Diyarbakır’daki işçi ve emek örgütleri: Ülke zengin, halk fakir, değiştireceğiz
Diyarbakır’da DİSK’e bağlı Genel İş, KESK’e bağlı Eğitim Sen ve SES, Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş ve Yol-İş yöneticileri ile 1 Mayıs taleplerini konuştuk.
Fotoğraf: İnanç Yıldız/Evrensel
Fırat TOPAL
Diyarbakır
İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’a dair Diyarbakır’da DİSK’e bağlı Genel İş, KESK’e bağlı Eğitim Sen ve SES, Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş ve Yol-İş ile konuştuk. İşçinin ve emekçinin dayanak mecalinin kalmadığını belirten sendikalar, ülkenin zengin halkın fakir olduğunu ve bunu değiştireceklerini dile getirdi. Ekonomik krizin üstesinden gelmenin yolunun bir arada olmaktan geçtiğini ifade eden sendikalar, barış, hak ve özgürlük için mücadeleyi büyüteceklerini söyledi.
"BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ"
DİSK’e bağlı Genel-İş Diyarbakır 1 No’lu Şube Başkanı Kamuran Taş, Türkiye’de gittikçe derinleşen ekonomik kriz karşısında emekçilerin giderek yaşayamaz hale geldiğini belirterek, "Yüksek enflasyon, alım gücünün düşmesi, hayat pahalılığı, içine sürüklendiğimiz savaş politikaları emekçilerin zaten zor olan yaşamlarını daha yaşanmaz kılmaktadır. Asgari ücretin 4 bin 253 TL olduğu ülkemizde açlık sınırı 4 bin 500 TL’nin üzerinde, yoksulluk sınırı ise 15 bin TL’nin üzerindedir. Dolayısıyla neredeyse ülkenin tamamına yakını yoksullaştı. Ülkemiz yeraltı ve yer üstü zenginliklerini dikkate alındığında söyleyecek sözümüz ‘ülke zengin, halk fakir yandaş mutlu’ demektir. Derinleşen ekonomik kriz ile beraber hayat pahalı, emeğimiz ucuz, güvencesiz istihdam fazla, bu nedenle iş cinayetleri ve emek sömürüsü hat safhada. Bu düzene olan itirazımızı haykırmak için ‘Bu düzen böyle gitmez! Birlikte değiştireceğiz” sloganıyla 1 Mayıs’ta alanlardayız” dedi.
"BARIŞ, HAK, ÖZGÜRLÜK İÇİN MÜCADELE BÜYÜTÜLMELİ"
KESK’e bağlı Eğitim-Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube Eş Başkanı Emine Akşahin, barış, demokrasi, adalet gibi toplumun tüm kesimlerinin ortaklaştığı taleplerle alanlarda olacaklarını belirterek, 1 Mayıs’ı bir mücadele alanına dönüştürmenin önemine dikkat çekti. Akşahin, “Ay sonunu getiremeyen bir emekçi maaşıyla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Açlık sınırının altında yaşamaya çalışan bir emekçi kitlesi varken, asgari ücretin altında çalışmak zorunda kalan binlerce ücretli öğretmen var. 180 bin kadrolu öğretmene ihtiyaç varken 120 bin ücretli öğretmen çalışıyor, emekleri sömürülüyor. Bunun dışında özel sektörde emeği sömürülen arkadaşlarımız var, ataması yapılmayan binlerce öğretmen adayı var, toplamında bir işsizler okyanusu var. KHK ile ihraç edilen arkadaşlarımız var. OHAL uygulamalarının devamı olan 35. madde komisyonu ile ihraç edilen arkadaşlarımız var. Bütün bunların yaşandığı 1 Mayıs’ta sadece kendimiz ile ilgili değil toplumun tüm kesimi için bir mücadele alanı yaratmak için coşkulu kutlama bekliyoruz. İnsanca yaşamaya yaraşır bir ücret istiyoruz, ekonomik, özlük, demokratik haklarımızı talep ediyoruz. Barış, hak, özgürlük, kardeşlik için herkesi yeni bir düzen için 1 Mayıs’ta mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz” dedi.
"KRİZİN ÜSTESİNDEN GELMENİN YOLU BİR ARADA OLMAK"
KESK’e bağlı SES Şube Eş Başkanı Yıldız Ok Orak, ülkede krizin en büyük yansımasının emekçilere olduğunu ve giderek emekçinin yaşayamaz duruma geldiğini söyleyerek, “Emekçiler zaten normalde de güçlükle geçinen bir kesimdi. Şuanda maaşlar enflasyon karşısında erimiş durumda giderler ve gelirler arasında uçurumlar var. Borçlanan emekçi sayısı çok fazla, bir süre kimsenin krizin yarattığı durumun altından kalkabileceğini düşünmüyoruz. Emekçiler yok olma noktasında gelmiş. Taleplerimiz her bir 1 Mayıs’taki taleplerin aynısı zaten bu ülkede hak hukuk mücadelesinde hiçbir değişiklik söz konusu değil, bunların sonucunda bu krizler doğuyor. Sendikal faaliyetler yürüttüğü gerekçesiyle gözaltına alınan, tutuklanan, ihraç edilen arkadaşlarımız var. Onların görevine iade edilmesi talebimiz var. Baskılar olmamalı artık, ekonomik kriz karşısında taleplerimiz var. Herkesi bu 1 Mayıs’ta bir arada olalım. Bir araya gelmedikçe baskılar artıyor. Krizin ve baskıların üstesinden gelmenin tek yolu bir arada olmaktır” dedi.
"EMEKÇİNİN DAYANACAK MECALİ KALMADI"
Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Pekgöz, ülkede yaşanan krizin faturasının yine emekçilere kesildiğini belirterek, günden güne emekçi için ağır yaşam koşullarına karşı alanlarda olmanın önemine dikkat çekti. Pekgöz, “Ülkemizde uzun yıllardır uygulanan yanlış ekonomik politikalar sonucu küresel krize savunmasız bir durumda yakalandık. Tabi ki her krizin faturası maalesef emekçilere kesilmektedir, sabır, tasarruf emekçilerden beklenmektedir. Ancak derinleşen ekonomik kriz ve fiyat artışları karşısında artık emekçilerin dayanacak mecali kalmamıştır. Gerek asgari ücrete gerekse diğer ücretlere yapılan artışlar her geçen gün ağırlaşan yaşam koşullarındaki gerçekliğe yetmemektedir. Ücretlere yapılan artışlar emekçinin cebine girmeden buharlaşmaktadır. Türkiye işçi sınıfı gücünün farkına varıp işine ekmeğine geleceğine sahip çıkma bilinciyle alanları doldurmalıdır” dedi.
"İŞÇİ SINIFININ ÜZERİNDE CİDDİ BİR YÜK VAR"
Türk-İş’e bağlı Yol-İş Diyarbakır 1 No’lu Şube Genel Sekreteri Nizamettin Bacalan, “Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, işçi sınıfına büyük yükler getirmiştir. İşçiler bu yüzden geçinemiyor. Ücretlerin gündeme getirilmesine rağmen ciddi bir artış yapılmadı. Bu bir 1 Mayıs’ta düşük sevilerdeki asgari ücretin, enflasyon oranında arttırılmasını dile getireceğiz. Ciddi bir yük var işçi sınıfının üzerinde, eşit işe, eşit ücret politikası yok, bu sorun işçi sınıfının ayrışmasına da neden oluyor. Bunları alanlarda dile getirmeye çalışacağız” dedi.