Posta ve kargo dağıtım işçilerine yine promosyon verilmiyor
"PTT Genel Müdürlüğüne bağlı posta ve kargo dağıtım merkezlerinde çalışan taşeron işçiler, bu defa da en az 10 yıldır alamadıkları maaş promosyonları ile gündemde."
Fotoğraf: DHA
Fikret ASLAN
DİSK/İletişim-İş Örgütlenme Uzmanı
Bir süredir ağır ve yoğun çalışma koşulları, kadrosuzluk ve güvencesizlik, düşük ücret, baskı, sürgün, işten atma tehdidi, mobbing ve sendika seçme özgürlüğünün olmaması gibi sorunlarla gündemde olan PTT Genel Müdürlüğüne bağlı posta ve kargo dağıtım merkezlerinde çalışan taşeron işçiler, bu defa da en az 10 yıldır alamadıkları maaş promosyonları ile gündemde.
Ankara’da posta ve kargo dağıtım merkezlerinde taşeron firmaya bağlı çalışan işçilerin ücretleri her ayın 1 ile 5’ i arasında ödenmektedir. 1 Nisan 2022 tarihinden itibaren yapılan sözleşme gereği maaş ödemeleri bu kez İş Bankası aracılığı yapılacak. Bugüne kadar maaş ödemeleri T.C. Ziraat Bankası tarafından yapılmakta idi. İletişim İş’e ulaşan işçilerden bir kısmı, “Bugüne kadar biz hiç promosyon almadık, diğer kurumların personeline her banka değişim dönemlerinde yapılan promosyon ödemelerinden haberdar olurduk. Şimdi bizim aylık ücretlerimizi başka bir banka ödeyecek ama promosyondan yine söz eden yok” diyerek rahatsızlıklarını dile getirdi. Geçmiş yıllarda da banka değişikliği olduğu zaman promosyon verilip verilmeyeceğini sorduklarında bankanın kendilerine “Promosyonunuzu biz işvereninize ödedik” şeklinde yanıtlar aldıklarını, ancak baskı, sürgün ve işten atma tehditleri nedeniyle ne bireysel ne de mevcut sendikaları aracılığıyla taleplerini dile getiremediklerini söyledi.
PROMOSYON NEDİR? ANLAŞMA NASIL YAPILIYOR?
Bankalar aracılığıyla kamu kurumları personeline ve emeklilere yapılan maaş ödemelerinden dolayı her sözleşme yenilenme ve banka değişiklikleri dönemlerinde maaşlara ek olarak bir miktar ödemeler yapılmaktadır. Bankalar bunu maaş ödeme hizmetinden dolayı tercih edilmelerine karşılık bir teşekkür mahiyetindeymiş gibi yansıtsa da, kendilerinden maaş alan personele kredi temin etme, kredi kartı verme, havale ve EFT işlemlerinin yapılması gibi bankacılık işlemlerinin bankalarında gerçekleştirilmesini sağlamak suretiyle ve hesaplardaki atıl parayı kullanarak ticari faaliyetlerini genişletmeyi ve ticari kazanç elde etmeyi amaçlamaktadır. Dolayısıyla, bankalar tarafından yapılan protokol çerçevesinde kurumlarda çalışan personele promosyon adı altında yapılan ödemeler aslında karşılıksız değildir. Üstelik bankalar, maaş ödemesi yaptıkları çalışan ve emeklilerin tüm bankacılık hizmetleri üzerinden (tüm fatura ödemeleri, para transferleri vs.), işlem başına en az 1 TL. ile 3.5 TL. arasında ücretler aldığı gibi, gecelik repolar yapılabilmektedir. Yani bankalar bu hizmeti verirken daha fazla kazanmaktadırlar. Kurum ve kuruluşlar ise, kendi personelinin her hangi bir banka tercihini, önerisini, şikayetini, talebini sormadan kendi istedikleri bankalarla personeli adına anlaşmaktadırlar. Esas işveren veya alt işverenin banka ile kurduğu bağ, taşeron işçinin ücreti üzerinden olması nedeniyle yapılan promosyon ödemesinin ilgili genelgeye göre tamamının işçilere ödenmesi gerekmektedir.
PROMOSYONU İŞÇİYE ÖDEMEYEN İŞVERENİN VERGİ KARŞISINDA DURUMU NEDİR?
Bankalar tarafından yapılan promosyon ödemeleri Gelir Vergisi Kanunu açısından değerlendirildiğinde işveren için önemli sonuçları vardır. Şöyle ki; işveren promosyon ödemesini alıp doğrudan çalışanlarına dağıtırsa bu bir aracılıktır ve vergiye tabi değildir. Ancak, işveren promosyonu alıp kazancına dahil ederse ve de işçilere her ne ad altında (promosyon hariç) ödeme yaparsa ücret olarak değerlendirilerek Gelir Vergisi Kanunu’na göre vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir. Oysa ki, işçilerin beyanından bugüne kadar ne promosyon adı altında bir ödeme yapılmış ne de bankalardan alınan bu promosyonlar işveren tarafından ücret veya herhangi bir ad altında işçilere ödenmiştir. İşverenin işçilerin maaşları üzerinden aldığı promosyonları kendi kârına kattığı anlaşılmaktadır. Vergi kanunları yönünden ise araştırılmaya muhtaç bir konudur.
YASAL DÜZENLEME NASIL YAPILMIŞTIR?
Promosyon düzenlemesi, kanunla yapılmış bir düzenleme değildir. Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün 2007’de başbakanlık genelgesi ile yapılmıştır. Bu genelgenin 4. maddesinde “Promosyon miktarının tamamının personele dağıtılması genel ilke olarak benimsenmekle birlikte, toplam miktarın üçte birini geçmemek üzere Komisyonca belirlenecek tutar, birim personelinin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmak üzere ayrılabilecektir” denilmekte idi. Ancak 3 yıl sonra yine bir başbakanlık genelgesiyle promosyonun tamamının personele ödenmesine karar verilmiştir. Genelgede, kamu kurum ve kuruluşlarının personelinin aylık ve ücretlerinin bankalar aracılığıyla ödenmesinden bahsediliyor olsa da, bir kamu kurumu ve esas işveren olan PTT Genel Müdürlüğünün kamu hizmeti niteliğindeki kargo ve posta dağıtım işi, hizmet satın alma yoluyla alt işverene verilmiş ve bu işverene bağlı işçiler tarafından yapılmaktadır. Yapılan işin niteliği ve sorumluluklar açısından taşeron işçilerle diğer personel arasında herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Dolayısıyla, PTT Kargo ve Posta Dağıtım alt işvereni, emekçiler adına bugüne kadar bankalardan aldığı promosyonun üzerine yatarak ilgili genelgeye aykırı bir şekilde hak gasbında bulunmuştur.
İletişim-İş olarak; yıllardır PTT alt işvereni tarafından işçinin maaşları üzerinden alınan ama işçilere ödenmeyen promosyonların takipçisi olacağız. İşçilerin maaş aldıkları daha önceki bankalar ve işveren görevini yerine getirmeyerek suç işlemişlerdir. Yasal faizi ile birlikte işçilere ödeme yapmak zorundadırlar. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimlerinin de bunun gibi promosyon ödemesi yapılan tüm taşeron şirketlerin vergi kanunlarına uygun davranıp davranmadığı konusunda inceleme yapmasını talep ediyoruz. Bundan sonraki süreçte banka promosyon toplantılarına işçileri temsilen bir sendika temsilcisi veya sendika yoksa işçilerin belirleyeceği bir kişinin katılımının da sağlanmasını istiyoruz.