RSF: Assange kararının gazetecilik açısından emsal teşkil etmesinden endişeliyiz
Julian Assange hakkında ABD'ye iade kararını gazetemize değerlendiren Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Direktörü Rebecca Vincent, İçişleri Bakanı'nın iadenin önünü kesmesi gerektiğini belirtti.
Özden DİNÇ
Londra
Wikileaks kurucusu Julian Assange, tutuklu olduğu İngiltere’de Yüksek Mahkeme tarafından dün verilen karar nedeniyle ABD’ye iade edilme tehlikesi ile karşı karşıya. ABD’nin Irak ve Afganistan’daki savaş suçlarını ifşa eden gizli belgeleri yayımlayan Assange, bu ülkede 175 yıl hapis cezası ile yargılanabilir.
İngiliz mahkemesinin kararını gazetemize değerlendiren Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü Uluslararası Kampanyalar Direktörü Rebecca Vincent, Assange’ın ABD’ye iade edilmesinin önüne geçmek için yeni bir kampanya başlattıklarını belirtti.
Vincent, “Assange’ın yargılandığı bu dava, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) takip ettiği dünya çapındaki en önemli davalardan birisidir. Çünkü bu davanın gazetecilik ve basın özgürlüğü açısından tüm dünyada emsal teşkil etmesinden endişeliyiz” dedi.
Julian Assange ABD’ye iade edilir ve orada yargılanırsa, bunun bir yayıncının kamuoyu yararını savunma olarak kullanamayacağı ve ABD’nin casusluk yasasınca yargılanacağı bir örnek olacağına dikkat çekerek, “Ve bundan böyle benzer bir suçlamaya maruz kalacak hiçbir yayıncı, gazeteci ya da haber kaynağı kendisini savunamayacaktır” uyarısı yaptı.
"İÇİŞLERİ BAKANI İADENİN ÖNÜNÜ KESMELİ"
“Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü olarak bizim, Julian Assange’ın gazetecilik mesleğine yaptığı katkılar nedeniyle hedef alındığından hiç kuşkumuz yok. Ve halihazırda Birleşik Krallık mahkemelerinde olan bitenin ve şayet Birleşik Devletler’e iade edilirse, oradaki yargılamada kuvvetle muhtemel tanık olacağımız şeylerin ilerleyen yıllarda tüm dünyada gazetecilik mesleği açısından çok ciddi sonuçları olacaktır” diyen Vincent, şunları şöyledi:
“Bu sebeple Julian Assange’ın özgürlüğü için bir kampanya yürütüyoruz ve bugün özel olarak İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel’e, Assange’ın iadesinin önünü kesmesi ve bu konuyu artık nihayetlendirmesi yönünde çağrıda bulunan bir imza kampanyası başlatıyoruz.”
NE OLMUŞTU?
Assange 2010-2011 yıllarında Wikileaks internet sitesi aracılığıyla ABD’nin Irak ve Afganistan’daki savaş suçlarını ifşa eden bir dizi belge yayımladı. ABD’nin casuslukla suçladığı ve iadesini istediği Assange, hakkında İsveç’te “tecavüz ve cinsel taciz suçlamalarıyla” dava açıklaması üzerine Haziran 2012’de Ekvador’un Londra Büyükelçiliğine sığındı. Hakkındaki suçlamalar düşmesine rağmen özgür kalamayan Assange, Ekvador’un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019’da çıkarılarak gözaltına alınmış ve “kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten” tutuklanarak Londra’daki Belmarsh Hapishanesi’ne konulmuştu. Mahkeme, Assange’ı bu suçtan 50 hafta hapse mahkum etmişti. 50 haftalık cezasını dolduran Assange’ın iade talebi çerçevesinde tutuklu kalmasına karar verilmişti.
Duruşmaların ardından 4 Ocak 2021’de Assange’ın ABD’ye iade talebi reddedilmiş ancak ABD karara itiraz etmişti. ABD, temyizi kazanabilmek için WikiLeaks kurucusunun yüksek güvenlikli hapishanelerde tutulmayacağı ve hapis cezasını ülkesi Avustralya’da çekebileceği taahhüdünde bulunmuştu. Yüksek mahkemenin son kararının ardından dava dosyasının önce yerel mahkemeye ardından da nihai karar için İçişleri Bakanı Priti Patel’in önüne gidecek.
AVUSTRALYA ASSANGE’IN İADESİNE MÜDAHALE ETMEYECEK
Avustralya hükümeti, İngiltere’nin başkenti Londra’daki Westminster Sulh Ceza Mahkemesinin, WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ı ABD’ye iade etme kararına müdahalede bulunmayacağını bildirdi. Avustralya Maliye Bakanı Simon Birmingham, “Birleşik Krallık adalet sisteminin bağımsızlığına ve bütünlüğüne güveniyoruz. Beklentimiz, her zaman olduğu gibi doğru, şeffaf ve bağımsız şekilde işlemesidir” dedi. Kararın, nihayetinde İngiltere İçişleri Bakanı’na ait olduğunu belirten ana muhalefetteki İşçi Partisi Gölge Dışişleri Bakanı Penny Wong ise “Avustralya vatandaşı olarak konsolosluk yardımı alma hakkına sahiptir. Hükümetin hem Birleşik Krallıktan hem de ABD’den kendisine adil ve insanca muamele gördüğüne dair güvence aramaya devam etmesini bekliyoruz” ifadesini kullandı. (AA)