Hep birlikte sesimizi, sözümüzü, kalemimizi, fırçamızı yükselttik

İzmir Genç Hayat Grubu

Genç Hayat’ın 400. sayısı önümüze ışık tutarken sanat ve edebiyatı daha kapsamlı nasıl tartışabiliriz, başka bir dünya hayalini nasıl duyururuz diyerek çıktığımız bu yolda hem yarışma sürecini hem de ödül törenini hep beraber ördük. Atölyelerden sınıflarımıza ve amfilerimize uzanarak yüzlerce genç ile buluştuğumuz bu süreçte sesimize ses kattık, nasıl bir dünya istediğimizin hayalini yükselttik.

Bir genç kendini bundan beş yıl sonra nerede görüyor? Bugün yaşadığı gelecek kaygısı, içine doğduğu dünyadaki hangi sebeplerden kaynaklı? Bu soruların altında yatan binlerce sebebi teker teker çözmenin toplamda sorunlardan kurtulmamıza olanak sağlamayacağını düşünerek “Dünyayı değiştirmeli” gerçeği üzerinden temamızı “Nasıl bir dünya istiyorum?​” olarak belirledik.

“Nasıl bir Türkiye’ye, dünyaya pencere açmak isteriz?​” sorusunu kendimize sorarak çıktığımız bu yolda bizim adımıza karar verenlerin, bizim dünyamızı kendi isteklerine göre inşa edenlerin tam da karşısında durarak kendi hayallerimizi çizdik, kaleme döktük. İzmir’in en büyük üniversiteleri ile anadolu, sanat ve meslek liselerini temel alarak yarışma duyurularımızı en güçlü şekilde planladık.

YARIŞMA HAYAL VE YETENEKLERİMİZE YENİ BİR ALAN AÇTI

Bu süreç yalnızca eser topladığımız değil, aynı zamanda her bir katılımcıya elimizi uzattığımız, sesimizi duyurduğumuz bir süreç oldu. Birbirimizden ayrı düştüğümüz pandemi boyunca amfilerde, sıralarda yan yana gelmemize tahammülü olmayanlara karşı kafelerde, parklarda buluştuk; eserlerimizi ürettik, istediğimiz dünyayı tartıştığımız kadar istemediğiniz dünyayı da gündem ettik. Sonra durup kendimize “Peki biz bu hayalini konuştuğumuz dünyaya nasıl ulaşırız, hangi yola koyulmak gerekir, ben bugün buradan bu dünyayı kurmak için ne yapabilirim?​” diye de sorduk. Buradan yola çıkarak sınıflarımızda birer öğrenci olarak yaşadığımız sorunları ve bunlarla nasıl mücadele edebileceğimizi, genç kadınlar olarak bugün neyi neden yaşadığımızı; kiminle, kimlerle yan yana durarak daha güvenli sokaklar, kampüsler kurabileceğimizi tartıştık.

Tüm bunlarla beraber yarışma süreci yeni Genç Hayat okurlarıyla buluşmamızı sağladı. Dergimizin sayfaları temel sorumuzun cevabı besledi, genişletti. Yarışma sürecini yarışmacılarla kolektif bir biçimde yürütmenin yanı sıra çeşitli belediyeler, meslek odaları, sendikalar vb. onlarca kuruluşun destekleriyle daha da güçlendik. Ödül töreni için hazırladığımız videoyu katılımcı arkadaşlarla birlikte oluşturmamız ve yarışmanın hem katılımcısı hem de ödül töreninde sahne alan grubu olan güzel sanatlar lisesi öğrencileri bu kolektif çalışmamızın en güzel yanları olarak hafızalarda kaldı. Tüm bunlar bize ve yarışma katılımcılarına şunu bir kez daha hatırlattı: Bu yarışma yan yana gelebileceğimiz; yeteneklerimizi, hayallerimizi konuşturabileceğimiz yeni bir alan yarattı.

Şimdi bu alanları daha fazla gence ulaştırma ve daha farklı ilgi alanlarına yayma sorumluluğu bizleri bekliyor. Şimdi sıra yarışma katılımcılarımızla yeni etkinlikleri birlikte örgütlemekte.