Skandal Gezi kararına Taksim’den tepki: Tanıksız, kanıtsız, keyfi ve tutarsız kararı tanımıyoruz, adalet istiyoruz!

Gezi davasında verilen skandal karar, Taksim Dayanışmasının çağrısıyla TMMOB MMO önünde protesto edildi. Basın açıklamasının ardından İstiklal Caddesi'ne yürüyen yurttaşlara polis müdahale etti.

26 Nisan 2022 14:30
Son Güncellenme Tarihi: 26 Nisan 2022 20:50
Paylaş

Meltem AKYOL
Eylem NAZLIER
İstanbul

Gezi davasında verilen skandal karar, Taksim Dayanışmasının çağrısıyla TMMOB MMO önünde protesto edildi. Karara "Her yer Taksim, her yer direniş!", "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" saloganlarıyla tepki gösteren yurttaşlar, “Tanıksız, kanıtsız, keyfi ve tutarsız kararı tanımıyoruz, adalet istiyoruz!” dedi. Basın açıklamasının ardından İstiklal Caddesi'ne ce Cihangir’e dağılan kalabalığa  polis müdahale etti, 51 kişi gözaltına alındı.

Eylemde yurttaşlar, "Karanlık gider, Gezi kalır", "Biz Geziciyiz, siz gidici", "Her yer Taksim her yer direniş", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek" sloganlarıyla 8 kişiye ceza yağdırılmasına tepki gösterdi.

Yurttaşlar, "Gezi'yi, geleceği savunuyoruz", "Gezi Türkiye'nin geleceğidir", "Faşizme karşı omuz omuz", "Biz de Gezi'deydik, "Gezi onurumuzdur" dövizleri taşıdı.

Öte yandan sokak çıkışlarına polis barikatları konulduğu ve İstiklal Caddesi'nin polis ablukasına alındığı görüldü.

"DURUMUMUZ BUDUR ARTIK"

Eylemde EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Sol Parti PM üyesi Alper Taş, milletvekilleri Ahmet Şık, Sera Kadigil, Oya Ersoy, Musa Piroğlu, Özgür Özel, Aykut Erdoğdu ve Turan Aydoğan ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan ve KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik de yer aldı. 

Eylemde basın metnini Mimarlar Odası İstanbul Buyukkent Şube Başkanı Esin Köymen okudu. Köymen, "İşçilerin ekmeğine, köylülerin ürününe sahip çıkmasının istenmediği, hayatın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzenin sorgulanmasının, emeğinin karşılığın talep etmek için ses çıkaranların vatan haini olarak görüldüğü bir ülke haline geldik" dedi.

Basın açıklamasının tamamı şöyle:

"Durumumuz budur artık

Hukuka güvenin iyice azaldığı, mahkemelerden adalet çıkacağına dair inancın zayıfladığı ülkemiz, Gezi davasında açıklanan kararlar sonrasında dün itibariyle, ranta karı çıkıp, doğanın talanına itiraz edenlerin, hayatımıza müdahale etme diyen milyonların sesine ses olanların, Gezi Parkı park olarak kalsın diye çabalayan mimar, şehir plancı ve avukatların “Ağırlaştırılmış müebbet ve ağır hapis” ile cezalandırıldığı bir ülke haline geldik.

Durumumuz budur artık

Gezi parkı park olarak kalsın diye, Taksim Dayanışması bileşenleri ile birlikte ilk günden itibaren Mimarlar Odası adına mesleki ve yasal girişimleri başlatan Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Kurulu Sekreteri Mimar Mücella Yapıcı, mevcut yasa ve yönetmeliklere uymayan kararlara karşı Şehir Plancıları Odası Başkanı olarak itiraz dilekçeleri yazan Şehir Plancıları Odası dönem Başkanı Tayfun Kahraman ve Mimar Odası’nın yetkili avukatı olarak Gezi parkına dair bütün davaları açan ve takip eden avukat Can Atalay ile birlikte bu hukuksuz davada yargılanan Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin 18’er yıl ağır hapis ile cezalandırıldığı, 4,5 yıldır kanıtsız, tanıksız hapis yatırılan ve hepsinin ötesinde Gezi sürecinde parka birkaç kez uğradım diyen Osman Kavala’nın ise Gezi üzerinden “Darbeye teşebbüs” gibi absürd bir itham ile “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası aldığı bir ülkenin yurttaşları haline geldik.

Durumumuz budur artık

Polis tutanaklarına göre en az üç buçuk milyon insan, yani Gezi’ye gelen, destekleyen, mesaj atan, börek getiren, revir kuran, kütüphane yapan, yeryüzü sofrası açan, şarkı söyleyen, tiyatro sergileyen, dans eden hatta ağaçlara sarılan milyonların “Müebbet ve ağır hapis cezaları” ile korkutulmaya çalışıldığı bir ülke haline geldik.

Durumumuz budur artık

Tek adam rejimini ihtiyaçlarına göre karar veren mahkemelerin hukuksuz, tanıksız, kanıtsız, keyfi ve tutarsız kararlar aldığı bir rejimde, demokrasinin kuvvetler ayrılığının ve en temel anayasal hakların yok sayıldığı bir ülke haline geldik.

Sadece Gezi parkına değil Kazdağları’ndan Cerattepe’ye, Kuzey Ormanlarından Salda Gölü’ne kadar yeşile, doğaya sahip çıkan gençlerin ve çevre örgütlerinin düşman görüldüğü bir ülke haline geldik.

Durumumuz budur artık

Gezi parkına sahip çıktığı için yaşamıma daha fazla karışma dediği için Gezi direnişi sırasında polis şiddeti ile hayatını kaybeden gençlerin katillerinin aklandığı, bu vahşete isyan edenlere hapis cezaları verilebildiği bir ülke haline geldik.

Durumumuz budur artık

Gezi’de gür sesleriyle biz de varız diyen kadınların, LGBTİ+ bireylerin taleplerinin yok sayıldığı, cinayetlere kurban gitmelerine ses çıkarılmasının engellendiği bir ülke haline geldik.

Durumumuz budur artık

İşçilerin ekmeğine, köylülerin ürününe sahip çıkmasının istenmediği, hayatın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzenin sorgulanmasının, emeğinin karşılığın talep etmek için ses çıkaranların vatan haini olarak görüldüğü bir ülke haline geldik."

POLİS MÜDAHALESİNDE 51 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Açıklama bitiminde dağılan kitlenin İstiklal Caddesi'ne çıkışına izin verilmedi. Kalabalık, izdiham oluşmasına rağmen Sıraselviler tarafına yönlendirildi.

İstiklal'e girişlerine izin verilmeye kitle sloganlar eşliğinde Beyoğlu sokaklarında kararı "Her yer Taksim, her yer direniş", "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" sloganlarıyla yürüyerek protesto etti.

İstiklal Caddesi'ne çıkan yürüyüş koluna polis müdahale etti. Yurttaşlar yerlerde sürüklenerek ve darbedilerek gözaltına alındı.

Muhabirimiz Eylem Nazlıer de defalarca basın olduğunu söylemesine rağmen polis müdahalesine maruz kaldı.

Kaldırımda beklemenin suç olduğunu dahi öne süren polisler "Neden? Ben kaldırımda duruyorum şu anda, neden duramıyorum" sorusu karşısında ise sessiz kaldı.

Gözaltına alınan bir kadının "Kolum acıyor, bırakın, yeter!" çığlığı karşısında bir yurttaş polislere "Gözaltına alıyorsun, niye kolunu bacağını kıra kıra alıyorsun bu çocukları!" diyerek tepki gösterdi.

İstanbul Valiliği toplam 51 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

NE OLMUŞTU?

Davada dün Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet; Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Çiğdem Mater Utku, Yiğit Ali Ekmekçi, Ali Hakan Altınay ve Şerafettin Can Atalay hakkında 18'er yıl hapis cezası ve tutuklama kararı verilmişti. Kararın ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde adalet nöbeti başlamıştı. Taksim Dayanışması bugün saat 19.00'da Taksim'de düzenlenen eyleme çağrı yapmıştı.

ÖNCEKİ HABER

İstanbul merkezli 16 ilde “FETÖ” operasyonu: 23 gözaltı

SONRAKİ HABER

YDS sonuçları açıklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa