26 Nisan 2022 10:40

Davutoğlu ve Babacan, ilk dönem davacıları oldukları Gezi kararına tepki gösterdi

Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ilk açıldığında davacıları arasında oldukları ve sonradan çekildikleri Gezi Davası’nda dün çıkan kararı eleştirdi.

Ali Babacan | Fotoğraf: DHA & Ahmet Davutoğlu | Fotoğraf: AA

Paylaş

Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve dönemin bakanlarından DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ilk açıldığında davacıları arasında oldukları ve  sonradan çekildikleri Gezi Davası’nda dün çıkan kararı eleştirdi.

Davutoğlu, “Uzun tutukluluk süreleri ile adaleti örselerseniz, çelişkili kararlarla hukuku hiçe sayarsanız verdiğiniz hükme saygı kalmaz!” dedi. Ali Babacan da sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Osman Kavala'ya ve diğer sanıklara yapılan büyük haksızlık hepimizin vicdanını yaralamıştır. Alınan kararın hukuki hiçbir açıklaması yoktur" ifadelerini kullandı.

Ahmet Davutoğlu, iktidar ile arası açıldıktan sonra Gezi Davası'ndan çekilmişti. Ali Babacan da davanın müdahili olmadığını söylemişti.

DAVUTOĞLU GEZİ’Yİ ELEŞTİRMİŞTİ

Davutoğlu, Gezi direnişini hedef alan isimler arasındaydı. O dönemde yaptığı açıklamalarda, "Siyasi otorite olarak biz şunu yapmak zorundaydık; özgürlükler anlamında Gezi Parkı'nda toplanan veya bu anlamda görüş ifade edecek herkesin görüşünü ifade etmesine izin vermek ama ülkenin bir metrekaresinin bile herhangi bir şekilde marjinal, hatta teröre bulaşmış gruplar tarafından işgal edilmesine izin vermemek" şeklinde konuşmuştu.

Davutoğlu ayrıca yalan olduğu ortaya çıkan Kabataş iddialarını da savunmuştu.

BABACAN NE DEMİŞTİ?

Ali Babacan da o dönem yaptığı bir açıklamada dövizin yükselmesinde Gezi'nin de payı olduğunu iddia ederek, “Dışarıda zaten fırtına vardı, içeride de biraz sallayanlar oldu” ifadesini kullanmıştı.

DÖNEMİN CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL DE KARARI ELEŞTİRDİ

Gezi’de çıkan kararlarla ilgili dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de açıklama yaptı. T24 yazarı Murat Sabuncu’ya konuşan Abdullah Gül, kararı, "Kavala ve arkadaşlarıyla ilgili karar kamu vicdanını çok derinden yaraladı. Beni de çok üzdü. Bu dava yargılama süreci açısından da ileride utanılacak bir yargılama süreci olarak anılacaktır" ifadeleriyle değerlendirdi.

Gül değerlendirmesinde, "Osman Kavala gibi servet sahibi bir insan hoş vakit geçirmek yerine insanlık meseleleriyle uğraşmasının bedelini ödüyor, bu çok acı. Yargıtay kararına kadar bu insanların hapiste olması çok çok üzücü, vicdanları yaralayıcı bir durum. AİHM içtihatlarının yargı sürecinde dikkate alınmamış olması hem kabul edilemez hem de çok üzücü. Parçası olduğumuz modern dünyadan ne kadar kopuk olduğumuzu göstermesi açısından da ayrıca utanç verici" ifadelerini kullandı.

'VANDALLIK' OLARAK YORUMLADI

Abdullah Gül “Gezi sizin için ne ifade ediyordu” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Ben o gün Gezi olayını AK Parti açısından olumlu bir ilerleme olarak görmüştüm. Faili meçhuller için değil çevre için itiraz eden Chicago’daki Londra’daki gibi eylemler. Ortadoğu ülkelerinin problemlerini değil gelişmiş ülkelerin problemlerini yaşıyor olmanın bir göstergesi. Problemlerimiz bile gelişmiş ülkelerin problemlerine benzemeye başlamıştı. O gün oradaki insanlarla diyalog kurup, anlaşarak çok kolay bir uzlaşmayla çıkmak mümkünken, aşırı müdahaleler neticesinde uzun dönem uykuda olan  illegal örgütlerin uyanmasına, harekete geçmesine ve vandallıklarına fırsat verildi.”

SOSYAL MEDYA KISITLAMALARINI SAVUNMUŞTU

Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olduğu dönem gazetecilere yaptığı açıklamada, 'yanlış mesajların kasıtlı verildiğini öne sürerek sosyal medya kıstılamalarını savunmuş  “Eğer sosyal medya üzerinden yanlış mesajlar, kasıtlı veriliyorsa, diyelim ki 'Ben şimdi gördüm. Önümde 10 tane insan öldü' diye birisi böyle bir mesajı yalan bir şekilde vererek bir kışkırtmacılık yapsa; buna muhakkak müsaade etmemek gerekir. Nasıl bir gazetede bunu yapmazsanız, orada yapılmaması gerekir" demişti.

Yine aynı dönemde Gezi Parkı eylemlerini değerlendirirken yabancı basına seslenmiş ve eylemlerin "temel hak ve özgürlükler, demokrasi" gibi taleplerle ilgili olmadığını söylemişti.

YABANCI BASINI UYARMIŞTI

Gül o dönem şu ifadeleri kullanmıştı:

“Özellikle uluslararası camiaya seslenmek istiyorum. İçinde bulunduğumuz dönemde komşularımızda, Ortadoğu’da bir çok olaylar oldu. Taksim’de olup bitenleri seyredenler birdenbire onlarla benzerlik kurmaya kalktılar. Bu tamamen yanlış birşey. O ülkelerde, temel hak ve özgürlükler, demokrasi için, herkes istediğini korkusuzca ifade edebilsin diye ayaklandılar. Türkiye’ye bakarsanız böyle talepler yok. Uluslararası yayın kuruluşlarının da buna çok dikkat etmeleri gerekir.”

İYİ PARTİ ŞERH KARARINI ANIMSATTI

İYİ Parti de Gezi kararını tepki gösterdi. Partiden Uğur Poyraz Gezi kararına dair yaptığı açıklamada hâkimin şerhini hatırlattı. Poyraz şöyle dedi: “Üyenin tane tane yazdığı muhalefet şerhini okuduğumuzda ise adalet duygusuna, vicdana, hukuka ve ülkemizin düşürüldüğü duruma ilişkin endişelerimiz derinleşmiştir. Kararı veren heyetin gerekçeli kararını görmeden, deliller ve değerlendirmeyi okumadan lehe ve aleyhe manşetler üzerinden ithamda bulunmak elbette doğru değildir” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Gezi için Adalet Nöbeti'ne Can Atalay’dan mesaj: İnsan, hava, toprak ve su için adalet istiyoruz

SONRAKİ HABER

Ercüment Akdeniz: Cezalar sınıfsaldır, 1 Mayıs en güçlü yanıtın verileceği gün olmalıdır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa