En yoksul hane halkı Diyarbakır’da | İş ve üretim yok, tabi yoksullaşacağız

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) uzmanlarının yaptığı araştırmaya göre en yoksul hane halkı Diyarbakır ve Urfa’da çıktı. Diyarbakır’da Evrensel’e konuşan yurttaşlar, “Çiftçiydim, tarlamı ekemiyorum. Hayvancılık ve tarım bitti. İş ve üretim yok, tabi yoksullaşacağız. Herşey pahalı bir şey alamıyorsun, nasıl yoksulluk olmasın?​” diyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İstatistik Araştırma dergisinde “Türkiye’de hanehalkı yoksulluğunu etkileyen faktörlerin belirlenmesi” başlıklı makalede en yoksul iller paylaşıldı. Türkiye İstatistik Kurumu Uzmanı Onur Şentürk ve Gebze Teknik Üniversitesinden Doç. Dr. Nuri Çelik’in yaptığı araştırmaya göre; en fazla yoksul hanenin yüzde 16 ile Urfa ve Diyarbakır’da olduğu belirtildi.

"ALDIĞIM ASGARİ ÜCRET NEYE YETECEK"

Araştırmayı Diyarbakır’da yurttaşlara sorduk. Ülkede genel bir yoksulluk halinin olduğunu belirten Resul Atlı, bunun altında ise gelir adaletsizliği başta olmak üzere birçok yanlış politikanın var olduğunu söyledi. Atlı, “Halka iş yerine kömür verdiler, her şeyi yandaşlara peşkeş çektiler, sonuç da bu oldu. Hayvancılık, tarım bitti, üretim yok, tabi yoksullaşacağız. Burada meraya çıkamıyorsun zaten. İktidar başta kalmak için bizi her türlü sefalete sürüklüyor. 4 çocuğum okuyor, onlara bakamayacak durumdayım, aldığım asgari ücret çünkü, neye yetecek? Bu yoksulluk bizim suçumuz değil, baştakilerindir” diyor.

"ÇİFTÇİYDİM, TARLAMI EKEMİYORUM"

Tarlasının petrol sahası olmasına rağmen işsiz ve çocuklarına bakamadığını belirten Selam ise, yoksulluğun temelinde adaletsizliğin yattığını söyledi. Selam, “Tarlam petrol sahası, beni bekçi olarak dahi işe almıyorlar, 1 TL para da almıyorum. Nerede adalet? Çiftçiydim, tarlamı ekemiyorum. Buraya yatırım yok zaten, bırak işi, cebimizdekinin gitmesinden korkuyoruz. Tek çözüm baştakinin gitmesi. 4 çocuğum var, perişan haldeyim, iş yok, nasıl yoksulluk olmasın?​” diyor.

"HER ŞEY PAHALIDIR, BİR ŞEY ALAMIYORSUN"

20 yıldır hurdacılık yapan Mehmet Oksuz (51), günde kazandığı 30 ile100 TL arasındaki parayla geçinmeye çalışıyor. Oksuz, “İş yok, fabrika yok. Eski toplayarak 6 kişiye bakmaya çalışıyorum. Oğlum üniversite okuyor, okulu bitirse iş bulur mu bilemem. Burada ne var ki yoksulluk olmasın. Her şey pahalıdır bir şey alamıyorsun. Biz razı değiliz, ne yapmışlar bir şey yok ortada, ne yapılsa batıya yapılıyor. Bölgede fabrika açılmadı, iş yerleri açılmadı, 20 yıldır iş yok. Herkes boşta, 30-50 lira arası kazanıyorum bazen 100 TL, ölmüyoruz, sürünüyoruz. Bir ihtiyacı alıyorsun diğeri yok. 3 çocuğum okuyor. Okusa da boştur, öğretmenlik okuyor, atama yok. Adam okuyor borçla, sonuç boş, ne desem boş” diyor.

"TORPİL OLMASA İŞ VERMİYORLAR"

25 yıldır çekçek arabasıyla hamallık yapan Hüseyin Çelik (45), kentte iş ve yatırımın esamesinin dahi okunmadığını söylüyor. Hamallık yaparak kazandığı 50-60 TL ile yaşamaya çalıştığını belirten Çelik, “Diyarbakır’da iş yok ki, kahvecilik ve hamallık var, başka ne var burada? Ne bir fabrika var ne iş var, işe torpil olmadan almıyorlar. Belediyeye bir sürü işçi alıyorlar, torpil olmasa seni içeri almıyorlar. İŞKUR’a gidiyorsun torpilin olmasa iş vermiyor. Buraya yatırım yapmak hükümetin hesabına gelmiyor. Diyarbakır’da işe dair bir şey olmadığı kesin. Burada hamallık yapıyorum, günde 50-60 TL kazanıyorum o da taş çatlasa, onu kazanana kadar boğazımız kuruyor, belimiz kuruyor. Onunla da hiçbir şey alamıyoruz. Bir kilogram tavuk 40 TL olmuş gel de bu işin içinden çık” dedi.

"SADECE KARNIMIZI DOYURUYORUZ"

Abdurahman Can (60) ise, “İş var mı ki? Nerede çalışıp nerede kazanacağız? 3 çocuğum var, hepsi askerlik yaptı, 50 defa İŞKUR’a gittik, bir iş çıkmadı. Aynı aileden 2-3 kişiye iş veriliyor, bize yok. 15 senedir hamallık yapıyorum. Geçim zordur, sadece karnımızı doyuruyoruz. ‘Diyarbakır’a yatırım yaptık’ diyorlar, biz yatırım filan görmedik” dedi.