31 Mart 2022 00:22

Felsefeci ve yazar Mustafa Günay: Bana göre şairden çok şiir, şiiri önemli

Felsefeci Mustafa Günay ile yeni kitabı "Şiire Felsefeyle Yönelmek"i konuştuk.

Kaynak: Mustafa Günay'ın kişisel arşivi

Paylaş

Mustafa EMRE

Felsefeci Mustafa Günay’ın cumhuriyet döneminde felsefe, eğitim felsefesi ve felsefe-edebiyat ilişkileri konusunda yazıları ve kitapları var. Günay’ın yeni kitabı Şiire Felsefeyle Yönelmek adıyla yayımlandı. Kitapta felsefe-şiir ilişkisini ele alan yazılarla birlikte şiirimizin önemli isimleriyle ilgili çalışmalar bulunuyor. Kitapta 20 yılın birikiminin bir araya geldiğini söyleyen Günay “Bana göre şairden çok şiir, şiiri önemli.” diyor.

"KİTAP YİRMİ YILIN TOPLAMI"

Yeni kitabınızda çağdaş Türk şairlerinin şiirlerini yorumluyorsunuz. Nâzım Hikmet’ten Ahmet Erhan’a uzanan, uzun yıllara yayılan yapıtınız hangi gereksinimden doğdu, nereden çıkıp nereye ulaşmayı amaçladı?

Evet, bu kitabı oluşturan yazılar yaklaşık yirmi yılın toplamı. Bazı şairler hakkında birden fazla yazı var. Ayrıca Ömer Hayyam, Kavafis, Eluard, Ursula K. Le Guin gibi yazar ve şairler üstüne yazılar da var. Şiir ve felsefe ilişkisini ele alan yazılar da. Ayrıca Herakleitos ve Anaksagoras gibi bazı filozofların şiirimizdeki yansımalarını irdeleyen yazılar da…. Her yazı farklı zamanlarda farklı nedenlerle yazılmıştı. Çeşitli dergi ve gazetelerde de yayımlanmıştı. Aradan zaman geçince, bazı arkadaşlarımın da önerisiyle, bu yazıları toparlamak istedim. Felsefe açısından şiire bakmanın, yorumlamanın ve değerlendirmenin kendimce örneklerini ortaya koydum.

Ele aldığınız şairler büyük bir birikim oluşturuyor, ancak kimi şairlerin (Enver Gökçe, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin, Cahit Külebi… gibi) olmamasını neye bağlayabiliriz?

Haklısınız, kitapta birçok şairin şiirleri irdelenmekte ama şiirleri hakkında yazılabilecek, yazmam gereken o kadar çok şair var ki. Bundan sonraki yazılarımda ele almak istediğim şairler arasında adını andıklarınızla birlikte başka isimler de var. Türk şiirinin ne kadar zengin, verimli olduğunu da yeniden görüyoruz bu noktada. Ön sözde de değindiğim gibi bundan sonraki çalışmalarımda bazı şairleri özellikle ele almak isterim. Bunu bir tür vefa, gönül borcu olarak hissediyorum. Ama kimi şairler zamanla ilgi alanımızdan çıkabiliyor. Bazı şairler ve yapıtlarıyla sürekli, sürüp giden bir yakınlık kuramayabiliyoruz. Bazen de hiç bilmediğimiz, tanımadığımız şairler ve şiirleriyle karşılaşabiliyoruz. Bana göre şairden çok şiir, şiiri önemli.

"ŞAİR OLARAK TANINMAK İSTEMEDİM"

Felsefe kitaplarınızın yanı sıra şiir çalışmalarınız da var. Geçmişte bir şiir kitabınız da olduğunu düşünürsek şiirlerinizi kitap haline getirme tasarımınız hangi aşamada?

Üniversite öğrencisi iken 1986’da bazı şiirlerimden oluşan bir kitap bastırmıştım. İlk şiirim Yapıt dergisinde 1980’de çıktı. Sonra Yeni Olgu ve başka dergilerde bazı şiirlerim yer aldı. Ama bunlar yazdıklarımın çok azı. Şiirlerimi kitaplaştırmayı ertelemeyi tercih ediyorum sanırım. Şiiri hissetmeyi, bazen dile getirmeyi ve bunları da yakın bulduklarımla paylaşmayı seviyorum. Şair olmak ya da böyle tanınmak istemedim.

Dile getirdiğiniz şairleri göz önüne alarak bu büyük birikimin sonuçlarını anlatır mısınız?

Kitapta Nâzım Hikmet, Behçet Necatigil, Özdemir Asaf, Attila İlhan, Sabahattin Ali, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever, Ahmet Oktay, Ece Ayhan, Ülkü Tamer, Ataol Behramoğlu, Özdemir İnce, Süreyya Berfe, Metin Altıok, Cevat Çapan, Refik Durbaş, Ahmet Erhan gibi şairlerle birlikte günümüzden bazı şairlerin şiirleri hakkında yazılar da yer alıyor. Birhan Keskin, Berrin Taş, Nisa Leyla gibi… Yücel Kayıran hem şiiriyle hem de felsefi şiir anlayışı bakımından önemli. Türk şiirinin büyük bir birikim oluşturduğu, şiirde farklı ve özgün örneklerin fazlasıyla bulunduğu görülüyor. Eksik olan ise söz konusu şiir birikimine yönelik eleştirel çalışmaların yetersizliği. Özellikle akademik çalışmalarda şiire daha fazla önem verilmesi gerekir.

"GÜNÜMÜZ ŞİİRİNİN HARİTASINI ÇİZMEK ZOR"

Günümüz şiiri size göre nereye gidiyor?

Günümüz şiirinin sınırlarını, haritasını çizmek zor. Bu ayrıntılı olarak cevaplanması gereken bir soru. Ancak günümüz şiirinin beslendiği kaynakları, şiir geleneğini bilmek gerek. Ayrıca şiirin ve genelde sanat ve edebiyatın nereden gelip nereye gittiği sorusunu da sanırım toplum ve insanlık nerden gelip nereye gidiyor sorularıyla birlikte düşünmek yerinde olur. Şiirin durumunu insanın ve uygarlığın durumundan soyut olarak değerlendirmek pek mümkün görünmüyor. Yazılan şiir kadar insanın taşıdığı şiir olanaklarının, şiirselliğin korunması gelecek adına vazgeçilmez geliyor bana.

Günümüz şiir eleştirmenliği üstüne neler söylemek istersiniz?

Şiir eleştirisine ve genelde edebiyat eleştirisine ihtiyaç var. Ama eleştiri konusunda çok da özlenen bir durumda olmadığımızı düşünüyorum. Geçmişle kıyasladığımızda eleştirmen kimliğiyle ve çalışmalarıyla bilinen kişilerin/kişiliklerin şiir ve edebiyat dünyasında azaldığını söylemek mümkün. Bu noktada yalnızca şiirle ilgili olarak değil geniş anlamda toplumumuzda “eleştiri kültürü”nün oluşmasına ihtiyaç var. Edebiyat ve sanat ile bunların piyasası arasında ayrım yapacak, ortaya konulan eserlerin sanatsal değerini yorumlayıp çözümleyecek eleştiriye ve eleştirmenlere ihtiyaç var. Eleştiri olmazsa ne şiir ne sanat ne de bilim ve felsefe gelişebilir.

"EN ÇOK YAZDIĞIM ŞAİRLERDEN BİRİYDİ"

Kitapta Ahmet Ada için ‘özel bölüm’ diyebileceğimiz yazı toplamı yer alıyor. Bu konuyu açar mısınız?

Ahmet Ada kitapları hakkında en çok yazdığım şairlerden biriydi. Geç başlayan ama ölümüne kadar süren bir dostluğumuz vardı. Hatırlarsınız birlikte 40. sanat yılı nedeniyle Çukurova Üniversitesinde bir sempozyum yapmış ve bildiri metinlerini kitaplaştırmıştık. Onun hakkındaki yazılarımın bir kitap olabileceğini söylemişti kendisi. Ben de şimdilik ayrı bir bölüm olarak bu kitapta Ada hakkındaki yazılara yer vermeyi anlamlı buldum. Şiirlerinde felsefi damarlarla yoğun biçimde karşılaştığımız bir şair Ada. Ayrıca Mersin’i, Adana’yı, kısacası Akdeniz’i dile getirmesi de önemli.

ÖNCEKİ HABER

Metal işçisi: Zengine şifa, yoksula cefa

SONRAKİ HABER

Nişantaşı Üniversitesindeki kıyıma tepki: Utanç verici!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa