25 Nisan 2022 05:34

Seçim sonrası

Son dört yıldır İzmir Tabip Odası yönetimindeki Demokratik Katılımcı Hekimlerin mücadele anlayışı, her konuda tüm paydaşları ile birlikte alanda mücadele etmektir.

Fotoğraf: İzmir Tabip Odası

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

2 hafta aradan sonra tekrar merhaba. İzmir Tabip Odası seçimli olağan genel kurulunun telaşı ve yoğunluğu nedeniyle yazamadığım için özürlerimi iletiyorum. Geçen pazar seçimler bitti ve benim için beklenen sonuçlar alındı. 2 yıldır, özellikle pandemi döneminde bir meslek odası olmanın çok üstünde, meslektaşları ve tüm sağlık çalışanları ile dayanışma gösteren Yönetim, İzmir hekimleri tarafından takdir edildi. Ve bir önceki yönetimdeki arkadaşların da içinde bulunduğu Demokratik Katılımcı Hekimler grubu seçimleri kazandı.

9 bin üyesi olan İzmir Tabip Odası seçimlerinde üç liste yarışmasına rağmen 2370 kişinin oy kullanması maalesef ki düşündürücü. Gönül, İzmir’in tüm hekimlerinin “Sarayın Odası olmayan” İzmir Tabip Odasına sahip çıkması ve çok daha fazla katılımlı bir seçim yaşanmasını isterdi. İstanbul ve Ankara seçimlerini düşününce katılım oransal olarak daha iyi olsa da İzmir’e yakışmadı. Seçim öncesi hepimiz, hekim arkadaşları ziyaret ederek, grubumuza destek istedik. Bu çalışmalarda ben özellikle şunu vurguladım; “Lütfen seçime gelin, Odamıza sahip çıkın. Hangi gruba oy vereceğiniz sizin kararınız. Ancak her oy Odanın varlığı ve önemi açısından önemli.”

Odaların ve TTB’nin alandaki etkisi, seçimlere yansıyor. Son dört yıldır İzmir Tabip Odası yönetimindeki Demokratik Katılımcı Hekimlerin mücadele anlayışı, her konuda tüm paydaşları ile birlikte alanda mücadele etmektir. Sağlık alanındaki olumsuzluklar için alandaki mücadelenin yanında, sağlıklı bir çevre, insan hakları ve demokrasi mücadelesi için Emek Demokrasi Güçleri’nin de güçlü bir paydaşı olmuştur. Seçimi kazanan arkadaşlarımızın da aynı anlayışla önümüzdeki iki yıl mücadeleyi sürdüreceklerine inancım tam.

Bu ay Türkiye’deki tüm tabip odalarında seçimler var. Haziran ayında da TTB için seçimli olağan genel kurul yapılacak. Şu ana kadar yapılan seçimlerde kazanan delege sayısına bakılınca, TTB yönetiminde bu dönem de değişiklik olmayacak. “Emek bizim Söz bizim” ya da “Susmuyoruz korkmuyoruz, biat etmiyoruz” diyen AKP ve MHP yöneticilerinin terörist diye suçladığı bizler yani Etkin Demokratik TTB grubu seçimleri alacak durumda. Seçimler bittiğine göre, Tabip odaları yöneticileri ve aktivistleri iki şeyi düşünmeli. Birincisi, özellikle genç hekimlerin ve asistanların oda ile ilişkisini sağlamak. İkincisi, önümüzdeki yıl genel seçimlerin de yapılacağını göz önünde tutarak, hekimlerin ve tüm sağlık çalışanların haklı talepleri doğrultusunda mücadeleyi yükseltmek.

Son iki yıldır İzmir Tabip Odası yönetimde emek veren arkadaşları, başta Başkan Dr. Lütfi Çamlı olmak üzere, tek tek kutluyorum. Yeni yönetime gelen Dr. Süleyman Kaynak başkanlığındaki yeni yönetime de başarılar diliyorum. Onların başarısı hepimizin başarısı olacak. O nedenle tüm gücümüzle Odamıza, sendikamıza, partimize, Emek Demokrasi Güçlerine destek vereceğiz. Bu desteği önce 1 Mayıs’ta gösterelim. Karanlığın sarayına seslenelim; “Gitmedik, gitmeyeceğiz ve buradayız.” Aydınlık günler yeniden gelinceye kadar mücadeleye devam. Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI