İletişim çağında iletişimsizlik bariyeri: telekomünikasyon

Servet TAN

Turgut Özal Üniversitesi

Geçtiğimiz günlerde başta Turkcell olmak üzere tüm telekomünikasyon şirketlerinde, içinde internet, SMS ve konuşma olan paketlere %52 zam yapıldı. Bir ay önce 14 GB internet 70 lirayken şu an 6 GB internetin yer aldığı paket bile 65 liradan satışa sunulmuş durumda. Diğer firmalara oranla daha hızlı olması nedeniyle tercih edilen Turkcell, insanların bütçelerini aşan fiyatlarla Türkiye’deki kapitalist sistemin baş aktörlerinden biri. Dünya üzerinde hiçbir ülkede iletişim vergisi yokken ülkemizde alınan iletişim vergisi ile birlikte çifte vergilendirme uygulayan firmalardan birisi olan Turkcell, “telsiz kullanım ücreti” ile de insanların sırtına büyük bir yük bindiriyor. Türk Telekom ise geçen sene 10 GB internetle birlikte 500’er SMS ve konuşmanın içinde olduğu bir paket 19 TL’ye satışa sunarken 2022 yılında gelen zamla beraber 15 GB interneti 60 liraya müşteriye ulaştırmaya başladı. Turkcell, Türk Telekom gibi firmalar, “Salla Kazan”, “Sil Süpür” gibi kampanyalarla müşterilerine ücretsiz internet sağladığı dönemin aksine şimdi hediyelerini (!) bile ücretlendirip içeriklerini azaltarak bir teselli gibi halk ile buluşturuyor.

UZAKTAN DERSLERE NE YURTTAN ERİŞEBİLİYORUZ NE EVDEN

Ayrıca KYK yurtlarının internet sağlayıcısı olan Türk Telekom’un ilk dönem başından beri bağlanma ve internet hızındaki sorunlara çözüm bul(a)maması yurttayken telefon ya da bilgisayardan derslere giren gençler için sorun teşkil ediyor. Buna çözüm alternatifi olarak 16 GB olan internet kotası 32 GB’a çıkarıldı ancak bağlantı konusundaki sorunlar sürüyor. Bu noktada Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türk Telekom’un yeni çözümler bulması gerekiyor. Yurtlara ödenen yüksek ücretlere karşın yeterli bir hizmet alınamaması, ödenen paranın KYK’ye yapılan bir bağış niteliği taşıması anlamına geliyor. Vodafone için de benzer durumlar söz konusu. Faturasız hat kullanan bir arkadaşım “Eskiden 12 GB interneti 35 liraya yüklüyordum şu an 56 lira olmuş” demişti. Aynı şekilde Vodafone’nun faturalı müşterisi olan bir arkadaşım faturasız pakete geçmek istediğinde de 67 lira fiyat biçildiğini söyledi. 10 GB interneti 54 liraya alırken şimdi 5 GB fazla internet için her ay 67 lira ödemek zorunda. Dünyanın en pahalı bir yandan da en yavaş internetini kullanan ülkemiz; yetersiz altyapısıyla, 2020 Mart ayından beri yapılan online derslerde, defalarca kez kesilen internet bağlantısı, kesik kesik gelen sesler, kötü görüntü kalitesi gibi durumlara sebep olarak eğitim hakkının aksamasına zaman zaman kesilmesine neden oluyor. Bir de kötü altyapı koşullarından dolayı hiçbir bağlantısı olmayan, derse girebilmek için dağ tepe giden, yaşanabilecek sıkıntıları göze alarak uçsuz bucaksız yerlerde internet bağlantısı için yüksek yerlere çıkan çocuklar ve ebeveynler... Özellikle bölge illerinde gördüğümüz bu manzaralar yüz yüze eğitime geçilmesiyle kesilse de hiç yaşanmamış olmasını dilerdik.

ADİL BİR DÜNYA, EŞİT BİR YAŞAM İÇİN

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde olmasa da iletişim hakkı da insanlar için önemli bir ihtiyaç, bu doğrultuda teknoloji çağında birçok ülkenin gerisinde kalan Türkiye gençliği, diğer insanlarla başta eğitim olmak üzere eşit haklara sahip olup eşit şartlarda yaşamayı, aynı koşullar altında kendine vakit ayırmayı, genç yaşlarda bir şeylere sahip olabilmeyi hayal ediyor. Bunların hayal olarak kalmaması için herkesin sisteme başkaldırarak bir çatı altında birleşmesi gerekmekte. Herkesin eşit şartlarda yaşayıp ihtiyacı olan şeylere ulaşabileceği bir dünya sistemini hep beraber inşa edebiliriz. Bu bağlamda 2022’nin 1 Mayıs’ı, içinden geçtiğimiz zor süreçler göz önünde bulundurulduğunda her halk kesiminden insanın taleplerini dile getirebileceği önemli bir alan niteliği taşıyor. Başta parasız, bilimsel, demokratik ve ana dilde eğitim, temel ihtiyaçlara yapılan zamların geri alınması, iyileştirilmiş ekonomi politikaları ve iletişimin ücretsiz olması hedefleri, gençliğin bu seneki 1 Mayıs talepleri arasında yer alıyor.