04 Nisan 2022 16:35

Adana'da emek ve demokrasi güçleri: NATO’dan çıkılsın, İncirlik Üssü kapatılsın

Adana'da emek ve demokrasi güçleri, NATO’nun kuruluş günü nedeni ile yaptığı basın açıklamasında Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını ve Adana’da bulunan İncirlik üssünün kapatılmasını istedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Adana’da Emek Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Halkevleri, Sol Parti, Toplumsal Özügrlük Partisi, Türkiye İşçi Partisi ve Türkiye Komünist Partisi, NATO’nun kuruluş günü nedeni ile yaptığı basın açıklamasında Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını ve Adana’da bulunan İncirlik üssü ile Türkiye'deki diğer NATO ve ABD askeri üslerinin kapatılmasını istedi.

Heykelli Park’ta gerçekleştirilen açıklamaya İnsan Hakları Derneği ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu da destek verdi. Basın açıklamasını okuyan Emek Partisi Adana İl Yöneticisi Aydın Yiğit, nükleer silah bulundurulduğu söylenen İncirlik Üssü ve diğer üslerin kapatılması gerektiğini belirterek “Bağımsız ve demokratik bir ülke olmanın temellerinden biri budur” dedi.

“NATO KAPİTALİST-EMPERYALİST DÜZENİN SÜREKLİLİĞİNİ SİLAH ZORUYLA SAĞLAMAK İÇİN VAR”

Rusya ordularının Ukrayna işgali karşısında kurtarıcı bir güç olarak gösterilen NATO’nun İkinci Dünya Paylaşım Savaşından sonra kurulan dünyanın en büyük emperyalist savaş örgütü olduğunu ve Ukrayna’daki savaşı kışkırttığını ifade eden Yiğit, şunları söyledi:

“Kurulma nedeni de o dönemde sosyalist olan SSCB halklarına gözdağı vermekti. Kapitalizme karşı çıkan, hak arayan işçi sınıfı ve ezilen halklara bir gözdağıydı. NATO’nun temel varlık nedeni, ABD liderliğindeki kapitalist-emperyalist düzenin sürekliliğini silah zoruyla sağlamaktır. 73 yıldır değişmemiş bir gerçekliktir bu. Varşova Paktı kendisini feshettiği halde NATO'nun varlığını güçlendirerek sürdürmesi, kapitalist düzeni korumak için 'dünya jandarmalığına' soyunduğunun göstergesidir. NATO, bütün dünyada sosyalist, komünist, anti-faşist, ilerici halk güçlerini boğmak için çalıştı. Gladio (Kontrgerilla) doğrudan NATO'ya bağlı bir örgüt olarak faaliyet sürdürdü.1949'da 12 Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkesiyle kurulan NATO'nun üye sayısı 30’a çıktı. 1952'de Türkiye ve Yunanistan üye oldu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında silahsızlandırılan Almanya, silahlandırılarak ittifaka alındı. SSCB'nin dağılmasından sonra Polonya, Macaristan ve Çekya üye yapıldı. Aynı yıl NATO savaş uçakları Yugoslavya'yı bombaladı. 2004'e gelindiğinde Rusya ile sınırı olan toplam 7 Doğu Avrupa ve Baltık ülkesi ittifaka dahil edildi. Soğuk Savaşın bitmesinden bu yana NATO tam 14 yeni üye bünyesine kattı.”

“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞ HALKIN DEĞİL EMPERYALİSTLERİN VE İŞBİRLİKÇİ BURJUVA YÖNETİMLERİN SAVAŞIDIR”

Rusya Devlet Başkanı Putin öncülüğünde ve multi-milyarder oligarkların desteğindeki bu işgal girişiminin savunulur bir yanı olmadığının altını çizen Yiğit, “Ancak NATO da Ukrayna'nın işgal edilmesinin başlıca sorumluları arasındadır. Çünkü NATO, Rusya’yı kuşatarak genişlemek istiyor. Nükleer silahlar dahil olmak üzer bölgeye silah yığınağı yapıyor” dedi. Ukrayna'da işbaşında olan egemenlerin ise NATO’ya karşı çıkmak yerine destek verdiğini ifade eden Yiğit, “Dontesk ve Luhanks bölgesinde halkların iradesine saygı göstermediler. Milliyetçiliği kışkırtarak NATO ile birlikte ülkeyi savaş macerasına sürüklediler. Oysa Ukrayna hükümeti, Putin yönetimine olduğu kadar NATO, ABD ve AB'nin planlarına da karşı çıksaydı bugün ülkede durum çok farklı olabilirdi. Açık ki bu savaş; halkın, halkların değil emperyalistlerin ve işbirlikçi burjuva yönetimlerin savaşıdır. Bugün barış için ayağa kalkan halklar savaşın asıl sorumlusu olan ve savaşın tarafı olan emperyalist güçlerle araya keskin bir çizgi çekmek zorundadır” dedi.

“KENDİ HALKLARI İLE BARIŞMAYANLARIN BARIŞ HAVARİSİ KESİLMESİ İNANDIRICI DEĞİL”

Türkiye burjuvazisinin NATO üyeliğinin bedeli olarak 700 yurttaşın Kore savaşına can verdiğini hatırlatan Yiğit, “Başta 12 Eylül darbesi olmak üzere cunta yönetimlerinin arkasında hep NATO vardı. Bu nedenle Türkiye NATO’dan çıkmalıdır. İlimizdeki İncirlik’te bulunan ABD ve diğer üsler kapatılmalıdır. Bağımsız ve demokratik bir ülke olmanın temellerinden biri budur. ABD emperyalizminin bölge ülkelerine saldırılarda kullandığı İncirlik Üssü’nde nükleer silahlar da bulundurulmaktadır. NATO saldırganlığının yoğunlaştığı, Rusya’nın ise Ukrayna’ya askeri müdahalede bulunduğu bir dönemde İncirlik üssü Çukurovalılar ve bütün Türkiye için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Yanı başımızda ne nükleer silah ne ABD üssü istiyoruz. İncirlik üssü derhal kapatılmalıdır” diye konuştu.

Rusya ve Ukrayna üzerinden Türkiye’nin arabulucu rolü ve barış havarisi kesilmesinin inandırıcı olmadığını ifade eden Yiğit, “Kendi halkları ile barışmayanlar, Suriye başta olmak, üzere sınır dışı operasyon ve askeri müdahalelerde bulunanlar iki yüzlüce davranmaktadır. Bu olsa olsa AKP-MHP bloğunun uluslararası alanda kaybettiği prestijini kazanmak için her türlü ödünü vererek görünür olma ve emperyalistler arası çelişkilerden faydalanma çabasıdır. Egemenlerin ve AKP’nin barışı ile işçi sınıfı ve halkın barışı temelden farklıdır. NATO’dan çıkmadan, askeri anlaşmalara son vermeden, silahlanma yarışı bitirilmeden savunulacak bir barış davası olamaz. Savaş harcamalarına, silah satışı ve savaş tezkerelerine el kaldırmakla barış savunulamaz. Yeni Osmanlıcı hayallerle ülkeyi bir savaştan diğerine sürükleyen AKP iktidarının “tarafsızlık” söylemi, bağımlılık ilişkileri kadardır. O nedenle Ukrayna’da savaş ve işgalin son bulması esas olarak işçilerin ve halkın ayağa kalkması ile mümkündür. Savaş üzerinden zam yağmuru, grev yasakları ve her türden baskıyı püskürtmenin yolu da buradan geçmektedir” dedi. (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Avcılar Eski Belediye Başkanı Handan Toprak tutuklandı

SONRAKİ HABER

Elon Musk, Twitter’da yüzde 9,2’lik hisse satın aldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa