26 Nisan 2022 00:53

Kocaelili İşçiler: Sorun tek tek mültecilerde değil politikalarda

Sosyal medyada mültecilere yönelik kampanyaları konuştuğumuz Kocaelili işçilerin kimi işçi mültecileri istemediğini söylerken birçoğu sorunun mülteci politikasında olduğunu dile getirdi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Ebru YİĞİT
Kübra DENİZ
Hakan DAĞ
Kocaeli

Ekonomik krizin derinleşmesi ve giderek artan geçim sıkıntısı içerisinde bazı çevreler krizin sorumlusu onlarmış gibi mültecileri hedef tahtası koyarak ırkçılığı körüklemeye çalışıyor. Kocaeli’de metal, cam ve lastik işkolundan işçilerle sosyal medyada mültecilere yönelik kampanyaların kendileri için ne anlama geldiğini konuştuk. Kimi işçi mültecileri istemediğini söylerken birçoğu sorunun mülteci politikasında olduğunu dile getirdi.

24 yaşında Berkay yaşanan krizin bir yanının da statü sorunu olduğunu ifade ederek; “Mülteci kavramı insani bir kavramdır fakat Türkiye’de mülteci yoktur sığınmacılar vardır. Ülkedeki sığınmacılara mülteci statüsü verilseydi onlar da bizimle aynı koşullarda yaşayabilirdi. Sığınmacılara harcanan milyonlar ülkemize ve mültecilere eşit şekilde harcansaydı şu an ekonomimiz belki de bu kadar sorun olmayabilirdi. Fakat Türkiye maalesef ki tek adam rejimiyle toplumu yönettiği için toplumun fikrini hiçe saymakta üstene yok. Tabii toplumu düşünmeyen, düşüncelerine saygısı olmayınca tabiri caizse cahilliğe dönüşen coğrafyadan kaçınmak hiç mümkün olmuyor” dedi.

"EKONOMİK SIKINTILAR BİZİM GİBİ ONLARIN DA CANINI YAKIYOR"

20 yaşındaki Barış, sosyal medyanın öfkenin büyümesinde büyük bir rolü olduğunu ifade ederek şöyle devam etti; “Sosyal medyada sığınmacıların kadınları taciz ettikleri videoları gördüğüm an gerçekten sinir krizi geçirdim ve bütün mültecilerin hepsini aynı gösterenlere daha çok sinirlendim benim de mülteci arkadaşlarım var, işyerinde beraber ekmeğimi bölüştüğüm benden daha çok çalıştıkları halde benden daha az ücret alanlar var. Sosyal hayatları olmayan, savaştan kaçıp hayata tutunmaya çalışan insanları 14-15 saat çalışan insanları hayata küstürüp üstüne üstelik hepsini aynı gösteren insanların ırkçı saldırıları benim canımı çok sıktı. Ekonomik sıkıntılar bizim gibi onların da canını çok yakıyor. 20 yaşındayım ‘ülkede ve dünyada neden savaş var, neden ekonomi ve sığınmacı konuşuyorum neden’ diye sinirlenmekten kendimi alamıyorum”

Metal işçisi Hasan ise gördüğü videolardan yola çıkarak mültecileri ülkede istemediğini ifade ederek “Ülkede yeterince kadınlara taciz ve tecavüzde bulunan var. Şimdi ikiye katladılar bence. Videoları görünce kanı donuyor insanın. Onlar gelmeden önce de bunları yaşıyorduk elbette ama bu kadar bellide hissetmiyorduk bilmiyorum ama ülkemde istemiyorum” dedi.

"SONUÇTA TEK SUÇLUSU BU İNSANLAR DEĞİL"

Metal işçisi Fatma ise sınırdan geçenlerin kayıtlı olması gerektiğini ifade ederek; “Videolar gerçekten çok kötü. Çoluğumuzu çocuğumuzu dışarıya salamıyoruz korkuyoruz. Önceden bu kadar korku hissetmiyordum bu konuda. Anlıyorum savaştan geldiler onlar içinde çok zor ancak kültürel yapılarımız ters belli. O yüzden hiç yoktan içeri kimi alıyor bir baksalar kayıt tutsalar sonuçta tek suçlusu bu insanlar değil” diye konuştu.

Erkan ise ailesinin Almanya’ya giden gurbetçilerden olduğundan dolayı empati kurmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi; “Mülteci olmak sığınmacı olmak bunlar çok zor şeyler. Yıllar önce ailem Almanya’ya gittiğinde de böyle ezildiler, dışlandılar, ucuza çalıştırıldılar. Bu acılardan kesinlikle onların tarafındayım. Zaten bugün kapılar açılsa onlar da bence burada durmak istemez, biz bile gitmek için uğraşıyoruz. Ama yine de kimi aldığına bakması lazım yönetimin. Çünkü bu işte hiç denetim olduğunu düşünmüyorum. Kültür yapılarımız tamamen ters olabilir. Bende çocuklarım için korkuyorum eskisine göre daha fazla. Ama bunun suçlusu tek tek insanlar değil diye düşünüyorum. Mahallemizde kimseye zararı olmayan bir sürü Suriyeli de var sonuçta.”

"HEDEF HALİNE GETİRİLMELERİ DOĞRU DEĞİL"

Hale genç bir taşeron işcisi, mültecilerin hedef haline getirilmesini doğru bulmadığını ama yine de milyonlarca insanın ülkeye alınmasının AKP’nin işine yarayan bir plan olduğunu ifade ederek “Sayıları tam belli değil ama en az 5 milyon insan var, bu insanların içinde savaştan kaçanlar da var zenginleşmek için Türkiye’ye gelenler de var. Zenginler kendini kurtarıyor olan yoksulu oluyor ama AKP Suriyelileri getirerek aynı zamanda zengin olanlara vatandaşlık vererek kendine oy gelmesini de sağlayacak diye düşünüyorum.”

Nuran ise “taciz videolarından sonra insan önce bir öfkeyle diyor ki ‘ne işleri var kendi ülkelerine gitsinler’ diyor. Evet kontrolsüz gelenler gitsin ama tacizi yapan sadece onlar değil ki, Türkiye’dekiler de kadına şiddet uyguluyor, taciz ediyor üstelik bunlar cezasız kalıyor. Bunun insanın nereli olduğuyla ilgili değil, nasıl bir toplumda yetiştiğiyle, vicdanıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Fakat bu soruna bir an önce çözüm bulunmalı, geri göndermek kolay değil belki ama bir programla gittikleri yerde insani şartlar sağlanarak geri gönderilsinler” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Bora

SONRAKİ HABER

İzmir Barosundan Gezi için Adalet Nöbeti: Asla teslim olmadık, biat etmedik, teslim olmayacağız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa