14 Nisan 2022 08:09

ÇGD: Gazeteciler kimsenin istediği gibi hakaret edeceği, hedef göstereceği kişiler değildir

Çağdaş Gazeteciler Derneği Medya İzleme Raporu’nun 2022 yılı mart ayı verileri yayımlandı.

Geçen yıl Halk TV’de yaptığı programa katılmak için gittiği kanal binası önünde 20 kişinin saldırısına uğrayan ve parmakları kırılan gazeteci Levent Gültekin’e saldıranların yargılandığı davada tutuksuz sanıklar Muhammed Emin Kılıç ve Ömer Doğru hakkında ‘kasten yaralama’ suçundan 11 ay 20’şer gün hapis cezası verildi ancak sanıkların ‘sosyal ilişkileri dikkate alınarak’ indirimli yapıldı, cezalarının açıklanmasını geriye bırakıldı ve sanıklar hapis cezası almadı.

Son dönemde artış gösteren baskı uygulamalarının başında gelen, haberlere erişim engeli koyma yetkisi genişletildi. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’na eklenen hükümle hukuki dayanaktan uzak keyfi erişim engellerine yol açıldı.

Mart ayında öne çıkan konuların başında gazetecilerin birbirinden farklı yollarla hedef gösterilmeleri, damgalanmalarıydı. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), farklı yayın politikalarına sahip yayın organlarının (Evrensel, Özgürlükçü Demokrasi, Yeni Yaşam, Yeni Asya, Aydınlık, Ortadoğu, Birgün, Milli Gazete, Cumhuriyet, Karar, Özgür Gelecek) 2017-2020 tarihleri arasında çeşitli nüshalarının tutuklulara verilmemesine dair aldığı ihlal kararına karşın tutuklu ve hükümlülerin haklarını kullanmalarının engellenmesine devam edildi.

Gazeteci Gökçer Tahincioğlu’nun Kiraz Ağacı isimli kitabı, “terör örgütü propagandası” yapıldığı gerekçesiyle Van Yüksek Güvenlikli Cezaevine sokulmadı.

İnternet haber sitesi Diken muhabiri Altan Sancar, ailesini ziyaret ettiği Diyarbakır’da arabası durdurularak kimliği belirsiz kişiler tarafından silahla gösterilerek, ‘Ayağını çok uzattın, akıllı ol’ diye tehdit edilmesi sonrası, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Raporda şu ifadeler yer aldı: Gazeteci Çiğdem Toker, üç yıl önce yazdığı bir habere ilişkin açılan davanın sonuçlanmasının ardından davacı tarafça hem hakarete hem de tehdide maruz kaldı. Toker, 2019 yılında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen vakıf ve derneklere, İstanbul Büyükşehir Belediyesince AKP yönetimindeyken milyonlarca lira aktarıldığını, bunlardan birinin de Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın yönetiminde olduğu Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) olduğunu yazmıştı. Açılan davada gazeteci Toker manevi tazminata çaptırılırken, Selçuk Bayraktar sosyal medya hesabından Toker’e yönelik “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar… Bu, 2019 yerel seçim döneminde vakfımız aleyhine başlatılan kirli kampanyayı ve İBB’den para aldığı yalanını ilk yayan gazeteci müsveddesi. Gazetecilik; yalancılık sahtekârlık yüzsüzlük arsızlık da değildir” mesajlar atarak hakaret etti, hedef gösterdi. Ne yazık ki Türkiye’de yargının gittikçe siyasallaştığı söylemek artık yersiz bir tespit olmaya başladı. Özellikle davacı tarafın iktidar ile bağlantılı olması halinde, çıkacak sonucu tahmin etmek hiç mi hiç zor değil. Bu şartlarda deneyimli bir gazetecinin yargı eliyle cezalandırılması olsa olsa kamuoyunun vicdanını yaralar. Üstüne bunun gazeteciye hakaret etme fırsatına çevrilmesi en hafif ifadeyle çaresizlik, fırsatçılıktır. Gazetecilik kamuoyu önünde yapılan ve kamusal nitelikli bir meslektir. Bu açıdan da tabii ki eleştiriye açıktır, tartışılmaktan azade değildir. Ancak bu kimsenin gazeteciliğe, gazetecilere hakaret etmesine meşruluk kazandırmaz. Gazeteciler kimsenin istediği gibi hakaret edeceği, hedef göstereceği kişiler değildir; hatta sırtı peklerin gazetecilere yönelik ağızlarından çıkan kelimelerin hepsini tartarak söylemesi çok daha önemlidir. (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et