06 Nisan 2022 01:00

Tarihte “Savaş ve Kadın”

ODTÜ Biyolojik Bilimler Emek Gençliği olarak bölümümüzde “Savaş ve Kadın” isimli etkinliği gerçekleştirdik ve genel olarak savaşların kimin savaşı olduğunu konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Biyolojik Bilimlerden bir Emek Genci

ODTÜ

 

ODTÜ Biyolojik Bilimlerde de gündemde olan savaşın iç yüzüne dair görüşlerde, kadın ve çocukların göçe zorlandığı ve yaşadıkları fiziksel, psikolojik travmaların utancın simgesi niteliğinde olduğu biliniyor. Bu yüzden savaş içerisinde kadın meselesi bütün yönleriyle önemli bir başlık oluyor. Bu bağlamda ODTÜ Biyolojik Bilimler Emek Gençliği olarak bölümümüzde “Savaş ve Kadın” isimli etkinliği gerçekleştirdik ve genel olarak savaşların kimin savaşı olduğunu, bu savaşlar sırasında ve sonrasında kadınların nasıl etkilendiğini konuştuk.

Geçmişten günümüze yaşanmış olan savaşlarda emperyalist savaşın etkilerini kadınlar üzerinden çarpıcı bir şekilde gördüğümüzü söyledik. En güncel örneği olarak da bugün yaşanmakta olan Ukrayna-Rusya savaşında, kadınların ve çocukların göçe zorlandığı, sığındıkları ülkelerde şiddete, tecavüze maruz kaldıklarına değindik. Medyaya yansıyan savaşın kadın üzerinden iç yüzünü gösteren haberlerde, ataerkil sistemin dayattığı sonuçlardan biri olarak kadına karşı bakış açısının cinsiyet eşitsizliklerini ve kadına karşı şiddet eğiliminin artmasını körüklediğini aktardık.

ROMA UYGARLIĞI VE EZİLEN KADIN

Özellikle özel mülkiyetin ortaya çıkması sonucunda, savaşların yıkımının ve şiddetinin doğurduğu kadının yaşamına olumsuz yansımalarına değindik. Tarihten bir örnek olarak Roma uygarlığının kuruluş döneminde “Sabin Kadınlarının Tecavüzü”nü, zaman zaman yapılmış çeşitli eserlerle savaşın çirkin yüzünü ve kadınların hayatları üzerindeki yıkımı ve acıyı net bir şekilde gözler önüne sermesi açısından tartıştık.

ORTAK OY HAKKI MÜCADELESİ VE DÜNYA SAVAŞLARI

Başka bir tarihsel bağlamda, seçme ve seçilme hakkının mülk sahibi erkeklerle sınırlandırılması sonucunda kadınların oy hakkı mücadelesinden bahsettik. Kadınların bu önemli örgütlenmesinin en önemli önderlerinden biri olan Clara Zetkin’in bu noktada tarihsel öneminin de üzerinde durduk. Birinci ve ikinci paylaşım savaşları döneminde ise yine kadının toplumsal ve savaş içi rollerinin kapitalizmin çıkarlarıyla yeniden düzenlendiğini, ataerkil düzende daha ağır sömürüye maruz kalarak çalıştırıldıklarını tartıştık. Birinci Dünya Savaşı’nda milliyetçiliğin pekiştirilmesiyle birlikte kadına bakış “milletin fedakâr annesi”sıfatıyla ona bir rol biçilmesiyken, İkinci Dünya Savaşı’nda faşizm ve ırkçılık sonucunda, kadın yegâne sıfatının, ırkın saflığının koruyucusu (biyolojik determinizm) olarak lanse edildiğine değinildi.

SAVAŞ SONRASI DÖNEM

İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle, “Evine dön Rosie” çağrısıyla, kadına biçilen önemin geçici olması ve bir erkeğin toplum ve savaştaki önemini bir kadın olarak ancak mecbur kalındığında tadabileceği bir tablo çizildiğinin söz konusu olduğu dile getirildi.

Geçmişten günümüze yaşanmış olan savaşlarda emperyalist savaşın etkilerini kadınlar üzerinden çarpıcı bir şekilde gördüğümüzü söyledik. En güncel örneği olarak da bugün yaşanmakta olan Ukrayna-Rusya savaşında, kadınların ve çocukların göçe zorlandığı, sığındıkları ülkelerde şiddete, tecavüze maruz kaldıklarına değindik. Medyaya yansıyan savaşın kadın üzerinden iç yüzünü gösteren haberlerde, ataerkil sistemin dayattığı sonuçlardan biri olarak kadına karşı bakış açısının cinsiyet eşitsizliklerini ve kadına karşı şiddet eğiliminin artmasını körüklediğini aktardık.

TARİHİN TOZLU SAYFALARINDAN SÜREGELEN KADIN DİRENİŞİ

Kadın meselesinin tarihin en tozlu sayfalarından günümüze kadar, kimi yerlerde şekil değiştirerek de olsa sürdüğünün ve aslında hepsini aynı önemde ve etkide tartışmamız gerektiğinin üzerine durduk. Kadınların yüzyıllar boyunca mücadele etmesi ve miraslarını biz günümüz kadınlarına bırakması, kadınların her yüzyılda kendi haklarını savunmasını, sömürüye karşı direnmelerini, ataerkil toplumun biçtiği rolleri reddetmesini ve dünyanın neresinde olursa olsun her yaştan, meslekten, bölgeden kadınlarla omuz omuza direnmesini körüklediğini söyleyerek bugün bizlerinde bulunduğumuz her alanda kadınlar ile berabermücadele yürütmemiz gerekliliğine vurgu yaptık.

ÖNCEKİ HABER

Boşandığı kadını pompalı tüfekle yaralayıp serbest bırakılan erkek, duruşma çıkışı kurşun yağdırdı

SONRAKİ HABER

Ukrayna savaşında yeni kriz: Buça

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa