Cam ve metal işçilerinden mektup: Patronlara teşvik bize vergi kesintileri
Kocaeli'den cam ve metal işçisi patronlara dönük uygulanan vergi indirimlerini yazdı.
Fotoğraf: Eren Ergine / Evrensel
Cam ve metal işçileri
Kocaeli
Merhaba Evrensel okurları, geçen gün arkadaşlarımızla oturduğumuz sırada hükümetin patronlara verdiği teşviklerin yanında işçilerin payına düşeni konuşurken gazeteye bir mektup yazıp, vergi kesintileri artık canına tak etmiş olan işçilere seslenmek istedik. Bu mektubu cam ve metal iş kolundan iki arkadaş olarak yazıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanan; şirketlerden vergi almama anlamına gelen KDV istisnası haberini gördük. İşçiler olarak patronlara yapılan bu kıyağın bizim cebimizden çıktığı gerçeğini düşündükçe sinirleniyoruz. Bizler birer yurttaş olarak vergimizi kuruşu kuruşuna öderken bizlerden milyonlarca daha fazla kazanan patronlar için vergi indiriminin kabul edilir bir yanı yoktur. Hükümetin bu tutumu işçilerin ekmeğini küçültürken patronların sermayesini büyütmeye yarıyor. Birkaç ay önce hükümet ve yanlıları, emekçilerin verdiği ekonomik savaşı yok sayarken bir anda ülkede neler oldu da Erdoğan patronların ekonominden zarar görmemesi için KDV indirimine gitti?
Bu indirimden sonra bile onlara bu kadar teşvik verilirken yine işçi çıkaran onlar, maaştan kesenler onlar oluyor. Daha geçen hafta 7 yıllık devlet teşviki almasına rağmen Xioami patronu 110 işçi arkadaşımızı işten attı.
Gün geçtikçe böyle örnekler de, eylemler de görmeye devam edeceğiz gibi görünüyor. Devlet işten atılan işçisine sahip çıkmak yerine, teşvik vermesine rağmen işçiyi işten atan patrona sahip çıkıyor.
Onlara vergilerde indirim, elektrikte indirim, doğal gazda indirim, sıra bize geldiğinde üç kuruş maaşımızdan bile vergi kesintileri yapılıyor. Kullandığımız tüm temel tüketim ürünlerine ciddi zamlar geliyor. Devlet diye başımızın üstünde tuttukları mekanizmanın kime yararlı olduğunu bu süreçte çok daha iyi gördük.
Başına da kim gelirse gelsin bu devletin hepsi kendi sermayesine para yediriyor, kimse de işçinin hali nasıldır diye sormuyor. Onlar sormasa bile biz kendi halimizi anlatmaktan da birleşmekten de geri durmayacağız, bu da böyle biline!
