09 Nisan 2022 23:39

Kriz yemekhanede zehre dönüştü

Krizle birlikte artan gıda fiyatları nedeniyle yemek hizmetinde kriter sağlık ya da hijyen değil ücret oldu. Kalitesiz ve sağlıksız yemekler toplu zehirlenmeleri de beraberinde getiriyor.

Uğur Toprak | Fotoğraf:Ramis Sağlam/Evrensel

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

Fabrikalarda, küçük ve orta ölçekli işletmelerde, hastanelerde, okullarda ve diğer kamu kuruluşlarında bulunan milyonlarca kişi her gün toplu yemek firmaları vasıtasıyla yemek yiyor. Toplu yemek hizmeti veren işletmelerin neredeyse tamamı, satın alma yoluyla yemek üreticisi şirketlerden yerinde yemek üretimi veya taşıma yemek alıyor.

Peki bu yemekler ne kadar sağlıklı ve hijyenik ve sağlıklı…

KRİTER FİYAT OLUNCA…

Gıda Mühendisleri Odası (GıdaMO) İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak, toplu yemek üretimi yapan çok sayıda şirketin piyasada yerini aldığını, üretimin/hizmetin sağlanmasında göz ardı edilmemesi gereken kriterlerin başında güvenli ve sağlıklı gıda üretimi geldiğini söylüyor. Peki öyle mi?

Toprak’a göre yemek hizmetinde kriter sağlık ya da hijyen değil, fiyatı.

Kaliteli ve hijyenik koşullarda üretim yapmayan birçok yemek firmasının düşük fiyatlarla yemek yemek isteyen firmalara hizmet verdiğini söyleyen Toprak, “Kayıt dışı, kalitesiz, hijyenik olmayan ve sağlıksız koşullarda üretilen, gramajı düşük ve bol karbonhidratlı menüler ile pek çok çalışanın sağlığını tehdit etmekte ve yetersiz beslenmelerine neden olmakta” diyor.

HER AŞAMADA KONTROL EDİLMELİ

Toprak, toplu beslenmeyi gerçekleştiren mutfak işletmeciliğinin birçok sistemi içine aldığını ve her aşamada kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizerek uyarıyor: “En son elde edilen ürün yemek gibi görünse de sistemin kapsamı ürün ile birlikte kaliteli ham madde alımı, uygun depolama şartları, uygun ekipman kullanımı, sağlıklı ve uygun koşullarda işleme ve sunum, eğitimli personelin çalıştırılması gerekiyor. Ancak gerekli koşulları sağlayan mutfaklarda kaliteli ve güvenli yemek üretimi yapılabilir.”

ZEHİRLENMELERİN NEDENİ GIDA ENFLASYONU

Türkiye’nin, gıda enflasyonunda yüzde 64.47’lik oranla dünyada dördüncü sıraya yükselmesi hazır yemek işletmelerini olumsuz etkiliyor. Uygun menü tipinin ve çeşitliliğin belirlenmesinde kriterin kalite, günlük alınması gereken kalori ile besin değeri olduğunun altını çizen Toprak, yemek firmalarının fiyatları yüksek bulunduğu için şartların tamamını sağlamayan firmaların tercih edildiğini belirtiyor.

Toprak, yeterli ve uygun hizmeti alamamanın sonunda da toplu zehirlenme olayları yaşandığını söylüyor.

Diğer yandan yemek şirketlerinin yıllık belirlenen satış fiyatlarını altı aya çekerek ayakta kalmaya çalıştığını belirten Toprak, Türkiye’de her iş kolunda olduğu gibi hazır yemekte de çoğunluğu oluşturan KOBİ’lerin bu şartlara uzun süre dayanamayacağını söylüyor.

ÇARE TARIMI DESTEKLEMEKTE

Toprak son olarak şunları anlatıyor: “Tarım ürünlerinde üretimin düşmesi, ‘Paramız var ki ithal ediyoruz’ mantığıyla hareket edilmesi, iklim değişikliği, küresel ısınma, tarımsal ham maddenin hatta ambalaj maddelerinin de kimi zaman ulaşılamaz hale gelmesine neden oluyor. Hazır yemek üretiminde temel ham madde sayılabilecek ürünlerin bulunamamasına kadar varıyor. Asgari ücretteki artış kaynaklı artan işçilik maliyetleri direkt olarak satılan yemek fiyatını etkiledi.

Burada iş yine en başta öz kaynaklarımıza dönmekten ve 83 milyona yetecek tarımsal üretimi sağlayabilecekken ithalat çıkmasına sürüklenen sektörü, çiftçiyi ve aile işletmelerini desteklemekten geçiyor.”

ÖNCEKİ HABER

25'inci Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri, törenle sahiplerine verildi

SONRAKİ HABER

Canlı Blog | Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısında 46. gün

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa