06 Nisan 2022 00:22

“Çiftçi desteklenmediği için 25 TL’ye domates yiyoruz”

Antalya Ticaret Borsası verilerine göre bir yılda yüzde 191 zamlanan domates 25 lirayı buldu. Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, "Sorunun temeli yüksek girdi maliyeti" dedi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Antalya Ticaret Borsası (ATB), mart ayı ‘Antalya halleri domates, sebze ve meyve endeksi’ne göre domates fiyatları, geçen yılın mart ayına göre yıllık yüzde 191.76 arttı. Domates fiyatlarındaki fahiş artışı konuştuğumuz Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, sorunun temelinde yüksek girdi fiyatları ve çiftçinin risk alabilecek durumda olmaması olduğunu ifade etti. İncefikir, Rusya’nın ithalat kapılarını kapatması ve doğal afetlerin de yan etmen olarak fiyatları artırdığını söyledi. İncefikir, kanuni olarak tarıma desteğin milli gelirin yüzde 1’i değil, tarımsal üretim için ne kadar gerekli ise bütçeden o kadar destek ayrılması gerektiğini söyledi.

"ZARAR EDEN ÜRETİCİ EKEMEDİ, EKİLEN ÜRÜNLERİ DON VURDU"

Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, tarımsal üretimde yaşanan sorunların temelinde yüksek girdi fiyatları ve düşük destek olduğunu söyledi. İncefikir, yüksek girdi fiyatları nedeniyle borç yükü altında üretim yapan üreticinin geçtiğimiz yıl Rusya’nın kapılarını kapatması nedeni ile zararının katlandığını söyledi. Bu nedenle üreticinin domates üretiminden uzaklaştığını dile getiren İncefikir, “Geçmiş yıllarda Sudi Arabistan, Suriye, Irak gibi ülkeler başta olmak üzere Ortadoğu pazarını kaybetmemiz de üreticinin geri çekilmesinde etkili oldu. Bu maliyetler karşısında üretici risk alamıyor. Artık geriye çekilmeye mümkün olduğu kadar en risksiz işlere girmeye başladı. Bu yüzden domates ekmeye çekinen üreticiler oldu. Sadece Çukurova değil, Antalya’da seralarda domates eken üreticiler salatalık, muz, biber ekmeye başladı. Rusya’da ihracatta çok zarar edildi. Üstüne 15-20 gün ara ile şubat ve mart ayında seralara çok ciddi bir don geldi. İstediğimiz kadar verim alamadık. Bu nedenle üretilen domateslerin miktarında azalmalar yaşandı. Yine bu sorunların temelinde yüksek girdi fiyatları var. Üretici risk alamıyor, üretimden uzaklaşıyor. Eken sayısı azalıyor, ekilen az sayıdaki tarlada da üretici istediği kadar ürün elde edemedi. Fiyatlar yükseldi” dedi.

"HAZİRAN BAŞINA KADAR YÜKSEK FİYATLARLA DOMATES YİYECEĞİZ"

Seralar dışında yazın olgunlaşması beklenen domateslerin de don nedeniyle geç olgunlaşacağını ifade eden İncefikir, “Nisan-mayısta piyasaya gireceğini düşündüğümüz ürünlerin piyasaya girmesi geriye düşecek. Bu nedenle tahmin ediyorum hazirana kadar yüksek fiyatlarla domates yiyeceğiz. Ta ki açık ya da yer serasındaki domatesler devreye girene kadar fiyatlar yüksek olacak” dedi.

"YÜZDE 1 YETMEZ, TARIMSAL ÜRETİM İÇİN NE İHTİYAÇSA O VERİLMELİ"

Çözümün planlı bir tarım politikası olduğunu ifade eden İncefikir, “Üreticinin önünü görebileceği, girdi fiyatlarında üretime girdiğinde, pazara sunduğunda her koşulda hayatını sürdürebileceği rakamlarla, girdi fiyatlarının ucuzlatılması gerekir. Devlet kur korumalı TL mevduatına 3 ayda milyarlar ödüyor. Dönüp ülkedeki tüm tarımsal üretim için çiftçiye bir yıl için toplam 29 milyar TL veriyor. Sonra domatesi 25 TL’den yemeye başlıyoruz. Tarım Kanunu’na göre çiftçiye destek olarak milli gelirin en az yüzde 1’i oranında pay verilir. Bu rakamlar yüzde 1’in altında kaldığı için yüzde 1’in talep edilmesi yanlışına düşülüyor. Ne gerekirse o rakam verilmeli. Yüzde 1 yetmeyebilir. Bunlar rasyonel yöntemlerle belirlenip çiftçinin üretimi planlı şekilde yapılmalı” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Cam ve metal işçilerinden mektup: Patronlara teşvik bize vergi kesintileri

SONRAKİ HABER

İstanbul Tabip Odası seçimi 17 Nisan Pazar günü yapılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa