13 Nisan 2022 08:40
Son Güncellenme Tarihi: 13 Nisan 2022 15:40

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne kapatma davası açıldı

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğine fesih davası açıldı. Davaya tepki gösteren kadın örgütleri “Buna asla izin vermeyeceğiz! Dayanışma içinde olacağız” mesajını verdi.

Fotoğraf: Hakan Türktan/DHA

Paylaş

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne (KCDP) “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” suçlaması ile fesih davası açıldı. Kapatma davasının “kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı” gibi yazılı başvurulara dayanılarak açıldığı belirtildi.

Açılan fesih davasına tepki gösteren kadın örgütleri davanın kadınların mücadelesine ve dayanışmasına yönelik saldırıların bir parçası olduğunu belirtti. Kadınları korumayan iktidarın dava ile kadınların birbirini korumak ve mücadele etmek için yan yana geldiği örgütleri de hukuksuzca kapatacağı mesajı verdiğini belirten kadınlar “Buna asla izin vermeyeceğiz! Dayanışma içinde olacağız” dedi.

"KADINLAR SUSTURULAMAZ, MÜCADELESİ DURDURULAMAZ"

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği tarafından yapılan açıklamada platformun hukuksuz davalarla kapatılamayacağı belirtilerek dayanışma çağrısı yapıldı

Derneğe, hukuksuz ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarla “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” suçlaması ile fesih davası açıldığı belirtilen açıklamada şöyle denildi; “Derneğimize yönelik yapılan muhtelif şikayet dilekçeleri mahkemece kuvvetli suç şüphesi oluşturmuş. Söz konusu dilekçeler derneğimizin “kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı” gibi somut hiçbir olguya dayanmayan yazılı başvurulardan oluşuyor. Ayrıca dosyada; dernek yöneticilerimize yönelik, davaya bile dönüşmemiş, suç oluşmamış soruşturmalar dahil bir dizi kolluk kayıtları listelenmiş. Bu hukuksuz ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarla bizlere suç uydurmaya çalışmak mevcut hukuk düzeni açısından bile içler acısıdır.”

"12 YIL BOYUNCA ‘KADIN CİNAYETİ’ KAVRAMINI İŞLEDİK"

Platformun 12 yıl önce gazetelerin üçüncü sayfalarında “aşk, sevgi cinayeti” yazan haberlerin kadınların yaşam mücadelesi olduğunu adıyla, hedefiyle, özneleriyle ortaya koyarak yola çıktığı belirtilen açıklamada, "12 yıl boyunca bu topraklarda ‘kadın cinayeti’ kavramını işledik. Şüpheli kadın ölümlerinde gerçekleri açığa çıkardık. Tüm kadınlarla yasaların, yönetmeliklerin yapılmasının ve uygulanmasının peşine düştük. Her ay yayınladığımız verilerle nasıl bir yaşam savaşı verdiğimizi gösterdik. Bu topraklarda kadınların eşitlik mücadelesini yok sayanlar karşısında “Asla yalnız yürümeyeceksin” diye haykıran yıldızlar kadar çok kadınla il il örgütlendik, meydanları doldurduk. Kadınlar, LGBTİQ+lar, çocuklar için eşitlikçi feminizmin bayrağını her yerde dalgalandırdık ve ayak basmadığımız bir adliye dahi bırakmadık” denildi.

"FESİH DAVASI KARŞISINDA MÜCADELEMİZİ SAHİPLENMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

Açılan davanın, yalnızca kendi platformun mücadelesine yönelik bir saldırı olmadığı, bu saldırının tüm demokratik kamuoyuna yönelik bir saldırı olduğunun altı çizilen açıklamada; “İstanbul Sözleşmesi’nden imza çeken siyasi iktidarın; mücadele edenleri yıldırma çabası, ülkedeki nice hukuksuzluktan bağımsız değildir. Başta üyelerimiz, dostlarımız olmak üzere; tüm kadınları, LGBTİQ+ları açılan bu fesih davası karşısında mücadelemizi sahiplenmeye çağırıyoruz” denildi

DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ

Görüştüğümüz kadın örgütleri, kapatma davasına tepki gösterdi ve “Buna asla izin vermeyeceğiz! Dayanışma içinde olacağız” mesajını verdi:

Sevda Karaca (Ekmek ve Gül): Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğine içeriği “kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı” gibi çok tanıdık (!) iddialarla dolu şikayet dilekçeleri ile fesih davası açılması; kadınların yaşam ve hak mücadelesine yönelik apaçık bir tehdittir.  Aynı iddiayı İstanbul Sözleşmesi, 6284 Sayılı Kanun, Medeni Kanun için de duyduk, duyuyoruz, aynı mesnetsiz söylemler kadınların yasal haklarının iktidarca tırpanlanmasının da “gerekçesi” yapıldı. Bu şikayetlerin ciddiye alınarak davaya dönüştürülmesinin esas olarak kadınların yükselen hak mücadelesine ve dayanışmasına yönelik aleni saldırıların parçası olduğunu biliyoruz.

Kadınların defalarca başvurdukları karakollarda şikayetleri alınmadığı için şiddet görmeye, öldürülmeye devam ettiği, katledilen kadınların çantalarından koruma kararlarının çıktığı, mahkemelerde apaçık delillere rağmen kadına ve çocuklara yönelik şiddet faillerinin serbest bırakıldığı, kadınların ve çocukların haklarına göz diken, yaptıkları açıklama ve söylemlerle kadın düşmanlığını perçinleyen tarikat ve cemaat yapılarının devletçe desteklendiği, haklarında yapılan şikayetlerin bir tekinin bile işleme konulmadığı ülkede kadınların yaşam hakkı örgütlendiği bir derneğin kapatılması tüm kadınlara açık bir mesajdır: Sizi korumadığımız gibi birbirinizi korumak ve hak mücadelesi vermek için yan yana geldiğiniz örgütlerinizi de hukuk tanımadan kapatacağız. Mesaja yanıt verelim; buna asla izin vermeyeceğiz!

Kadın hareketi bu fesih davasının kadınların haklarına ve hayatlarına yönelik topyekûn saldırının bir parçası olduğunu görüyor, biliyor. Tam da bu nedenle; kadın örgütlerine yönelik bu saldırılara karşı yan yana durmanın öneminin de farkında. Kadınların örgütlü mücadelesine dönük bu saldırılar karşısında hep birlikte ses çıkarıp, yan yana mücadele etmeye, haklarımızın bir tekinden bile vazgeçmeden hak ettiğimiz hayatı yeniden kazanmak için dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.

"ANAYASAL BÜTÜN HAKLARIMIZ İHLAL EDİLİYOR"

Adalet Kaya (Rosa Kadın Derneği Başkanı): Biz kadınlar, kadın örgütleri her gün iktidarın bütün araçları ile savaş halindeyiz. Bugün yaşanılan durum kolluk ve yargı eliyle kadın mücadelesini terbiye etmeye çalışma, “Türk aile yapısı” gibi içi boş kavramlarla, hukuksuz uygulamalarla, tamamen dayanaksız yöntemlerle kadın mücadelesini durdurmaya çalışmanın başka bir yöntemidir. Uzunca bir süredir Kürt kadın mücadelesine yönelik kolluk ve yargı eli ile gerçekleşen bir taciz söz konusuydu ancak artık mesele kadın örgütlerini kapatma davalarına vardı. Kimler tarafından verildiği belli olmayan dilekçelerle KCDP’nin kapatılması asla kabul edilemez, örgütlenme hakkına aykırıdır. Anayasal bütün haklarımız ihlal ediliyor. Rosa Kadın Derneği olarak dayanışma ile KCDP’nin yanındayız. Yalnız değiller, destek olmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Ve tüm bunları kadın örgütleri, kadın hareketi ile birlikte ortak bir dayanışma içerisinde yapacağız. Alınan her kararın, yapılan her eylemin içerisinde olacağız.

"KADINLARIN İRADESİNE YARGI ELİYLE MÜDAHALEDİR"

Avukat Yelda Koçak (Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK): Bu dava AKP’nin Türkiye’nin en güçlü muhalefet hareketi olan kadın hareketine yönelik saldırısının bir parçasıdır. Bugün KCDP’ye açılan dava, kısa bir süre önce Diyarbakır’da Rosa Kadın Derneği yöneticilerine yönelik yapılan operasyonlar bir bütünün parçası. KCDP’nin 12 yıldır yürüttüğü özverili mücadele, bu topraklarda kadın cinayetlerini durdurmak için yürütülen mücadeledir ve KCDP böyle bir dava ile kapatılamaz. Devletin yapmadığını bunca yıldır KCDP yapmaya çalışıyor, veriler, istatistikler tutuyor; bu istatistikleri birçok kurum, siyasi parti de kullanıyor. Yapılmak istenen kadın cinayetlerini durdurma iradesine yönelik, kadınların iradesine yönelik yargı eliyle bir müdahaledir. Bugün KCDP’ye açılan davaya karşı örgütlü bir şekilde durmamız birlikte karşı koymamız gerekiyor. Her gün 5 kadının öldürüldüğü bir ülkede kadın cinayetleri ile mücadele eden bir derneği sözde bahanelerle ve kimler tarafından yapıldığı belli olmayan CİMER şikayetleri ile kapatmaya kalkışmaya kabul etmiyoruz. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Yurtta bir çay molası

SONRAKİ HABER

Su toprağa ulaşmadan şirketler tarafından alınıyor | Bursa Emek ve Yaşam

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa