Nişantaşı Üniversitesindeki kıyıma tepki: Utanç verici!
Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın ve ÜNİVDER Eş Başkanı Erol Köroğlu, Nişantaşı Üniversitesindeki kıyımın kabul edilemez olduğunu söyledi.
Fotoğraf: twitter.com/vudameclis
Eylem NAZLIER
İstanbul
Vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerle eşit ücret almak için başlattıkları mücadele sürerken, Nişantaşı Üniversitesinde yaklaşık 20 araştırma görevlisi işten atıldı. Rektör Yardımcısı Mehmet Ünal’ın tavrı da tepkilere neden oldu. Ünal, kalabalığın yanından geçişi sırasında kendisini protesto edenlerin üzerine yürüdü. Ünal’ın bağırışları üzerine bir araştırma görevlisi “Tutumunuzu da gördüler, üslubunuzu da gördüler. Bu mu eğitim!” sözleri ile tepki gösterdi. Rektör Yardımcısı Ünal da “Eğitim bu” diye bağırarak yanıt verdi.
Evrensel’e konuşan Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın ve Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİVDER) Eş Başkanı Erol Köroğlu, “Böyle bir muamele kabul edilemez” dedi.
"MEŞRU DEĞİL"
Vakıf üniversitesinde çalışan akademisyenlerin taleplerinin gayet normal talepler olduğuna dikkat çeken Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, ÜNİVDER Eş Başkanı Erol Köroğlu, “Türkiye’de var olan yüksek enflasyon ortamında bu insanlar, devlet üniversitelerindeki meslektaşlarıyla aynı maaş düzeyine gelmeyi talep ediyor. Ekstra bir şey istemiyorlar. ‘Biz devlet üniversitelerinden daha düşük alıyoruz, bu düzelsin’ diyorlar. YÖK de bu konuda görüş bildirmişti. Dolaysıyla Nişantaşı Üniversitesinin yapmakta olduğu meşru olmayan bir şeydir. Bunun mücadelesini vereceğiz. Bütün vatandaşlar ülkedeki yoksulluktan ve enflasyondan etkileniyor. Bunlar olurken vakıf üniversitesindeki akademisyenlerin ekstradan ezilmelerine izin vermeyeceğiz. Bunu gündemde tutacağız ve hak ettikleri maaşları almaları için de elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.
"KÂR AMAÇLI OLAMAZ"
Rektör Yardımcısı Mehmet Ünal’ın tavrına da değinen Köroğlu, “Rektör yardımcı, Nişantaşı Üniversitesinin Rektörü, mütevelli heyeti lütfen internete Türkçe olarak akademik özgürlük, özerklik, demokratik yönetim kavramlarını girsinler. Önlerine gelen yazıları okusunlar. Wikipedia maddelerini bile okusalar ne yapmaları gerektiğini anlarlar. Yaptıkları şey cehalet ve aymazlıktır. Utanç vericidir. Türkiye’de var olan yüksek öğretim sistemi, kâr amaçlı üniversite tanımını içermemektedir. Dolayısıyla çalışanlarına bunu bilerek davranması lazım. Vahşi batıda işçilerini ezen vahşi kapitalistler gibi davranamazlar. Üniversitenin bin yıllık tarihi var. Bilimsel özgürlük, akademik özerklik, demokratik yönetim anlayışı bütün bunlar dünyada standart halinde var. Bunlar doğrultusunda kendilerine çeki düzen versinler. Yoksa vakıf üniversiteleri yönetimleri karşılarında Türkiye’nin akademisyenlerini bulacaklar. Vakıf üniversitesi ve devlet üniversitesi diyerek ayrışmadan gereken mücadeleyle karşılarına çıkacağız” ifadelerini kullandı.
"BU BİR BAŞLANGIÇ"
Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın, vakıf üniversitelerinin yıllardır Anayasa’ya, yasalara, hukuka ve yönetmeliklere uymadan bir ticarethane faaliyeti yürüttüklerini söyledi. Vakıf üniversitelerinin öğrencileri müşteri, çalışanları köle, kendilerini de ticarethane olarak gördüklerini söyleyen Sayın, “Aslında Nişantaşı Üniversitesinde yaşanan Türkiye’deki vakıf üniversitelerinde yaşananların somut örneği. Su yüzüne çıkmış hali. Dolayısıyla akademisyenlerin iş güvencesinden tutun da özlük haklarına dair haklı ve hukuki taleplerini bastırmak için idareler, rektör, rektör yardımcıları parmak sallayarak tehdit ediyor. Arkadaşlarımızın yasal, anayasal haklarını kullanmalarını, itiraz etmelerini bastırmak için uzun süredir bir çaba içerisindeler ve dün Nişantaşı Üniversitesi rektör yardımcısının bu parmak sallaması, aba altından soba göstermesi de bunun somut hali. Dolayısıyla biz vakıf üniversitesi emekçileri bu sistemin yürümeyeceğini ve haklarımızı ve mücadele ederek kazanacağımızı gösteriyoruz. Bu bir başlangıç, arkası da gelecek” dedi.
"ÇALIŞANIN HAKKINI, HUKUKUNU KORU"
YÖK’ün çıkardığı yönetmeliği hatırlatan Sayın, “Ve bunu Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe soktu. ‘Vakıf üniversitesinde çalışan akademisyenlerin ücretleri kamu üniversitesinde çalışan aynı kadroda ve aynı unvanda olanlardan az olamaz’ dedi. Ücret eşitlemeleri yapmayan üniversitede çalışan akademisyenler toplantılarda buna itiraz etti, seslerini duyurmaya çalıştı. ‘Siz niye bunu uygulamıyorsunuz, bizim haklarımızı neden vermiyorsunuz’ dedi. Nişantaşı Üniversitesi merdiven altı ve tüccar bir işletme mantığıyla haklarını isteyen, bu hukuksuzluğa itiraz eden arkadaşları ‘Sözleşmenizi feshettik’ diyerek dönem ortasında çıkardı. Biz arkadaşlarımızın haklarını korumak için Eğitim Sen olarak mücadele edeceğiz ve birlikte kazanacağız. Vakıf üniversitelerine de çağrımız şudur; çalışanların hakkını hukukunu koruyarak, çalışma barışını zedeleyecek girişimlerden ve davranışlardan uzak durmaları. Özgür, özerk ve demokratik bir üniversite inşasına katkı sunmaları” diye konuştu.