21 Nisan 2022 08:17

Taksim Dayanışması: Gezi davası her çıkan sese, her hak aramaya göz dağıdır

Gezi davası öncesi açıklama yapan Taksim Dayanışması "Gezi davası her çıkan sese, her hak aramaya göz dağıdır" diyerek yarın yapılacak duruşmaya çağrı yaptı.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Gezi davasının yarın görülecek karar duruşması öncesi açıklama yapan Taksim Dayanışması üyeleri uzun tutukluluk ve ağırlaştırılmış müebbet cezalarını bu kadar kolay istemenin, iddianamelere yazmanın Türkiye’de yapılan her itiraza, her hak arama eylemine göz dağı olduğunu vurguladı.

KAVALA VE YAPICI İÇİN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR

Daha önce iki kez beraatla sonuçlanan Gezi davasında bir kez daha sona gelindi. İstinaf mahkemesinin bozma kararı sonrası önce Çarşı Davası ile birleştirilen, sonra tekrar ayrılma kararı verilen davada 4 Mart’ta açıklanan mütalaa ile savcılık davanın tek tutuklu sanığı Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ve Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Yüksek Mimar Mücella Yapıcı'nın "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Savcılık diğer sanıklar Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin ise ''Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme'' suçlamasıyla 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep etti.

2013 yılının haziran ayında yaşanan Gezi Parkı direnişinde eylemlerin çağrısını yapan Taksim Dayanışması bir kez daha basının karşısına geçti. Mimarlar Odası'nda düzenlenen basın toplantısına dava kapsamında yargılanan Taksim Dayanışması Üyeleri Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, İstanbul Tabip Odası Denetleme Kurulu Üyesi Nazmi Algan ve çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.

Taksim Dayanışması açıklamasını takip edenler

"GEZİ YARGILANAMAYACAK KADAR UMUT, YARGILANAMAYACAK KADAR GELECEKTİR"

Basın toplantısında ilk sözü DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu aldı. Gezi direnişinin bugün siyasi iktidarın yaşatmak istediği Türkiye’ye karşı ilk büyük isyan olduğunu söyleyen Çerkezoğlu, "Eşitlik için, adalet için, özgürlük için hayatın her alanında yaşadığımız ayrımcılığa karşı, milyonların itirazını ortaya koyduğu direnişin adıdır Gezi. Bugün Gezi’nin suçlulaştırılmaya çalışıldığı bir dönemdeyiz. Taksim Dayanışması’nın bir bileşeni olarak Gezi’nin yargılanamayacak kadar umut, gelecek olduğunu söylüyoruz. Gezi’nin yargılanamayacağını söylemek için buradayız” dedi.

"BU DAVA BİR ADALET UTANCINA DÖNÜŞTÜ"

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Genel Başkanı Emin Koramaz, Gezi direnişinin üzerinden 9 yıl geçtiğini ancak siyasi iktidarın Gezi korkusunun bitmediğini söyledi. Koramaz şunları söyledi: "Demokratik bir halk hareketinin, tümüyle barışçıl bir eylemin parçası oldukları için arkadaşlarımız düzmece iddialarla defalarca yargılandı, yargılanıyorlar. Siyasi iktidar siyaseten yüzleşemediği Gezi’yi suçlulaştırmaya çalışmaktadır. Bu dava bir adalet utancına, bir hukuk skandalına dönmüş durumdadır. Firari bir savcının hazırladığı, şu anda cezaevinde olan emniyet mensuplarının uyduruk delillerini tekrar tekrar ‘kıymetlendirrerek’ tekrar tekrar yargılama yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar Gezi’nin haklılığına, mahsumiyetine kara çalamayacaklar. Bizler arkadaşlarımızın mücadelesinin kirletilmesine asla izin vermeyeceğiz. İçerisinde milyonların olduğu Gezi direnişinin bir parçası olmaktan onur duyuyoruz. Yargılanması gereken arkadaşlarımız değil, gece yarısı çadırları ateşe verenlerdir, çocuklarımızın ölümüne neden olanladır.”

ALGAN: BİZ İSTANBUL TABİP ODASI OLARAK ORADAYDIK!

İstanbul Tabip Odası Denetleme Kurulu Üyesi Nazmi Algan, hukuksuzluk silsilesi yaşanan Gezi davasında beraat kararının bozulması sonrası davanın önce Çarşı davası ile birleştirildiğini sonra tekrar ayrıldığını hatırlattı. Algan, "Gezi davasında yargılanan arkadaşlarımızı suçlu çıkarmak için ellerinden geleni yaptılar. Gezi hakim sınıfları çok korkuttu, o nedenle bu bir intikam alma davasıdır. Biz başından beri İstanbul Tabip Odası olarak sürecin içerisindeydik. Orada yaralıları tedavi ettik. Oradaydık, yarın da duruşmada olacağız. Nasıl bir karar çıkacağını kestirmek zor ancak hukuken çıkması gereken karar beraattır” diyerek sözlerini dayanışma çağrısı ile noktaladı.

MÜEBBET HAPİS CEZASI’NIN NE DEMEK OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?

Taksim Dayanışması adına hazırlanan ortak açıklamayı Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Esin Köymen paylaştı.

Köymen sözlerine sorular sorarak başladı:

“Müebbet hapis cezasının ne demek olduğunu biliyor musunuz? Ya da hiçbir somut delil, gerekçeli iddia, inandırıcı suçlama olmadan 5 yılı cezaevinde geçirmenin nasıl bir his olduğunu? Tahliye kararı ile aynı gün bir başka akıldışı suçlama ile tutukluluğun devam etmesinin insanı nasıl etkilediğini? Aynı suçlama ile açılan iki davadan beraat eden meslek odası yöneticileri ve avukatlarının yine aynı bu kez el yükseltircesine “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası talep etmenin ne demek olduğunun farkında mısınız?​”

KÖYMEN: BU HAKKINI ARAYANLARA GÖZDAĞI DAVASIDIR

Soruların ardından Köymen sözlerine şöyle devam etti:

“Uzun tutukluluk ve ağırlaştırılmış müebbet cezalarını bu kadar kolay istemenin, iddianamelere yazmanın; ülkemizde çıkacak her itiraza, işini ekmeğini talep eden işçilere, ürünü elinde kalan köylülere, erkek cinayetlerine kurban olmayacağız diyen kadınlara, demokratik özerk üniversite talebini dillendiren gençlere, biz de varız diyen LGBTİ+’lara, satış yapamayan esnafa, geçinemiyoruz ve barınamıyoruz diyen yoksullara ve Gezi özelinden kent ve doğa yağmasına karşı çıkan mühendislere, mimarlara, şehir plancılarına ve beraberlerinde “Taksim Dayanışması” olarak bu itirazı büyüten DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve onlarca siyasi parti, köy derneği, çevre, kültür sanat inisiyatiflerine kadar demokratik bir ülkede yapması gereken itiraz ve sorgulama hakkını kullanan tüm kurum ve kişilere verilmek istenen gözdağı olduğunu biliyor ve görüyoruz.”

"ARKADAŞLARIMIZI YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ"

Köymen, "Defalarca söylediğimizi bir kez daha yineleyerek devam edelim; mutlaka bir suçlu aranacaksa ilgili kurulların ve mahkemelerin durdurma - iptal kararlarına rağmen ve on bin kişinin imza ile, milyonlarca yurttaşın sokaklardan protesto ederek karşı çıktığı bu girişimi hayata geçirebilmek için polise biber gazı fişeklerini ölümcül biçimde kullanma yetkisini verenler, uyguladıkları şiddetle; Ethem Sarısülük’ün, Medeni Yıldırım’ın, Ali İsmail Korkmaz’ın, Abdullah Cömert’in, Ahmet Atakan’ın, Hasan Ferit’in, Mehmet Ayvalıtaş’ın ve Berkin Elvan’ın ölümüne neden olanlar bu somut suçlardan mevcut görüntüler, ifadeler, beyanlar, tanıklıkları içeren deliller üzerinden yargılanmalı ve suçları sabit görülenler en ağır cezayı almalıdır. Başta Gezi parkı olmak üzere ülkemizin yeşiline, doğasına, kaynaklarına sahip çıkacak demokratik bir ülke mücadelesinden vazgeçmeden delillere dayanan objektif ve tarafsız yargılama yapan bir adalet sistemi kuruluncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. Arkadaşlarımızı, meslektaşlarımızı yalnız bırakmayacağız!” diyerek sözlerini noktaladı.

Yarın görülecek duruşmaya çağrı yapan Köymen, uzun uzun alkışlandı. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Toplumun dörtte üçü ‘yolsuzluk arttı’ diyor

SONRAKİ HABER

Avrasya Tüneli, 1 Mayıs itibarıyla motosiklet trafiğine açılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa