Hacettepe öğrencisinden 1 Mayıs mektubu: "Öfkemiz masada kalmasın, alanlarda haykıralım"
Hacettepe Üniversitesinden bir öğrenci, 1 Mayıs öncesi düzenledikleri foruma dair yazdı: "1 Mayıs’ta alanlara inerek sesimizi daha büyük kitleler eşliğinde duyurmak, hakkımızı aramak istiyoruz…"
Fotoğraf: Evrensel
Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünden bir öğrenci
Ankara
Öğrenciler olarak haklarımızın güvence altında olmadığı, fikirlerimizin dikkate alınmadığı konusunda hemfikiriz. 1 Mayıs’a doğru giderken de Hacettepe Üniversitesi İİBF öğrencileri olarak bir forum düzenledik. Düzenlediğimiz forumda Türkiye’de öğrenci olmanın nasıl bir şey olduğunu, mevcut koşullardan ötürü nasıl hem okuyup hem çalışmaya muhtaç bırakıldığımızı ve aynı zamanda öğrenci olduğumuz için nasıl daha kolay sömürüldüğümüzü konuştuk. Herkes biriken öfkesini, yaşadığı tecrübeleri ortaya koydu. Forumda herkesin özgür bir şekilde sorunlarını, rahatsız oldukları şeyleri çekinmeden dile getirebilmesi kesinlikle amacına uygundu diyebilirim.
Birkaç yıl önce öğrenciler para biriktirebilme amacıyla bir yerlerde çalışma amacı güdüyordu fakat şimdi ise neredeyse sadece yaşamak için çalışıyoruz. Bir çay ya da kahve içmek için bile birkaç defa düşünür duruma geldik. Öğrenci olmak zaten zorken bir de üzerine ekonominin kötüye gidişi en çok biz öğrencilere vuruyor. Çalışmak istediğimiz zaman da tabii ki bunlar asla yetmiyor. Öğrenciler esnek ve güvencesiz bir şekilde çalıştırılıyor. Hakkımızı aramak istediğimizde ise çalacak bir kapımızın olmadığını biliyoruz. Çünkü devlet dahi kendi öğrencisini boş vermiş durumdayken, haliyle bizi bizden başka anlayacak kimse çıkmıyor. Öğrencinin asgari ücret altında çalışması, işten kolaylıkla çıkarılması, emeğinin sömürülmesinin bile karşılığını bulamaması, işten çıkarıldığında parasının içeride kalması, sigortasının yapılmaması, tazminatının verilmemesi gibi durumlar artık meşrulaştırılmış, normalleştirilmiş durumda. Toplumsal cinsiyet temelinde bakacak olursak kadın öğrencilerin bu durumdan daha çok muzdarip olduğunu açık ve net bir şekilde görebiliyoruz. Haklarımızın her yerde istismar edildiği, önümüze her yerde engeller çıkarıldığı durumlarla karşı karşıyayız maalesef.
“Sözde” patronların; öğrencilerin, ucuz işçinin sırtına basa basa yükseldiği, ezilenin iyice ezildiği, “yükselenlerin” yükselmeye bir türlü doyamadığı sistemin içerisinde oradan oraya savruluyoruz. Kapitalizm o kadar içselleştirilmiş bir noktada ki neredeyse kimse hakkını aramaya, bunun üzerine konuşmaya gayret etmiyor. Bu forumda fikirlerimizi bu konular üzerinden dile getirdik. Öfkemizin sadece bu masada kalmasını istemiyor, 1 Mayıs’ta alanlara inerek sesimizi daha büyük kitleler eşliğinde duyurmak, hakkımızı aramak istiyoruz…