07 Nisan 2022 10:33

Mimarlar Odası: Yargı, Doğanyurt'ta rant uğruna doğayı katledenlere gereken cevabı verdi

Mahkeme, Beypazarı Doğanyurt'taki taşocağına ÇED olmadan faaliyet izni veren kararı iptal etti. Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Yargı rant uğruna doğayı katletmek isteyenlere gereken cevabı verdi" dedi.

Fotoğraf: Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Paylaş

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Doğanyurt'taki taşocağına ÇED olmadan faaliyet izni veren kararın mahkeme tarafından iptal edilmesine dair yaptığı açıklamada “Yargı rant uğruna doğayı katletmek isteyenlere gereken cevabı vermiştir" dedi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Beypazarı Doğanyurt Mahallesi’nde sosyal ve ekolojik dokuyu bozacak ve mera alanlarını ortadan kaldıracak olan Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi için ÇED’in gerekli olmadığı yönündeki karara itiraz etmişti. Ankara 18. İdare Mahkemesi ise bu kararın doğal hayatı yok edeceğini belirterek, dava konusu işlemi iptal etti.

Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, şirketin valiliğe sunulan ÇED dosyasında işletme ruhsatı aldıktan sonra sürekli değişiklikler yaptığını söyledi. Alanın orman olduğunu gösteren belgelerin ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Karakuş, “Yargı rant uğruna doğayı katletmek isteyenlere gereken cevabı vermiştir.  Bölge halkı ekolojik dokuyu bozacak ve mera alanlarını ortadan kaldıracak olan taş ocağı ile uzun süredir mücadele ediyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak bilim ve teknikten aldığımız güçle, doğal alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz. Beypazarı’nda köylülerin haklı mücadelesinin yanında yer alarak söz konusu kararı yargıya taşıdık, yargı ÇED gerekli değildir kararına ilişkin dava konusu işlemi iptal etti. Yargı kararlarıyla haklılığımız tescil edilmeye devam ediyor” dedi

HAVASI NEDENİYLE BU KÖYE GELEN ASTIM HASTALARI VAR

Taş ocağı kırma eleme tesisinin köye 400-500 metre yakınlıkta olduğunu belirten Karakuş, bilirkişi raporunda doğal varlıkların geri dönülemez şekilde kaybedileceğinin ortaya konduğunu aktardı.

Köyün havası ve suyu nedeniyle buraya yerleşen astım hastalarının olduğunu vurgulayan Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Taş ocağı ve kullanıldığı yol, bağ bahçe bostanlara ekli olup, sadece bu bölgede yetişen Ankara armudu ve ovaca gibi yöresel meyveler ve ceviz, elma, kiraz vb bu bölgededir ve tozdan yok olup kuruyacak, çiçek gözlerini tozlar yıkayıp meyve gelişimi olmayacaktır. Yüksek yayla formunda olan bölgenin tertemiz havası sayesinde civarın en kaliteli balları burada yetişmektedir ve toz nedeniyle arıcılık bitecektir. Taşocağı bölgesi diğer köylerin yaylalara ve köylerine geçiş vadisidir, aynı zamanda taş ocağı alanı yaylaya eklidir. Su pınarları da çok kirlenecek, küçük ve büyükbaş hayvanlar patlamalar ve kirlilikten çok etkilenecek, yavru atmacalar çoğalacaktır.  Taşocağı bölgesi aynı zamanda yabani hayvanların da arkadaki ormana ve bölgeye en büyük geçiş yoludur ve burada koruma altında olan ayı, kızıl geyik, vaşak, kurt karaca vb. birçok memeli tür ve yırtıcı kuşların da tamamının yaşamını sürdürdüğü bir bölgedir ve yaşaması ve korunması için coğrafi bölge yapısına sahiptir. Bölge Ankara tiftik keçisinin en kaliteli yetiştirildiği yerlerden biridir, mikro klima özellikler taşıyan coğrafi iklime sahiptir. Hayvanları suladıkları ve dinlendirdikleri  5 adet su pınarı taş ocağına ekli olup, bir kısmı da yol üzerindedir.  Tozdan pınarlar kirlenecek, hayvanlar dinlenemeyecektir Aynı zamanda köyün deposuna taş ocağı sınırı 300 metredir, gerek patlama gerekse kirlilik hem suya ve hem de sulama havuzlarına zarar verecek ve kirletecektir. Köy ve taş ocağı bölgesi korunması gerekli doğa alanları içinde yer almaktadır. Kesin korunması gereken hayvan türleri yok olma tehdidi altındadır.  Bölgede 55 endemik bitki türü vardır, bitki çeşitliliği yüksektir.” (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

"Zarrab'ın uçağı" iddiası : İstanbul-Moskova arasında mekik dokuyor

SONRAKİ HABER

Kızılcaköy halkı "Zeytinime dokunma" dedi | Çepeçevre Yaşam

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa