04 Nisan 2022 08:05

Sincan Kadın Cezaevinde pek çok keyfi yasak uygulanıyor

Çağdaş Hukukçular Derneği, Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu ve hükümlü kadınların karşı karşıya kaldığı baskıları raporlaştırdı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Burcu YILDIRIM
Ankara

Çağdaş Hukukçular Derneği, Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu ve hükümlü kadınların karşı karşıya kaldığı baskıları raporlaştırdı. Kadın mahpuslarla görüşülerek hazırlanan raporda, pek çok mektuba “hapishanenin güvenliği, kamu çalışanlarının korkutulması" gibi gerekçelerle el konulurken, mahpusların hijyenik pedlere dahi ulaşamadığı kaydedildi. Birçok görüşmeye kısıtlamalar getirilirken, kıyafet kısıtlaması nedeniyle yeni kıyafet almak için eskisinin verilmesi isteniyor.

EVRENSEL’E YASAK

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Komisyonu, Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu ve hükümlü kadınlarla görüşerek hapishanede yaşanan sorunları raporlaştırdı. Evrensel'in “ilan yayınlama” yasağı bulunduğu gerekçesiyle başvuru yapılsa dahi verilmediğini ifade edilen raporda, “Halk TV ve Tele 1 gibi muhalif yayın organları defalarca talep edilmesine karşın hapishane yönetimince teknik problemler bahane edilerek açılmamaktadır. Pek çok mektuba 'hapishanenin güvenliği, kamu çalışanlarının korkutulması' gibi gerekçelerle el konulmakta, hijyenik pedlere ulaşılamamakta, koridorda arkadaşlarıyla ve açık görüş sırasında diğer ailelerle selamlaşmak dahi soruşturma açılmasına neden olmaktadır” ifadeleri yer alıyor.

KEYFİ YASAKLARA KARŞI ÖLÜM ORUCUNDA

Raporda, mahpuslardan Sibel Balaç'ın adil yargılanma hakkının sağlanması, hasta tutsakların serbest bırakılması, sohbet hakkının genelgeye uygun olarak hayata geçirilmesi, keyfi kitap ve yayın yasaklarına son verilmesi ile keyfi disiplin cezalarının kaldırılması için başlattığı ölüm orucunun 105. gününde olduğu ifade edildi.

YENİ BİR KIYAFET İÇİN ELİNDEKİLERİNİN BİRİNİ VERMESİ GEREKİYOR!

Kadın mahpusların avukatlarla görüşmesinden sonra hazırlanan raporda şunlara yer veriliyor:

  • Tüm yurtta pandemi kısıtlamaları aşamalı olarak kaldırılsa da herkesin aşı yaptırdığı bir ortamda mahpusların sosyal ilişki kurabildikleri alanlarda yana yana gelmeleri engelleniyor. Haftada bir saat olan açık görüş süresi, 30 dakikaya düşürülerek telefonla görüşme süresi de 10 dakikaya indirildi. Koğuştan görüş alanına giderken ve aramalarda geçen sürelerde bu zaman daha da kısalıyor. Bu durum, adli mahpuslara uygulanmazken siyasi mahpuslarda özel olarak hayata geçiriliyor.
  • Koğuş ve odalarda hemen her gün baskın gibi aramalar yapılıyor. Aramalar pandemi bahanesi ile yapılırken pandemi kurallarına uyulmuyor ve mevzuata aykırı pek çok şey soruşturma konusu oluyor.
  • Kitap hakkı da keyfi bir şekilde içeriğine göre engelleniyor. Kitaplar sadece iki ayda bir veriliyor.  Kıyafet sayılarında ise ciddi kısıtlamalar uygulanıyor. Bir mahpusun yeni bir kıyafet alabilmesi için elindeki kıyafetlerden birini vermesi gerekiyor.
  • Hijyenik ped gibi temel ihtiyaçlara dahi ulaşılamazken kantin siparişleri çok geç geliyor ya da gelmiyor. Kantinde bulunan gıdalar kaliteli olmamasına karşın fiyatları oldukça yüksek.
  • Mahpusların talep ve şikayetleri gerekçesiz reddediliyor, çoğu zaman cevap verilmiyor ve yazılan dilekçeler kayboluyor. Cezaevi kararları çoğu zaman tebliğ edilmiyor.
  • Mektuplar geç ulaşırken özellikle Kürtçe mektuplar muhataplarına aylar sonra veriliyor. Pek çok mektuba “hapishanenin güvenliği, kamu çalışanlarının korkutulması” gibi gerekçelerle el konulmaktadır.
  • Birçok hastanın gerekli tedaviye ulaşmaları engelleniyor.
ÖNCEKİ HABER

CHP'li Ağbaba: Adım adım hiperenflasyona gidiyoruz

SONRAKİ HABER

İstinaf mahkemesi Sabah gazetesini verilen tazminat cezasını onayladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa