04 Nisan 2022 00:36

Atık sıvı yağ kimyasallarla durulaştırılıp sofraya mı sunuluyor?

Sıvı yağda yaşanan kriz sonrası atık yağların işlenerek piyasaya sürüldüğü iddialarını Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak değerlendirdi.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

Türkiye'nin ayçiçeği tohumunun yüzde 70.2’sini ithal ettiği Rusya ve Ukrayna’da yaşanan savaş nedeniyle baş gösteren ayçiçeği yağı krizi henüz aşılmış değil. Artan gıda fiyatları insan sağlığını ciddi boyutlarda tehdit etmeye devam ediyor. Kriz sonrası merdiven altı atölyelerde atık yağların işlenerek tekrar piyasaya sürüldüğü iddiaları gündeme gelmişti. İddiaları TMMOB’ye bağlı Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak ile konuştuk.

Kızartmalarda kullanılan bitkisel yağlardaki geri dönüşümün Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca lisanslandırılmış geri kazanım tesislerine veya izinli toplayıcılara verilmesi gerektiğini belirten Toprak, lokanta, yemek fabrikaları ile diğer benzeri tesislerdeki yağların toplanması için çevre lisanslı geri kazanım tesisleriyle veya toplayıcılarla yıllık sözleşme yapıldığını söyledi. Evdeki kullanılmış kızartmalık yağların ise belediyeler tarafından toplandığını söyleyen Toprak, bu yağların da belediyeler tarafından ilgili tesislere teslim edildiğini söyledi.

Yağda toplam polar madde oranı yüzde 25’i geçtiği andan itibaren kanserojen etkinin başladığını söyleyen Toprak, “Bu aşamada polisatik karbonlarla birlikte kanserojen etki yaratacağı için atık yağ kısmına alınır” dedi. İnsan sağlığı için kızartma işleminde bitkisel yağ kullanımının kontrolünün son derece önemli olduğunu söyleyen Gür, “Kızartmalık yağlar, gıdadan çekildiği andan itibaren ekotoksik özellikleri nedeniyle çevre açısından da zararlı bir atık olmaktadır” dedi.

İthal edilen veya üretilen ham yağların rafine edilmeden tüketilemeyeceğinin altını çizen Toprak, “Rafineriler ciddi maliyet isteyen yerlerdir. Rafinasyon büyük firmalar tarafından uygulanır. Dolayısıyla gelen her yağın mutlaka kaydının yapılması gerekir. Bu firmalara kayıtsız atık yağların girmesi mümkün değil. Dolayısıyla bu iddianın uygulanabilirliği yok. Firmalar ham yağı rafine eder, rafine ayçiçeği yağını piyasaya sunar” dedi.

Merdiven altı işletmelerde rafinasyon yapılamayacağını söyleyen Toprak, “Ancak şu olabilir: Kızartma yağını direkt yemeklerde kullanamazsınız. Çünkü okside olduğu için yemeğin tadını ve kokusunu bozacaktır. Dolayısıyla hemen fark edilecektir. Bunu bir işlemden geçirmeleri gerekir. O işlem de normalde yapılabilecek birkaç kimyasal malzeme katılarak durutma işlemidir. Bahsedilen yerler merdiven altı işletmeler normal aldıkları bitkisel yağın içerisine atık yağı karıştırarak seyreltme gerçekleştirilebilirler” dedi.

EVDE TEKRAR KULLANIM TEHLİKELİ

Evlerdeki kullanımlarda ise iki kullanımdan sonra kullanılmaması tavsiye edilen bitkisel yağların önemli tehlikeler içerdiği biliniyor. İki kullanım arasındaki süresinin de çok uzun olmaması gerektiğinin altını çizen Toprak, bu ürünlerin okside olarak acımsılaştığı için sağlık açısından da problem yaratacağını söyledi.

TÜKETİCİ NASIL SEÇECEK

Gıda da artan fiyatlar sonrası sağlıksız gıdaların nasıl ayrıştırılacağı sorusunun kendilerine devamlı sorulduğunu söyleyen Toprak, “Bitkisel yağlarda yağın belli bir rengi vardır. Kızartma sırasında yağda oluşan fiziksel değişimler sonucu viskozite artar, renk koyulaşır, köpürme olur, dumanlanma noktası azalır. Viskoz bir yapıya erişen yağ rengi kararmaya başlar. Bu yağ diğer yağların içine katıldığı zaman katılım ve seyreltme oranına göre değişir. Ama yine de bu ayçiçeği yağı, rafine edilmiş ayçiçeği yağının sarılığını tam anlamıyla bulamaz. Genel olarak böyle ama taklit, tağsiş ve hilelerde gözle görünen bir şey olmadığı için laboratuvar sonucuna göre gözlemleyebiliriz” dedi.

{{457041}

ÖNCEKİ HABER

Pakistan'da Cumhurbaşkanı Arif Alvi, Başbakan'ın çağrısı üzerine Meclisi feshetti

SONRAKİ HABER

Ders: Müzik; Konu: Neden müzik?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa