21 Nisan 2022 01:05

Vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenler eşit işe eşit ücret istiyor: Kriz derinleşiyor ancak karar uygulanmıyor

Bilgi, Nişantaşı ve Arel Üniversitelerinden araştırma görevlileri, akademik alandaki çalışmalarında yaşadıkları zorlukları, düşük ücreti, angarya işleri ve eşit işe eşit ücret taleplerini anlattı.

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Vakıf üniversitelerinde çalışan araştırma görevlileri kriz koşullarında düşük ücrete mahkum ediliyor. 2020’de çıkarılan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Kanunu’na göre özel üniversitelerde görevli akademisyenlere ödenecek ücretin devlet üniversitelerinde görevli akademisyenlerden düşük ücret almamaları karar altına alınmıştı. Ancak kanunda yer alan bu düzenleme 2 yıldır uygulanmıyor. Vakıf üniversitelerinde çalışan araştırma görevlilerinin eşit ücret alma talebi sürüyor.

Ücret adaletsizliğini, çalışma baskısını ve mobbingi vakıf üniversitelerindeki araştırma görevlileri ile konuştuk. Bilgi Üniversitesinden bir araştırma görevlisi birkaç üniversite dışında ücretlerin eşitlenmediğinin altını çizerek giriyor söze. Ücret adaletsizliğinin 70’in üzerindeki vakıf üniversitesinde sürdüğünü söyleyen araştırma görevlisi “Asgari ücretle hoca çalıştıran okullar var. Bu meşruiyetlerini YÖK’ün cezasızlık politikalarından alıyorlar. Bilgi Üniversitesinde 3 ay önce başlayan eylemler sürüyor. Nisan zam dönemimiz ancak hiç zam alamayan arkadaşlarımız var” diyerek üniversitedeki süreci anlattı.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen emsal kararı hatırlatan akademisyen, “Devletteki bir araştırma görevlisinin eline geçen maaş neyse, arkadaşlarımızın eline de o ücret geçmeli. Bu bir tercih değil zorunluluk. Bizim için en önemli şey hukuka uygun davranılması” diyor.

‘AKADEMİK ARAŞTIRMA YAPMA ŞANSIMIZ YOK’

Akademisyenlerin ‘eşit işe eşit ücret’ eylemleri yaptığı gerekçesiyle işten atıldığı Nişantaşı Üniversitesinden bir akademisyenle devam ediyoruz görüşmemize. Nişantaşı Üniversitesinde araştırma görevlilerinin bilimsel çalışma yürütme imkanı bile olmadığını söyleyen araştırma görevlisi “Eğitim materyalleri bile sağlanmıyor. Kağıt, tahta kalemi, tahta silgisi talep edildiği zaman talep formu doldurup sıraya giriyoruz. Dönem başında kalem istediğimiz için ‘4 haftada kalem mi biter hocam’ diye uyarılanlarımız oldu. Araştırma görevlilerinin saha çalışmaları ve teorik çalışmaları ile ilgili ihtiyaçları da karşılanmıyor. Akademik personelin ücretlerinde bir değişiklik yapılmadı. Yaz okulu ücretleri de ödenmedi. 6 bin 300 lira ile değil ailemizi kendi yaşamımızı bile döndüremeyiz” dedi.

‘BUNCA EMEĞİN KARŞILIĞI BU OLMAMALI’

Arel Üniversitesinde çalışan bir araştırma görevlisi de üniversitenin akademik çalışmalarına destek olmadığını anlatarak girdi söze. Çok fazla idari iş yapmaya zorlandıklarını söyleyen araştırma görevlisi “Yüksek lisans, doktora izinleri konusunda haftada bir günden fazla izin alma şansımız olmuyor. Bizim bilimsel çalışma yürütmemiz, makale üretmemiz gerek” dedi.

Çalışma alanında yaşadıkları bu zorluklara bir de ekonomik sorunların eklendiğini söyleyen araştırma görevlisi, “Çok düşük ücret alıyoruz. Ayı geçirmenin derdindeyiz. Evli, çocukları olanlar var. Bazen sohbetlerde ‘Dışarıda şu işi yapsak daha iyi maaş alırız’ diyenlerimiz oluyor. Bunca yıllık emeğimizin karşılığının bu olması acı bir şey. Devlet ve YÖK bir karar veriyor, ama uygulanmadığında müdahale etmiyor. Yaptırım olmadığı için kurumlar istediği kararları alıyor. Bizleri gider kalemi olarak görüyor” dedi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ukraynalı mevkidaşı Kuleba ile telefonda görüştü

SONRAKİ HABER

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İyi Parti ve Gelecek Partisi'ni ziyret etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa