“Gençlere sürekli hayal satıyorlar”
Kocaeli’nin Körfez ilçesinde meslek liseli öğrencilerle konuştuk. Gündemleri ülke ekonomisi olan gençler, "Halkı düşünen yok. Bize sürekli bir hayal satıyorlar" diyor.
Fotoğraf: Evrensel
Adem KARA
Kocaeli
Kocaeli’nin Körfez ilçesinde 11. sınıf öğrencisi meslek liseliler ile bir araya geliyoruz. Gençlerin birinci gündemi hayat pahalığı, yaşam koşulları ve gelecek kaygısı. Kimi isteyerek, kimi istemeyerek meslek lisesine gelmiş durumda. Ülkede üniversite mezunu işsizleri görünce kendilerinin “şanslı” olduklarını ifade ediyorlar. Yarınlarda bir fabrikada iş bulma kolaylıkları olacağını düşünüyorlar. Meslek lisesi bizim için “altın bilezik” diyeni de var.
Konuştuğumuz gençler ülke gündemini takip ediyor. Gün geçtikçe ülkenin gidişatının iyi olmadığını belirtiyorlar. Kimisi umutlu, kimisi ise durumun değişmeyeceğini söylüyor. Ülkede mültecilerin olmasında iktidarı sorumlu tutuyorlar ve ekonomik zorluklar ve işsizliğin kaynağını “mülteciler” olarak görüyorlar. Öğrencile ile neden savaş çıktı, mülteciler neden burada kaldı, yaşadıklarımızın kaynağı mülteciler mi sorularını da konuştuk.
İlk sözü kaynak bölümünde okuyan genç alıyor “18 yaşındayım. Eğitim sisteminin iyi olduğunu düşünüyorum. Babam işsiz. Ailemden para almıyorum. Okulda sıra üretiyoruz, okul harçlığımı oradan çıkarmaya çalışıyorum. Meslek lisesini altın bilezik olarak tarif ediyorum. Kısaca iş imkânı olsun, bir fabrikada iş bulayım diye tercih ettim. Üniversitelilerin iş bulamadığı bir ortamda ben kaynak diploması ile iş bulabilirim. Demir çelik sektörü olduğu sürece benim mesleğimin bitmeyeceğini düşünüyorum” diyor.
"EĞİTİMDE KAOTİK BİR ORTAM VAR"
Makine bölümü öğrencisi ise eğitim sistemi ile ilgili arkadaşına katılmadığını belirterek “Üniversiteyi kazandın ne yapacaksın? Üniversiteye bitirdikten sonra iş garantisi var mı? Yok. Eğitimin kaliteli olduğuna katılmıyorum, eğitim sistemin iyi olduğuna da katılmıyorum. Spor lisesini kazandım ve 6 ay boyunca mülakatlara katıldım. Kontenjan olmadığı için spor lisesine gidemedim. Mecburen meslek lisesine geldim. Diğer lise türlerinin anlamsız geldiğini düşünüyorum. Üniversite mezunlarının hali ortadadır. Öğlen yemek yediğimiz dönerci tarih öğretmeni mesela" diyor.
Eğitimin niteliği üzerine ise şunları dile getiriyor: "Lise eğitimi, dersleri iyi diyelim. Adam 25 yaşında öğretmen olmuş gelmiş bizim okula 60 yaşında hala ders veriyor. Eğitim niteliğini buradan bakalım. Eğitimde düzensizlik diz boyu… Eğitimde kaotik bir ortam var. Hocalar bile anlam veremiyor. Biz nasıl anlam verelim. Ailemiz bu durumda ne kadar destek verebilir ki. Hafta sonları çalışıyorum. Okul harçlığımı öyle çıkarıyorum. Çalışmasam okula gelemem. Durum bu. Derslere çalışamıyoruz. Tüm bunlara rağmen ben şanslıyım. Makine bölümü okuyorum. Staj yapacağım yerde çalışırsam iyi bir maaş alabileceğim. Ama ev alacak kadar değil sadece geçim sağlamak olur” dedi.
"EKONOMİ OLMASA 18 YAŞINDA BİR GENÇ AŞKI DÜŞÜNÜR"
Başka bir makine öğrencisi söze giriyor, “Düşündüğümüz tek şey bugün bitince yarın nerden para bulacağız. Geçim derdini düşüyoruz. Ekonomi olmasa 18 yaşındaki bir genç aşkı düşünür. Biz bunları düşünemiyoruz. Yarın okula nasıl geleceğiz diye düşünüyoruz. Bizim bugün yaşadığımız ekonomik kaygıları bizim değil, iktidar düşünmesi lazım. Sosyal medyada izliyoruz. İnsanlar isyan ediyor. Neden? Çünkü eskiden hayat bu kadar pahalı değildi. Harcadığımız bunca emeğe karşın şansımız yüzde onlarda. Ekonomik çökmüş durumda.”
"HALKI DÜŞÜNEN YOK, SÜREKLİ HAYAL SATIYORLAR"
Metal teknoloji bölüm öğrencisi ise şöyle konuşuyor: “Ben 2023’ü düşünüyorum. Bakalım ne olacak. İnsanlar acaba değişti mi, acaba bu cahillikten çıktılar mı diye düşünüyorum. AKP 20 yıldır ülkeyi yönetiyor. Ülkeyi bu hale getirdiklerini sorguluyorlar mı onu düşünüyorum. Bir işçi yağ için 3 gün çalışıyor. Ekmek olmuş 3 lira. Ben hatırlıyorum ekmek 75 kuruştu. Biz sefillikte ilk sıradayız. Ülke düzelecek düzelecek deniliyor. Doğal gaz buldular. 2023’e bıraktılar. Neden? Ülkeyi kandırıyorlar. Niye hep seçimlerde bir şeyler bulunuyor. Halkı oyalıyorlar. Buna rağmen umut ediyorum. Ülke düzelecekse iktidar değişimi şarttır. Bir de diğer partileri deneyelim. Her parti kendi çıkarını düşünüyor. Halkımızın düşünmesi lazım 'AKP bir şey yapmadı diye'. Unutmasınlar seçen de biziz, beğenmezsek indiren de biziz.
2023'de çözemeyecek, değişmeyecek diye düşünüyorum. Bunca yıl değişmedi de 2023'de nasıl değiştirecekler? Pamuk ithal ediyoruz. Elbise ihraç ediyoruz bizim için ne değişiyor. Hiçbir şey. Hangisi başa geliyorsa hiçbiri sözünde durmuyor. 'Erdoğan olmasa bu ülke batar. 'AKP giderse biz yok oluruz' diyorlar. Yaşadıklarımıza bakasınıza biz şuan var mıyız? Dış ülkelere tavırları ortada, kim gelse aynı şekilde yapıyor. Halkı düşünen yok. Bize sürekli bir hayal satıyorlar."
Kaynak bölüm öğrencisi ise “2023 te kendi uçaklarımızı üreteceğiz. Kendi arabalarımız piyasaya süreceğiz. Ama bizim koşullarımız aynı kalacak. Başka da bir şey değişmez" diyor.
OY UĞRUNA YARATILAN BİLGİ KİRLİLİĞİNİN SONUCU
Gençler yaşanan bunca olumsuzluğun kaynağında iktidarı suçlasalar bile, başat kaynak olarak Suriye savaşı sonrası Türkiye'ye gelen mültecileri görüyorlar. “Mülteciler kardeşimizdir” ama diye başlayıp “Hırsızlık arttı. Tacizciler arttı. Tecavüzcüler arttı. Kadın şiddeti arttı" diyerek olumsuzluğun kaynağı olarak mültecileri görüyor. İktidar ve muhalefet partilerinin oy uğruna yarattığı bilgi kirliliğinin sonuçlarını gençlerde görebiliyoruz. İktidarın zaman zaman mültecileri gönderip, göndermeme açıklamalarına atıf yapan gençler “mültecilere vatandaşlık verilmesini istemiyoruz” diye görüş bildiriyor. Tüm bu tablo karşısında imkan olsa yurt dışında çalışmaya, yaşamaya gider misiniz sorumuza hepsi 'evet' cevabını veriyor. Yani siz de başka ülkede mülteci olmayı kabul ediyorsunuz dediğimizde ise ortam sessizleşiyor. Neden savaş çıktı? Mülteciler neden ülkelerini terk etti? Sorularının cevapları belirsiz olduğu sürece mülteciler suçlanmaya devam edilecek diyebiliriz.
"BARAJ DEĞİŞİKLİĞİ DAHA FAZLA İŞSİZLİK ANLAMINA GELECEK"
Hükümetin üniversite sınavlarındaki baraj sistemi ile ilgili yaptığı son değişiklik gençlerde pek de olumlu bir etki uyandırmamış. Söze giren kaynak öğrencisi şu ifadeleri kullanıyor: ”Üniversite baraj kısmındaki değişikliğin pek de hayatı etkilemeyecek, bu değişikliğin daha fazla işsiz kişi anlamına geleceğini söyleyebilirim. Herkes üniversiteye gitmek ister ama zaten doğalında herkesin o maddi imkana sahip olmadığını düşünüyorum”