön otopsi raporu geldi. Raporda, M.A’nın vücudundan 12 adet metalik cisim elde edilmiş. Bu metalik cisimlerin ne olduğuyla ilgili kriminal inceleme devam ediyor. Kesin ölüm sebebi çıkacak kati raporlardan sonra anlaşılacak. Ancak gelen ön otopsi raporu; alanın atış talim alanı olarak kullanıldığını ve olay günü akşam saat 18:00’ e kadar atış seslerinin geldiğini beyan eden tanık beyanları, valiliğin yaptığı açıklama ile kendi müşahedemiz birlikte değerlendirildiğinde, ölümün, özensizce orta yerde bırakılmış patlayıcı maddelerden kaynaklandığı anlaşılıyor” dedi.
AKSEM’İN BULUNDUĞU BÖLGE SUÇ MAHALİ OLMALI
Emniyete atış talimi ayrılan alanın dışında da atış talimi yapıldığını ifade eden Vefa, "Heyetimiz M.A’nın yaşam hakkının ihlal edildiğini tespit etmiştir. Görgü tanıklarının ve mağdur yakınlarının tutarlı beyanlarından, yerleşim bölgelerine yakın bir yerin emniyet müdürlüğü özel harekat birimlerine resmi atış ve eğitim yeri olarak tahsis edildiği belirlenmiştir. Ancak emniyet birimlerince eğitim için kullanılan alanın, resmi açıklamada belirtilen alandan daha geniş bir bölgeyi kapsadığı, bu alan dışında bulunan çok sayıda mühimmat kalıntısından anlaşılmış ve tespit edilmiştir. Hayvancılıkla geçinen insanların yaşadığı bu bölgede ağır ve tahrip gücü yüksek silahların kullanıldığı, bölge sakinlerinin endişelerini dile getirmelerine rağmen yetkililerce önlem Öncelikle etkin adli ve idari soruşturmanın başlatılmasını, M.A’nın yaşamını yitirdiği ve atış alanı olarak tesis edilen bölgenin suç mahali olduğu kabul edilerek delillerin karartılmaması adına geniş kapsamlı bir incelemenin yapılması, böylesi ağır ve ciddi bir insan hakkı ihlaline sebep olan tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi adına etkin bir soruşturma yapılması ve yapılacak olan yargılama ile sorumluların cezalandırılması gerekmektedir” dedi. (HABER MERKEZİ)