ABD, AB ve Almanya Gezi davasında verilen skandal kararlara tepki gösterdi
Gezi davasında verilen kararlarla ilgili açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı, "Derin bir endişe ve hayal kırıklığı" duyduklarını belirtti. AB ve Almanya da konuyla ilgili açıklamalar yayımladı.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
ABD Dışişleri Bakanlığı, Gezi davasında verilen skandal hapis cezası kararları ile ilgili açıklama yayımlayarak alınan karardan dolayı “derin bir endişe ve hayal kırıklığı” hissettiklerini duyurdu. AB raportörleri ve Almanya Dışişleri Bakanlığı da açıklamalar yayımlayarak karara tepki gösterdi.
2013’teki Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı davada mahkeme, Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi; Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi, Tayfun Kahraman’a da 18'er yıl hapis cezası verildi. Karar uluslararası kamuoyunda da gündem oldu. ABD, Almanya ve AB kararla ilgili açıklamalar yayımladı.
ABD: DERİN BİR ENDİŞE VE HAYAL KIRIKLIĞI DUYUYORUZ
ABD Dışişleri Bakanlığı, alınan karardan dolayı “derin bir endişe ve hayal kırıklığı” hissettiklerini duyurdu. Yapılan açıklamada, “Kavala'nın haksız biçimde mahkum edilmesinin insan haklarına saygı, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğüyle bağdaşmadığı” belirtilirken Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısı yinelendi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da konuyla ilgili konuştu. Price, “Türkiye'yi bir kez daha, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uygun olarak, Osman Kavala ve keyfi biçimde hapse atılan diğer tüm kişileri serbest bırakmaya çağırıyoruz” derken, “Türkiye'de duruşma öncesi uzun gözaltı süreleri, aşırı geniş tanımlı terörle destek suçlamaları ve suç unsuru taşıyan hakaret davaları dahil olmak üzere sivil toplum, medya, siyaset ve iş dünyasından liderlere karşı devam eden yargısal tacizlerden ağır endişe duymayı sürdürüyoruz” yorumunu yaptı.
Price açıklamasının devamında ise, “Türkiye halkı, insan haklarını ve temel özgürlüklerini cezalandırılma korkusu yaşamadan uygulayabilmeyi hak ediyor. İfade, barışçı şekilde toplanma ve dernek kurma özgürlüğünü kullanma hakkı, Türkiye'nin anayasası, uluslararası hukuki sorumlulukları ve AGİT yükümlülüklerinde yer almaktadır. Hükümeti, siyasi güdümlü davaları sona erdirmeye ve tüm Türk vatandaşlarının hak ve özgürlüklerine saygı göstermeye çağırıyoruz” dedi.
AB RAPORTÖRLERİ: SONUÇLARI OLACAK
Alınan mahkeme kararına Avrupa Birliği'nden de tepki geldi. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ve AB-Türkiye Parlamento Delegasyonu Başkanı Sergey Lagodinsky ortak bir açıklama yayınladı.
Açıklamada, “Türk yargısı bugün, Osman Kavala'yı hükümeti devirmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ederek tahminlerin en kötüsünü doğruladı. İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu üzücü kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına açıkça hor görüyor ve Avrupa Konseyi'nde devam eden ihlal prosedürleri bakımından da kesinlikle sonuçları olacaktır” ifadelerini kullandı.
ALMANYA DA KARARA TEPKİ GÖSTERDİ
Almanya da Gezi davasındaki kararlara sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Baerbock Türkiye'nin yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini söylerken Kültür Bakanı Roth karar için "kişisel intikam" dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, mahkemenin verdiği kararın, "Türkiye'nin, Avrupa Konseyi üyesi ve Avrupa Birliği'ne aday ülke olarak kabul ettiği hukuk devleti standartları ve uluslararası yükümlülüklerle kökten tezat oluşturduğunu" dile getirerek, Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını beklediklerini vurguladı.
Almanya Kültür Bakanı Claudia Roth da söz konusu kararı "saçma" ve "her açıdan dayanaksız" diye nitelendirerek bunun siyasi bir karar olduğunun açıkça görüldüğünü belirtti. Kararı "Osman Kavala'ya karşı kişisel intikam ile Türkiye'de olası bir demokrasi kültürüne yönelik bir savaş ilanı" olarak değerlendiren Roth, yargının kararıyla birlikte, "Osman Kavala'nın, Türkiye'deki demokrasi kültürü ve Türk sivil toplumu adına cezaevinde bulunduğunun tescillendiğini" belirtti. Bakan Roth, konuyla ilgili Twitter mesajında, Kavala'nın değerli bir kültür destekçisi olarak hem ülke içinde hem de Türkiye ile Almanya ve Avrupa arasında köprüler kurduğunu vurguladı. Claudia Roth ayrıca, Osman Kavala'nın suçsuz olduğunu ve derhal serbest bırakılması gerektiğini ifade etti. (HABER MERKEZİ)