Hayatta kalma savaşı veriyoruz
"1 Mayıs yaklaşıyor, bu 1 Mayıs işçi sınıfı için daha önemli. En acil insanca yaşama taleplerimizle meydanlarda olmalı ve çevremizdekilere de 1 Mayıs’ın önemini anlatmalı, alanları doldurmalıyız."
Fotoğraf: DHA
Tekstil işçisi bir kadın
İstanbul
Sahi neydi “Nasılsın, iyi misin?” diye birbirimize hal hatır sormak? Elbette unutmuyoruz.
Ben tekstil firmasında çalışan bir kadınım ve aynı zamanda anneyim. Çok uzun yıllardır işçilik yapıyorum ve sosyal ilişkileri her zaman iyi olan bir insandım ama şu an var olan hükümet ve politikaları insanı gerçekten sosyal yaşamdan koparıyor. Bu fabrika içerisinde beyaz yaka veya mavi yaka fark etmeksizin tüm meslek gruplarını kapsıyor. Hiçbirimizin iş güvencesi yok, var olan haklar da elimizden alınmaya çalışılıyor. Tüm işçiler de benim gibi işlerini kaybetmemek için her zorluğa katlanarak daha fazla çalışıyorlar.
Asgari ücrete yapılan zam ve onun akabinde temel gıda ürünlerine, faturaya, kiraya, ilaçlara gelen zamlar; asgari ücreti açlık sınırına indirdi bile. Bu nedenle bu zamlara yetişebilmek, temel ihtiyaçlarımıza erişebilmek için uzun saatler çalışmak zorunda kalıyoruz.
İşyerindeki mesai arkadaşlarımızla en fazla canımızı yakan geçim derdini, zamları, kadın cinayetlerini konuşuyoruz. Bunlar da yetmezmiş gibi üstüne Ukrayna-Rusya savaşı eklendi. Kimse savaşın bu kadar uzun süreceğini tahmin etmiyordu, sadece Rusya’nın güç gösterisi yaptığını düşünüyordu. Ben de dahil. Şimdi herkes “Acaba Türkiye de bu savaşa dahil olur mu?” diye kaygılanıyor. Ortadoğu’da süren savaşın nasıl bir parçası olduysak, tekrar bu savaşa da bir şekilde dahil oluruz diye kaygılanıyor işçiler.
Yağ, ekmek, benzin kuyrukları şimdiden baş gösteriyor, umarım hiçbir şekilde savaşa ucundan kıyısından bulaşmayız.
Zaten biz savaştayız, geçim derdi ve hayatta kalma savaşı veriyoruz. En başta yazdığım gibi ne sosyalleşmeye ayıracak vaktimiz var ne de birbirimize hal hatır soracak kadar boş gündemimiz. Bize dayatılan bu sistematik sömürü düzenini reddediyoruz. Son zamanlarda çeşitli fabrikalarda yapılan grevler, bu karanlık tablonun böyle gitmeyeceğine dair bizlere umut veriyor. Yalnız değiliz. Bize düşen görev birleşmekten başka bir şey değil. Birbirimize güvenmeli ve biz işçilerin birbirimizden başka dostunun olmadığını artık görmeliyiz.
1 Mayıs yaklaşıyor, bu 1 Mayıs işçi sınıfı için daha önemli. En acil insanca yaşama taleplerimizle meydanlarda olmalı ve çevremizdekilere de 1 Mayıs’ın önemini anlatmalı, alanları doldurmalıyız.