25 Nisan 2022 00:28

Sağlık işçisi: Hepimiz emekçiyiz birlikte güçlüyüz!

'İşçisiyle memuruyla hepimiz eve bir ekmek fazla götürebilme derdindeyiz. Derdimiz aynı. Taleplerimiz ve çıkarlarımız da öyle. Öyleyse haklarımız ve hayatlarımız için birlikte mücadele edelim.'

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Paylaş

Sağlık işçisi
Denizli

Denizli Devlet Hastanesinin bazı birimlerinde çalışan emekçi arkadaşlarımız çeşitli baskı ve ayrımcılığa maruz kalıyor. İşçi kadrosunda yer alan arkadaşlarımız çay molalarından, statü ayrımcılığına birçok sıkıntıyla karşı karşıya. Vasıfsız diye adlandırdıkları biz işçilere baskı var. Çalışma saatleri özellikle sıkıntı yaratacak şekilde ayarlanıyor. Dinlenme saatleri kullandırılmadığı gibi çay içme, ara verme, oturma gibi insani ihtiyaçlar da elimizden alınıyor. Onlardan fazla maaş aldığımızı, döner sermayelerinin sürekli bize verildiği yalanını dile getirerek düşmanca tavırlar sergiliyorlar. 

Biz işçileri ekonomik ve sosyal açıdan koruyabilen tek mekanizma var, o da sendikalaşmak ve toplu iş sözleşmesi kapsamına girmek! Bu tüm çalışanların evrensel düzeyde sahip olduğu, Anayasamız ve yasalarımızın da güvence sağladığı bir haktır! Maalesef Türkiye’de yasalar emekçi sınıfları parça parça ayırdığı için hepimiz bu hakka aynı ölçüde erişemiyoruz. Aynı kurum çatısı altında farklı statülerde çalışan memur arkadaşlarımızın da bu haklara eşit bir şekilde erişmesini istiyoruz. Ancak onlar da bizim haklarımıza saygı göstermeli, kendilerine verilmeyen hakların sorumlusu olarak bizleri hedef göstermekten derhal vazgeçmelidir. Aksi takdirde kurum içerisinde çatışma zemini hiç kimsenin işine yaramaz. Ülke ekonomisi biz tüm emekçiler için yangın yeri. Geçim koşulları hepimizi olumsuz etkiliyor. Taşeron sürecinde yaşadığımız mağduriyetleri tekrar yaşamak istemiyoruz. Ayrışma yerine dayanışma bizleri güçlendirir.

Pandemi sürecinde işçisiyle, memuruyla, hekimiyle canımız pahasına çalıştık, birlikte emek harcadık, ter döktük. Sağlıkçıların hakkı ödenmez dediler haklarımızı gerçekten de ödemediler. Ödenmeyen ortak hakkımız, ortak emeğimizin karşılığıydı. Birçok ilde eylemler örgütlendi. Bu eylemler kimi illerde işçisiyle memuruyla ortak örgütlenirken, Denizli’de maalesef işçisi ayrı memuru ayrı eylem yaptı. Bir işçi hak aradığında bir başka işçi haksızlığa değil de hak arayan işçiye tepki gösteriyorsa çözüm üretemeyiz. Örneğin bir kurye ya da belediye işçisi ek zam istediğinde, bir hekim ya da mühendis işçiye tepki gösteriyorsa burada ciddi bir sorun var demektir. Demek ki emeğin saflarında bir bölünme yaratılmıştır. Oysa işçi, memur, beyaz yakalı, sağlık işçisi ya da hekim ya da avukat çıkarlarımız ve taleplerimiz ortak! Mücadelemiz neden ortak olmasın? Neden işçi daha çok hekim daha da çok kazanamasın? Bunun yolu ancak ve ancak mücadeleyi ortaklaştırmaktan, birleşmekten geçiyor. Bölünerek, ayrımcılık yaratarak hepimiz kaybederiz. Biz istiyoruz ki birleşelim birlikte kazanalım tüm emekçiler kazansın!

İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşırken bu bölünmelere ve ayrımcılıklara dikkat çekiyor, birleşmemiz, birlikte mücadele etmemiz gerektiğini savunuyoruz. Bu anlamlı günde bütün ülkelerin işçilerine birleşme çağrısı yapılıyorken aynı çatı altında evini geçindirmeye çalışan birlikte mesai harcayan emekçiler neden birleşemiyor? İşçisiyle memuruyla hepimiz eve bir ekmek fazla götürebilme derdindeyiz. Derdimiz aynı. Taleplerimiz ve çıkarlarımız da öyle. Öyleyse haklarımız ve hayatlarımız için birlikte mücadele edelim. Hepimiz emekçiyiz, birlikte güçlüyüz. Ayrımcılık son bulsun istiyoruz!

ÖNCEKİ HABER

Tenceremizi boş bırakan mülteciler değil!

SONRAKİ HABER

Emekliler Derneğinden ikramiye tepkisi: 1100 TL ile bugün hangi ihtiyaçlar karşılanacak!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa