Bir aşk hikayesi: Güvercin
Kadir İncesu, Ataşehir'deki güvercin tutkunlarını anlatan "Hedef" belgeseli üzerine yazdı.

Yasin Ali Türkeri | Fotoğraf: Kadir İncesu
Kadir İNCESU
Öyle bir tutku ki anlatmak, anlayabilmek çok zor… Karşılıksız bir sevda gibi… Cebindeki son parasını onlar için harcamaktan, yüzlerce, binlerce kilometre yol gitmekten bile çekinmez. Gerekirse aç kalır, uykusuz kalır, bulduğu ilk fırsatta onların yanına koşar. Her birine adıyla seslenir, özelliklerini çok iyi bilir. Göğün sonsuzluğuna doğru kanat çırptıklarında, onlarla birlikte o da kanatlanır. Peş peşe takla attıklarında yüzü güler. Her an tetiktedirler; gece uykularında bile. En ufak bir seste hemen gider kontrol ederler… Uzun uzun bakışırlar, birbirlerini anlayamasalar bile konuşurlar. Dışarıdan bakanlar, akıl sır erdiremezler güvercin besleyenlere. Harcadıkları paraya, zamana…
KARŞILIKSIZ SEVGİ
Kardeşim Atilla da küçük yaşlardan beri güvercin beslediği için az çok tanıyorum onları. Oturduğumuz evler hiçbir zaman güvercin beslemeye uygun olmadı. Kutular içinde gizli gizli eve sokmayı başardığı güvercinleri küçücük balkonda beslerdi. Hiçbir uyarıya da kulak asmazdı. Sık sık değişirdi balkonda bazen karton kutuda, bazen de portakal sandığında beslediği güvercinler. Annemin pilavlık bulgurları gizliden gizliye çok taşınmıştır onlara. Aradan geçen onca yıldan sonra Arguvan’da yaptığımız evin çatısında onlarca güvercin besliyor. Onlarla mutlu oluyor. Kardeşimi çok iyi anlıyorum. Benim için edebiyat, kitap, fotoğraf çekmek neyse onun için de güvercinler aynı.Bir nevi sevgi alışverişi...
ANLAT ATAŞEHİR
Ataşehir’de de güvercin besleyen pek çok meraklı var. Birkaç mezatlarına gittim. Güvercine adanmış hayatlar onların ki… Karşılığı olmayan. Binlerce liraya satılıyorlar, doğru. Ancak onlar için paranın bir değeri yok. Güvercinlerle birlikte olmanın verdiği mutluluk yetiyor. Pandemi döneminde Ataşehir’in Sesleri, Ataşehir’in Yüzleri pek çok kültürel projeyi hayata geçiren Ataşehir Belediyesi, Belgesel Sinemacılar Birliği ile “Anlat Ataşehir” diyerek yeni bir seriye başladı. İlk olarak da Ataşehir’de yaşayan güvercinseverleri anlatan “Hedef” adlı bir belgesel hazırlandı.
Belgeselin ilk gösterimine güvercin besleyenlerin ilgisi de yoğun oldu. Mustafa Saffet Kültür Merkezinde yapılan gösterime, ilçesinde yaşayan güvercinseverlere her türlü desteği veren Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, Belgeselin Yönetmeni Yasin Ali Türkeri, kendisi de 40 yıldır güvercin besleyen Belgeselin Danışmanı Niyazi Yaman ile yaklaşım 300 davetli katıldı.
MUTLULUK=GÜVERCİN
Ekranda belgeselin ilk görüntülerinin göründüğü anda tutuldu nefesler… İlk kez bir belgesele konu olan güvercinseverler mutluydu. Sık sık kahkahalar, alkışlar duyuldu salondan. Belgeselde bir gencin söyledikleri bu sevginin sınırsızlığını çok iyi anlatıyor; “Güvercinler benim üvey kardeşim. Babam önce bizimle ilgileniyor sonra kuşlarla...” diyor gülümseyerek ve babasına sevgiyle bakarak.
Bir diğeri ise güvercinlerinin en büyük düşmanları Gökdoğanlardan söz ediyor. ‘Batman’ adını verdiğini söylediği Gökdoğanların kaptığı her güvercini yüzünden günlerce uyuyamadığını anlatıyor. Başka birisi de “Kuşları ailemizin bireyi olarak görüyoruz. Onlardan sevgiyi öğrendik,” diyor. Bir başka tutkun şunları söylüyor; “Fikirtepe tarafında yeni evlerimiz var. Orada güvercin besleyemiyoruz. Güvercin beslemek için burada kirada oturuyoruz.”
40 YILLIK ÖZLEM
Belgeselin bitimiyle “Hedef”in Yönetmeni Belgesel Sinemacılar Birliği Başkanı Yasin Ali Türkeri ile laflıyoruz. Nazilli Sümerbank basma fabrikasının hikayesini bir tren üzerinden anlatan “Başka Tren Gıdı Gıdı”, Makedonya ile Türkiye arasında geçen bir hikayeyi anlatan “Manastır Doğum Yerim”, Samatyalı Kantocu Ankine’yi anlatan “Hayatın Ritmi Aksak” adlı belgesellere imza atmış bir isim Türkeri… Üç yıldır, üç kuşak müzik yapan Roman bir mübadil ailenin belgeseli için aralıksız çalışıyor.
Ataşehir Belediyesi ve Belgesel Sinemacılar Birliği olarak Ataşehir ile ilgili neler yapabileceklerini konuştukları gün Kültür ve Sosyal İşler Müdürü T. Volkan Aslan, “Güvercin besleyenler ilçemiz için çok değerli bir kültürel öge… Ataşehir’i diğer ilçelerden ayıran önemli bir özellik güvercin besleyenlerin sayısının çokluğu…” deyince Türkeri de hemen hazırlıklara başlamış. Türkeri, ağabeyi ve babasıyla Aydın’ın Koçarlı ilçesinde, babası Orman Bölge Şefliğinde memurken, yaşadıkları bahçeli lojmanda güvercin beslemiş.Aradan geçen 40 yıldan sonra belgesel çekimleriyle yeniden çocukluğuna döndüğünü belirten Türkeri, “ Bu çalışma geçmişi hatırlamak anlamında güzeldi. Güvercinler çocukluğumun önemli bir parçasıydı. Yeniden güvercinlerle uğraşmak, besleyenlerle tanışmak beni mutlu etti. 40 yıllık özlem belgesele dönüştü,” diyor.
GÜVERCİNSİZ BİR HAYAT DÜŞÜNEMEM
Ataşehir’de güvercin besleyen insanların sayısının çokluğu karşısında şaşırdığına dikkat çekiyor Türkeri; “Çekimler sırasında gördüklerim de beni şaşırttı. Belgesel araştırmalarına başlayınca ilgiyi daha net gördüm. Araştırmalar, ön görüşmeler, çekimler dahil 4 kişilik ekiple yaklaşık 2 yıl çalıştık. Çekimler pandemi nedeniyle yaşanan kapanmalara denk geldi. Bu durum bizi bayağı zorladı. Hem kendi hem de karşındakinin sağlığını korumamız gerekli. Geçmişteki o rahatlık yoktu. Çekim süreci zordu. Planladığımız bazı çekimleri, örneğin mezatları yapamadık.”
Görüştüğü kişilerin güvercinlerle olan ilişkilerini de şöyle anlatıyor; “Çoğu kişi bu işi bağımlılık olarak görüyor. Ben güvercinsiz günümü geçiremem, güvercinsiz bir hayat düşünemem diyor. Onlar için güvercinsiz bir gün, yemek yememek gibi bir şey…” Yalnızca sevdikleri için güvercin besleyenler kadar yarışmalara katılmak için güvercin besleyenler de var. Belgeselin adı da güvercin yarışmalarında kullanılan ‘hedef’ teriminden geliyor: “Yarışma sırasında güvercinin ‘hedef’ olarak adlandırılan kare şeklindeki alanın etrafında yere inmesi, oynaması gerekiyor. O alana ne kadar başarılı iniş yapabilirse o kadar iyi demek. İyi eğitilmiş bir güvercinden beklenen hedefe sorunsuz inmesi. Belgeselimiz de adını buradan alıyor.”
42 YILLIK AŞK
“Hedef”in danışmanlığını yapan Niyazi Yaman da 42 yıllık bir güvercinsever. 7 yaşındayken evinin balkonuna konan Akıllı ve Süslü adını verdiği iki güvercinle başlamış tutkusu…Çoğuna adlarıyla seslendiği 120 güvercini olan Yaman “Güvercin demek benim için sevgi demektir. Bir aşk hikayesi bu. Hatta onu da geçti. Tutku ötesi… Gençliğimde canım hiç sıkılmıyordu. Hobim vardı. Sabahtan akşama kadar aşk yaşıyorduk güvercinlerle. Zamanın nasıl geçtiğini anlamazdık.”
Ataşehir’de 20 bine yakın güvercin besleyen ailenin olduğunu vurgulayan Yaman iddialı bir şekilde “Güvercin besleyenler açısından Ataşehir güvercincilerin başkenti,” diyor. Güvercin deyince aklıma edebiyatımızın Koca Çınarı Rıfat Ilgaz’ın “Güvercinim Uyur mu?” adlı şiiri gelir. Onun şiiriyle bitirelim yazımızı:Güvercin dediğin uyanık olmalı.Tüyler duman duman öfkeden,Yanıp tutuşmalı gözbebekleri,Sevgiden tıpır tıpır bir yürek,Özgürlüğünce dövüşken...
Evrensel'i Takip Et