TÖK: Hacettepe yurdunda Hasan Can Çoban'ın ölüme sebep olan ihmaller açığa çıkarılsın

Tıp Öğrencileri Kolu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yanındaki yurtta göğüs ağrısı şikayetiyle aniden hayatını kaybeden hemşire öğrencisi Hasan Can Çoban’ı andı. Yapılan açıklamada, mavi kodun çalışmaması ve ambulansın geç gelmesi konusundaki ihmallerin açığa kavuşturulması istendi.

Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu (TÖK), Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Merkez Öğrenci Yurdu önünde 2 Nisan tarihinde yaşamını yitiren intörn öğrenci Hasan Can Çoban’ı anmak için bir araya geldi. Açıklamayı okuyan Hadi Sertaç Güler, "İntörnlüğümüzün son aylarına yaklaştığımız bu vakitlerde bu sefer bazılarımız için sınıf arkadaşı, bazılarımız için staj arkadaşı, bazılarımız için yurt arkadaşı bazılarımız için oda arkadaşı olan Hasan Can’a temel yaşam desteği vermek zorunda kaldık” dedi.

"BİR CANIN DAHA GİTMESİNE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK"

Hemşirelik Fakültesi Öğrencisi Hasan Can Çoban’ın göğüs ağrısı şikayeti ile yurdun bodrum katında bulunan çamaşırhaneye merdivenlerden inerken yere yığıldığını, katta bulunan intörn doktorlar tarafından öncelikle 112 Acil’in arandığını, 4 farklı sabit telefondan 2222 kodlanarak mavi kod verilmeye çalışıldığını ifade anlatan Çoban, olayın doğru bir şekilde yönetilmediğini söyledi. Onkoloji hastanesine koşan arkadaşlarının hastanenin önündeki ambulansı yurda götürmek istediklerini söyleyen aktaran Güler, güvenlik görevlisinin gece idaresinden izin alınması gerektiğini söylemesi üzerine yardım aramaya devam ettiklerini, hemşireler mavi kod verdiklerini ama mavi kodun yine de çalışmadığını dile getirdi. Güler, "Bir canın daha gitmesine tahammülümüz yok. Son olarak arkadaşımızı kaybetmemize sebep olan bu ihmaller yığını için yetkililerin derhal sorumluluk almasını hatalarını kabul etmelerini ve hala giderilmeyen problemlerin çözülmesini bekliyoruz” dedi.

POLİS BASKISI

Alanda konuştuğumuz bir tıp fakültesi öğrencisi, anmalarına yönelik polis engeline ilişkin şunları söyledi:

‘’Oradaki polislerin hemşire arkadaşlara baskı uyguladığını görünce polislerle öğrenciler tartışmaya başladı. Girişleri kontrol etmek için eylemi düzenleyen arkadaşların tanıdıklarının geçirilmesi için arkadaşlarımız giriş tarafına yönlendirildi. Sağlık çalışanları da biz de geçmek istiyoruz dediği anda bu sefer polis baskıyı arttırarak sadece Hacettepeli tıp ve hemşirelik öğrencilerini geçirme kararını aldı. Uğraşlarımıza rağmen TÖK’lü arkadaşları Tabip Odası yöneticilerini, diğer bölüm öğrencilerini geçirmemeye başladılar. Bu esnada merhumun arkadaşlarını kıskaca alıp metni okuyan arkadaşımızı lekelemeye başladılar. ‘Siz hemşiresiniz, o intörne olduğu belirsiz, bir metin yazıp gelmiş, sizi manipüle etmeye çalışıyor’ şeklinde ifadeler kullandılar, anmayı boşa çıkarmaya çalıştılar. Aynı zamanda konuşmayı yaparken de basın ve diğer anmaya katılmak isteyen öğrencileri, onların girişini, eylemi düzenleyen arkadaşların istemediğini belirtip manipüle etmeye çalıştılar. Ama on dakika önce onları almadıkları için onlarla tartışan da o arkadaşlardı, bizdik. Alınmayan arkadaşlar alkışla protesto ettiler ve Hacettepe heykele doğru yürüdüler. Metin okundu saygı duruşunda bulunuldu ve karanfiller bırakıldı. Tabii bu esnada o kadar çevrelendik ki polislerden nefes alınmıyordu ve baskı hissediliyordu.”

BAKAN KASAPOĞLU'NA SORULAR

HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Çoban'ın ölümüne dair Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'na şu soruları yöneltti:

1. Bakanlığınız Sıhhiye Merkez Öğrenci Yurdu'nda yaşanan bu olaya ilişkin herhangi bir soruşturmada bulunmuş mudur? Yurt yönetimi hakkında soruşturma açılacak mıdır?
2. Bakanlığınıza bağlı yurtlarda kalan öğrencilerin can güvenlikleri bakanlığınızın sorumluluğunda değil midir? Yurtlarda denetim yapılmakta mıdır? Elde ettiğiniz tespitler nelerdir?
3. Ambulans yolunun iftar çadırları ile kapatılması bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir? Sorumlular hakkında soruşturma açılacak mıdır?
4. Son 10 yılda yurtlarda hayatını kaybeden öğrenci sayısı kaçtır? Hangi yurtlarda ve hangi sebeplerle öğrenci ölümleri yaşanmıştır? (Ankara/EVRENSEL)