DİDF: Türkiye, Irak Kürdistan Özerk Bölgesine yönelik saldırılarına derhal son vermeli
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu, Türkiye’nin Irak’a başlattığı operasyonu eleştirdi, "Türkiye, saldırılarına derhal son vermeli" denildi.
Fotoğraf: DHA
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Irak’a başlattığı operasyonu eleştirdi, “Türk devletinin ‘güvenlik’ ve ‘terör’ söylemler eşliğinde Irak Kürdistan Özerk Bölgesine yönelik başlatmış olduğu askeri operasyonun ile Irak topraklarını işgal ederek, askeri üstler oluşturmasının hiçbir gerekçesi olamaz. Türk hükümeti, başka ülkelere gönderdiği askerlerini derhal geri çekmelidir” dedi.
“Kürt halkının en doğal haklarının inkarının sonucu olarak yaşanan sorunların çözümü, savaş politikalarıyla, katliamlarla mümkün değildir” diyen DİDF, “Tek adam yönetiminin iktidarını devam ettirebilmek için, içerde ve dışarda gerilimi tırmandırması Türkiye’nin geleceğini daha da karartmaktadır. Bunun için sorunun çözümünde esas olması gereken demokratik, barışçıl ve halkçı bir çözümdür. Bu doğrultuda adımlar atılmalıdır. Sınır dışı operasyonlar son bulmalı, Kürtlerin demokratik haklarına yönelik inkârcı tutum terk edilmelidir. Başta HDP olmak üzere, demokratik kurum ve kuruluşlar üzerinde devam eden saldırı politikalarına son verilmeli, tüm politik tutsaklar serbest bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“AVRUPA VE NATO İKİYÜZLÜ POLİTİKALARDAN VAZGEÇMELİDİR”
DİDF açıklamasının devamında şunlara dikkat çekildi:
“Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı karşısında insan hakları, uluslararası hukuku dillerinden düşürmeyen Avrupa devletleri ve NATO, Türk hükümetinin saldırılarına göz yummakta, silah satarak destek vermektedir. Rusya’nın Ukrayna'yı işgal etmesi asla kabul edilemez. Ancak NATO bu işgale karşı çıkarken, üyesi Türkiye'nin askeri operasyonuna göz yumması ikiyüzlülükten, suçlarını gizlemekten başka bir anlam ifade etmediği bir kez daha görülmüştür.
Savaş ve silahlanma politikalarının esas kaybedenleri değişik uluslardan işçi ve emekçilerdir. Kazananları ise silah sanayisi ve zenginlerdir. Ukrayna savaşı da dahil olmak üzere, son senelerde yaşanan bütün çatışma ve savaşların ardında enerji kaynaklarını ele geçirme, sermaye için enerji yollarının güvenceye alınması yatmaktadır. Bunun için hiçbir işgal hareketi bizler açısından haklı olamaz.
Tüm işgalci güçler, işgal ettiği alanları terk etmelidir. Çatışma bölgelerine silah satışları yasaklanmalıdır. Başta atom silahları olmak üzere, kitle imha silahları tahrip edilmeli, milyarlar silahlanmaya değil, yoksulluğun yok edilmesi için harcanmalıdır.” (HABER MERKEZİ)