ODTÜ öğrencileri 1 Mayıs’a hazırlanıyor: İşçi ve emekçilerle sorunlarımız ortak

İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’a hazırlanana ODTÜ matematik öğrencileri işçi ve emekçilerle öğrencilerin sorunlarının ortak olduğunu belirterek “Hakkımızı aramak, sorunlarımızı ifade etmek için 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız” dedi. ODTÜ’nün her zaman işçi ve emekçiden yana tavır aldığını vurgulayan öğrenciler; “1 Mayıs’a kitlesel katılımın, özgürlük talebinin dile getirilmesinin önemini ifade etti.

"ÖĞRENCİ HAREKETİ VE İŞÇİ SINIFI MÜCADELESİ BİRBİRİNİ BESLER"

1 Mayıs’ın tarihini hatırlatan Matematik Bölümü 1. Sınıf Öğrencisi Didem Koç, “1 Mayıs tarihsel olarak işçi sınıfının çalışma saatlerini düşürülmesi için ortaya çıkan bir gün. Günümüzde işçi haklarının savunulacağı ve barış talebinin dile getirileceği bir gün olarak öne çıkıyor. İşçi sınıfının kendi sorunları etrafında birleşerek kitlesel mücadeleye giriştiği bir gün, aynı zamanda dayanışmayı da daha ileriden deneyimlediği bir gün. 1 Mayıs’ın kitleselliği önemli ve 1 Mayıs’ı hatırlanmaya değer kılan bu” dedi.

İşçi sınıfının mücadelesi ile öğrenci hareketinin birbirine bağlı olduğunu vurgulayan Koç; “En önemli nedeni aslında işçi sınıfıyla sorunlarımızın ortak olması ve öğrenciler ile işçi sınıfının dayanışma içinde olması. Öğrenci hareketi ve işçi sınıfı birbirini besleyen şeyler. Kitlesel bir işçi eylemliliği olduğunda öğrenci hareketi besleniyor, hak arama meselelerini birbirinden bağımsız ele alamayız. Sadece işçiler ya da öğrenciler bir şey kazandığında bir yere varmıyor, toplu olarak bir şeyleri haykırmak ve sistemi değiştirmek gerekiyor. Bizim okulun müfredatı da girişimcilik, kariyer derslerine kaymış vaziyette. Bunları da öğrencilerin sorunlarına çözüm olarak sunuyorlar ancak bunlar gerçekten bir çözüm mü? Mesela ben bir matematik öğrencisi olarak gelecekte bankada çalışmaya başladığımda gelecek kaygım bitecek mi? Borca girmeyecek miyim, hayatımı idame ettirebilecek miyim? Bize sen ODTÜ’lüsün deyip başımızı okşuyorlar, yaparsın diyorlar ancak bir gerçekliği yok. Üniversitelerdeki bölümlerdeki yanlış yönlendirmeler sebebiyle öğrenciler rekabetçi bir tavırla, ‘Nasıl birleşiriz’ diye düşünüp hareket etmiyor. Bu noktadan da 1 Mayıs’ın işçi sınıfıyla dayanışan bir yerden ele alınması daha iyi olur. İşçi sınıfı ile dayanışma olmadan, öğrencilerin sınıf bilinci oturmadan öğrenci hareketinin de sadece kendi kurtuluşunu arayan, bireyci bir yere dönmesi çok mümkün” dedi.

"EMEKÇİLER HAKLARINDAN YOKSUN BIRAKILIYOR"

Dünyada ve Türkiye’de işçi ve emekçilerin haklarından yoksun bırakıldığının altını çizen Matematik Bölümü 3. Sınıf Öğrencisi Yiğit Demir ise şunları söyledi; “Bu konuda protesto ve eylemlerin düzenlenmesi önemli. 1 Mayıs’ı bütün insanların işçi ve emekçilerin hakları etrafında birleşmesi için bir fırsat olarak görüyorum. İşçiler ve emekçiler hayatımızın her alanında var; 10 metrekare ortamda bile bir işçi ve emekçi bulabiliyoruz. Temizlik görevlileri, kantin çalışanları, ek işte çalışan öğrenciler; belki asgari bile olmayan bir ücretle çalışıyorlar.’’

1 Mayıs’a kitlesel katılmanın önemine vurgu yapan Demir; “İşçinin ve emekçinin hakkını onlarla savunmamız, onların protestolarını kalabalıklaştırmamız bu eylem ve protestoların daha etkili bir sonuca varmasını sağlıyor. Bu tarz eylemlerde en önemli faktör kitlesellik. Bizdeki yemekhane eylemine de katılım 300-400 yerine 3 bin-4 bin olsa kazanım elde ederdik” dedi. 

‘HAKLARIMIZ İÇİN KATILMALIYIZ’

1 Mayıs’a öğrencilerin katılımının önemini vurgulayan 2. Sınıf Öğrencisi Mehmet Kaya, “1 Mayıs işçi ve emekçilerin bayramı. Bu kesimi sadece çalışanlar olarak görmemek lazım, biz de dahiliz; çalışan kesiminin bayramı olduğu için hak aramak, sorunlarımızı ifade etmek için biz de öğrenciler olarak katılmalıyız. Yaşam koşullarımız ortada, bunların iyileşmesi için emek ve çaba sarf ediyoruz. Yapılması gereken sadece kutlamak da değil, haklarımız için mücadele etmeliyiz, 1 Mayıs’ı ifade özgürlüğünün de kısıtlandığı bugünlerde özgürlüklerimizi vurgulayarak önemine değindiğimiz bir gün olarak katılmalıyız” dedi.

"ODTÜ HER ZAMAN EMEKÇİNİN YANINDA OLDU"

ODTÜ öğrencilerinin her zaman işçi ve emekçilerin yanında saf tuttuğunu belirten 2. Sınıf Öğrencisi Emre Tuncer şu ifadeleri kullandı; “Öğrenci yıllarımızdan itibaren sınıf bilincine göre hareket etmemiz gerekir. Adı üstünde; işçi ve emekçinin bayramı. Bu kapitalist düzende 1 Mayıs’a katılmak; haklarımızı savunmak ve sömürüye karşı durmak demektir. Bizler de mezun olduğumuzda birer emekçi olacağız. Haklarımızı şimdiden kazanmamız gerekiyor. ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ demek bana yanlış geliyor. Buna ek olarak, kalabalık bir kitle olmalıyız.”

Hazırlık sınıfında katıldığı 1 Mayıs sürecinden bahseden Tuncer; “Hazırlık için ilk geldiğim yıl Ankaradaki 1 Mayıs yürüyüşüne de ODTÜ Öğrencileri pankartı altında katılma şansım oldu. Hem üniversitedeki ilk yılın verdiği heyecan hem de kendimi ait hissettiğim bir toplulukla yürümek beni çok duygulandırmıştı” dedi.

"İKTİDARDAN ZARAR GÖREN EMEKÇİLERİN BİRLİKTE HAREKETİ ÖNEMLİ" 

ODTÜ öğrencilerinin katılımının önemine değinen 3. Sınıf Öğrencisi Deniz Takkur; “1 Mayıs’a gitmek dümdüz bir sorumluluk. Nasıl kadınlar 8 Mart’ta sokağa çıkıyor, işçiler grev yapıyorsa kendini emekçi olarak adlandıran herkes de 1 Mayıs’a gitmek zorunda. ODTÜ korteji olarak gitmemizin özel anlamı da her şeyden önce bu bilince ODTÜ öğrencileri olarak sahip olmak ve bu bilinci, önceden miras aldığı geleneği yaşatabilmek” dedi.

1 Mayıs’ın kitlesel olmasının büyük bir etki yaratacağını ifade eden Takkur şunları söyledi; “Türkiye’de insanlara belirli bir coşku vermek, hükümetin ‘Bunlar örgütlenebilir mi’ korkusuna sahip olmasına sebep oluyor. AKP hükümeti kendisine gelen tepkilerden korktuğu, en ufak bir toplaşmayı bile dert ettiği bir ortamda özellikle kendisini emekçi olarak adlandıran dolayısıyla AKP politikalarından en çok zarar gören emekçi kesimin bir eylem yapması önemli ve korkutabilir.”

Bir ikinci sınıf öğrencisi ise “Öğrenci ve işçilerin sorun ve talepleri büyük ölçüde eşleşiyor, bu sebeple 1 Mayıs işçi ve öğrencilerin haklarını birlikte savunması için ortam oluşturuyor” dedi.

Bir 3. sınıf öğrencisi ise; “İşçilerin ve emekçilerin hakları için yürüyüş ve protesto yapmak çok güzel hissettiriyor” dedi. (Ankara/EVRENSEL)