Hendek ailelerinin mektubu: Toprağın altındakiler soruyor
Hendek aileleri yazdı: "Gelinen noktada ülke olarak işçi sınıfının emek haklarını değil, yaşam hakkını tartışıyoruz. Çünkü yaşatmıyorsunuz, çünkü bu ülkede işçi katliamı var."
Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel
Hendek aileleri
Bertolt Brecht seneler önce 'Okumuş Bir İşçi Soruyor' şiiriyle özetlemiş işçinin bu düzendeki yerini.
Gelinen bu noktada ülke olarak işçi sınıfının emek haklarını değil, yaşam hakkını tartışıyoruz.
Çünkü yaşatmıyorsunuz, çünkü bu ülkede işçi katliamı var.
3 Temmuz 2020 de Sakarya'nın Hendek ilçesinde Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda yaşanan patlamada Halis Yılmaz, Havva Çelik, Erhan Ateş, Muhammet Aygün, Sebahattin Tepeçınar, Muhammet Seyfi Çanakçı, Ramazan Kor isimli 7 işçi toprağa gömülmüş, 120'den fazla işçi yaralanmıştı.
Bugün okumuş bir işçi değil, toprağın altındaki ölüler soracak; bugün Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda sermayeye kurban edilen 7 işçi, 7 soruyla Hendek cinayetini soracak size.
1-) Sakarya MÜSİAD Şube Başkanı Yaşar Coşkun'un, iktidarla olan yakın ilişkileri sayesinde denetimlerden muaf tutulan fabrikasında yaşanan patlamada;7 işçinin ölümünden yalnızca yargılanan sanıklar mı sorumludur?
2-) Patlamalarla ilgili verilen araştırma önergesinin AKP ve MHP oylarıyla reddedilme sebebi nedir?
3-) 7 işçinin ölümünden sorumlu sanık patron Yaşar Coşkun'un yargılama süreci boyunca ailelere hakaret ve tehditler savurmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun adını anarak; arkasının sağlam olduğu mesajını vermiş, MÜSİAD destek yemeğinin Cumhurbaşkanı talimatıyla verildiğini söylemiştir. Yaşar Coşkun’un iddiaları doğru mudur?
4-) Düzenli olarak denetlendiği söylenen fabrikada yapıldığı tespit edilen kaçak barut üretimi gibi vahim bir husus çerçevesinde ilgili bakanlıklar neden sessiz kalmaktadır?
5-) Patron Yaşar Coşkun duruşmada bir işçiyi "Ahmet zaten benim sayemde iyileşti. Ben her gün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile konuştum, onun talimatıyla Ahmet'e bakıldı. Ahmet dikkatli konuşsun" şeklinde tehdit etmiştir. Bu ülkede bir patron, Sağlık Bakanı'nı aramazsa işçiler gerektiği gibi bakılmayacak mıdır, sanık bu gücü nereden almaktadır?
6-) Fabrikada güvenlik görevlisi olarak çalışan Sakarya Emniyet müdürlüğünden emekli bir polis memurunun denetimleri önceden haber alması sonucu fabrikanın uygun bir şekilde denetlenmediği, hatta bazı bölgelerin denetim ekibine hiç gösterilmediği anlaşılmıştır. Emniyet kime ve neye hizmet etmektedir?
7-) Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda ruhsatsız binalar, kaçak barut üretimi, yasal sınırın üzerinde depolama gibi patlamaya davetiye çıkaracak ve şiddetini arttıracak etkenlerin ortaya çıkması sonucu denetçi kurumların ihmalleri anlaşılmasına rağmen mahkemenin ilgili kurum/kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmamış olması yargı üzerindeki siyasi baskının kanıtı değilse nedir? Sanık Yaşar Coşkun'un mahkeme heyetine "Siz daha gençsiniz, daha iyi yerlere gelirsiniz." şeklindeki tehdit ve rüşvet teklifinde bulunmasının verilen karar üzerindeki etkisi nedir?
İş cinayetleri domino etkisi gibi, hepsi birbirinin zemini.
Yargının siyasi baskılarla uyguladığı cezasızlık pratiği ise katliamların referansı.
Biz hâlâ fabrikanın önünde sevdiklerimizin o cehennemden çıkmasını bekliyoruz. Onlar çıkamadı başkaları çıksın diye mücadele ediyor; sermayeyi, siyasi ikbali insan hayatının önüne koyan bu düzene daha fazla kurban vermek istemiyoruz.
Vazgeçmeyeceğiz.
Öfkemizden güç bulacak, katledilen canları mücadelemizde yaşatacağız.
Her ne kadar görmezden gelseniz de parmak hesabı yapsanız da her gün bir el kalkacak mezardan: Katledilen işçilerin elleri.
Soruyoruz; işçileri tehdit eden, ailelere şovmen diyen, siyasi iktidarı arkasına alarak mahkeme heyetine gözdağı veren ve bunlara rağmen iyi hal indirimi alan sanıkların kutlama yaparak karşıladığı mahkeme kararı mı sağlayacak adaleti, bu karar mı koruyacak işçileri?
Toprağın altındakiler soracak size, biz soracağız.
Soma'da da sorduk, Hendek de sorduk; yalnız bize mi fıtrat, neden hep biz öldük?
* Hendek’teki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda hayatını kaybeden işçi ailelerinin yazdığı bu açık mektup Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekillerine iletilmiştir.