20 Nisan 2022 01:33

Emek Gençliği 9. Konferansı sonuç deklarasyonunu açıkladı: İş, eğitim, özgürlük için 1 Mayıs’ta alanlara

Emek Gençliğinin 9-10 Nisan tarihlerinde gerçekleştirdiği 9. Merkez Konferansının karar ve sonuç deklarasyonu açıklandı. Türkiye’nin dört bir yanındaki pek çok ilden yüzü aşkın delegenin katıldığı konferansta gençliğin yaşadıkları sorunların nedenleri tartışıldı, çözüm ve çıkış yolları masaya yatırıldı. Emek Gençliği Merkez Yönetim Kurulu tarafından 15 madde halinde sıralanan sonuç deklarasyonunda ekonomik krizin gençliğe etkisinden, Cumhur-Millet İttifakı arasına sıkıştırılmış siyaset düzleminin yarattığı sonuçlara, eğitimde dinci gerici propagandadan, meslek liselilere dayatılan ucuz iş gücü düzenlemelerine, akademi üzerinde artan siyasi baskılardan ekonomik ve sosyal nedenlerle eğitimden kopuşa kadar pek çok sorun ayrıntılı biçimde yer aldı. Deklarasyonda yaklaşan 1 Mayıs ve 6 Mayıs’a dikkat çekilerek ortak sorunlara karşı mücadelenin ilerletilmesi ve alanlara taşınması konusunda kararlar alındı.

TEK ADAM YÖNETİMİNİN DEĞİŞMESİ ARZUSU GÜÇLENİYOR

Kriz, salgın ve savaş üçgeninin içine çekilerek gençlerin geleceğinin ipotek altına alındığına dikkat çekilen deklarasyonda, gençlerin barınma, yemekhane, ulaşım gibi en temel ihtiyaçlara dahi erişemediği vurgulandı. Kriz ve zamları odağına alan, acil talepleri öne çıkaran bir mücadele eğilimine dikkat çekilen deklarasyonda, sorunların tek adam yönetimine bağlandığı; kapitalist sistemle olan bağlarının görülmediğine dikkat çekildi. Pandemi ve krizle kapitalist sistemin teşhir olanaklarının arttığına dikkat çekilen deklarasyonda ekonomik acil talepler için örgütlenme çalışmalarını yoğunlaştırma kararı verildi.

Gençlik içerisinde tek adam yönetiminin değişmesi arzusunun her gün güçlendiğine dikkat çekilen deklarasyonda bununla birlikte sandığa sıkışan, AKP karşısında konumlanmayı tek alternatif olarak gören eğilimin yaygın olduğuna dikkat çekildi. Deklarasyonda bu kapsamda burjuvazinin çözüm yöntemlerinin aksine kitlelere dayanan bir gelecek mücadelesini örgütlemek üzere çalışma planlanacağı vurgulandı.

‘EĞİTİM BİR AYRICALIĞA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA’

Eğitimde özelleştirme ve dinci-gerici müfredatla genç kuşakların eğitim hakkının gasbedildiğine vurgu yapılan deklarasyonda “Eğitim bir hak yerine ayrıcalığa dönüşmüş durumda. Gençler eğitime devam edebilmek için çalışmak zorunda kalıyor. Parasız, bilimsel, demokratik, laik ve ana dilinde eğitim talebi öğrenci gençlik kesimleri arasında yaygın olarak benimseniyor” denildi.

Meslek liselilerin yaşadığı sorunlara da özel olarak vurgu yapılan deklarasyonda, “Pandemide öğrenciler üretime devam ederken döner sermaye rekorlar kırdı. Staj yapan öğrenciler ve çıraklar ağır ve güvencesiz koşullarda çalışıyor. MESEM’ler iktidarın sistematik teşvikiyle özellikle meslek liseli öğrenciler içerisinde ağır sömürü ve güvencesiz çalışma koşullarını çocuk işçilikle birleştirerek yaygınlaştırmayı hedefliyor. Tek adam yönetimi meslek liseli öğrencilerin eğitim hakkını gasbederek sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda çocuk işçilik arayışına yöneliyor. Örgütümüz işçi gençliğin yoğun olduğu sanayi sitelerinde, atölyelerde ve semtlerde düzenli bir sesleniş ve örgütlenme çalışması yürütecektir” denildi.

KALICI YEREL BİRLİKLER KURMA MÜCADELESİ SÜRECEK

Boğaziçi Üniversitesi başta olmak üzere üniversiteler üzerinde artan siyasal baskılar da konferansta tartışıldı. “Demokratik üniversite”nin güncel bir talep olmaya devam ettiğine vurgu yapılan deklarasyonda “Emek Gençliği üniversite gençliğinin kendi bölüm ve fakültelerinde karar alma mekanizmalarına özne olarak dahil olduğu kalıcı yerel birliktelikleri kurmaya ve alanlarında mücadele odakları haline getiren bir çalışmayı örgütlemeye devam edecek. Yerel taleplerin merkezi talepler ile birleştirilerek örgütlenmesi önemlidir” denildi. Mücadelenin sistematik hale getirilebilmesi için kalıcı birlikler kurulmasının önemine dikkat çekilen deklarasyonda kazanımların korunması ve ilerletilmesi bakımından istikrarlı, hedefli ve çok yönlü bir mücadele perspektifinin gerekliliği vurgulandı.

BURJUVA İDEOLOJİLERLE MÜCADELE DÜZEYİ ARTIRILMALI

Burjuva ideolojik akımların hayatın her alanında gençliği kuşattığı tespitine yer verilen deklarasyonda kimlik politikaları ve benzer akımlarla sürdürülen ideolojik mücadele düzeyinin artırılması ve bilimsel sosyalizm fikrinin etki kazanması için güçlü çalışma ihtiyacına işaret edildi.

Farklı ülkelerde halk kitlelerinin sürdürdüğü mücadelelerde gençliğin mücadeleye katılımının dikkat çekici olduğuna da değinilen deklarasyonda bölge ve dünya gençliğinin mücadelesi ile dayanışma içerisinde olunacağı, bu mücadelelerin Türkiye gençliğinin mücadelesi ile birleştirilmesi için enternasyonal bir tutum içerisinde olunacağı belirtildi.

KADINLAR VE KÜRT GENÇLERİ ÇOK BOYUTLU SALDIRI ALTINDA

Tek adam yönetiminin saldırılarından genç kadınların çok boyutlu şekilde etkilendiğine dikkat çekilen deklarasyonda, “Üniversitelerde kadın çalışmaları topluluklarının faaliyeti engelleniyor. Genç kadınlar krizin etkisi ile esnek ve güvencesiz koşullarda çalışıyor. Muhafazakar bir toplum inşasında kadın mücadelesine yönelik saldırılar da artacaktır” denildi. İlerleyen süreçte genç kadınlar içerisindeki çalışmanın takvimsel eylemlerle sınırlanmaksızın yürütüleceği vurgulanan açıklamada tek adam politikaları ve eşitsizliğin kaynağına yönelen propaganda faaliyetinin güçlendirileceği belirtildi.

Derinleşen yoksullukla birlikte özel olarak Kürt halkını hedef alan saldırı politikalarının bölge gençliğini değiştirici bir güç olarak konumlanma noktasında edilgen hale getirme hedefi taşıdığına dikkat çekilen deklarasyonda “Eşitlik ve özgürlük talebinin yerel mücadele alanlarında tartışılabilmesi noktasında kaygı ve çekinceler devam ederken bir yandan sorunların demokratik çözümünü tartışma eğilimi de belirginleşiyor. Bölge illerinde Kürt sorununun demokratik temelde çözümü ve gelecek kaygısına ilişkin talepleri örgütlemek için çalışmayı güçlendireceğiz” denildi.

İNSANCA YAŞAM TALEBİ ANTİEMPERYALİST MÜCADELE İLE BİRLEŞMELİ

1 Mayıs'a gençliğin iş, eğitim, özgürlük taleplerine dönük saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde gidildiği vurgulanan deklarasyonda “1 Mayıs’ta gençliğin acil talep ve ihtiyaçlarını yerel talepler ile birleştirerek merkeze alan bir çalışma yürütmenin ihtiyacı ortadadır. Fakülte, bölüm, atölye, işyerleri ve okullara dayanan güçlü bir çalışmayı “İş, Eğitim ve Özgürlük İçin Yaşasın 1 Mayıs” sloganı ile örgütleyeceğiz” denildi. 1 Mayıs sürecinde ayrıca tüm alanlarda gençliğin çeşitli kesimlerini buluşturan çeşitli toplantı ve etkinlikler düzenleneceği de belirtildi.

Ortadoğu ve Rusya’nın Ukrayna işgali ile gençler arasında savaş karşıtı eğilimin arttığına da dikkat çekilen deklarasyonda “Gençliğin geleceği iki emperyalist kamp arasında yandaş kapitalistlerin kâr hırsını gözeterek savaşa mahkum ediliyor. Türkiye gençliğinin insanca bir yaşam talebini antiemperyalist gençlik mücadelesiyle birleştirmek görevlerimiz arasındadır. Bu yılki 6 Mayıs anmaları, Denizlerin idamının 50. yılında gerçekleşecektir. 6 Mayıs anma ve etkinliklerini ‘bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm’ mücadelesini gençlik içerisinde NATO’ya, savaş çığırtkanlığına karşı antiemperyalist bir tutumla birleştirerek örgütleyeceğiz” denildi. (İstanbul/EVRENSEL)

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan-Şimşek programıyla Türkiye, yüksek faiz cennetinin yanı sıra uluslararası tekellere eğitimli ve ucuz işçi pazarı haline getirilecek.

Evrensel'i Takip Et