Kartal Belediyesi İşçileri: Birliğimizi sağlayıp mücadele ederek hak alabiliriz

Yasemin TİRYAKİ
İstanbul

İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs öncesi bir araya gelen Genel-İş üyesi Kartal Belediyesi işçileri talepleriyle 1 Mayıs’a katılacaklarını söyledi. Son süreçte yaşamlarının daha da zorlaştığını belirten işçiler, yaşadıkları sorunların çözümü için diğer işçilere birlik çağrısı yapıyor.

Son bir yıldır hayat pahalılığını daha fazla hissettiklerini dile getiren bir işçi, “Açlık yoksulluk almış yürümüş. Kartal Belediyesinde 1200 işçi asgari ücret, yani açlık sınırının altında ücret alıyor. Benim evim kira değil, eşim de çalışıyor. Buna rağmen bu haldeysem, tek başına ev geçindiren arkadaşlarımın durumu daha kötü. Bu 1 Mayıs’ın güçlü geçmesi gerekiyor. Meydanlara dökülelim, bağıralım, örgütlenelim. Yani hakkımızı nasıl alacaksak onu yapalım” dedi. İşyerinde yürüttükleri tartışmada bazı işçilerin ‘Benim 1 Mayıs’la işim olmaz’ dediğini belirten işçi, “Kendisine ‘Nasıl dersin bunu?​’ diye çıkıştım. Çünkü daha iyi koşullar bizim hakkımız” diye konuştu.

Başka bir işçi de son toplu iş sözleşmesinin iradeleri dışında imzalandığını hatırlatarak, “Ondan sonra arkadaşlarımızı sürece yeniden katmakta zorlanıyoruz. En önemlisi de daha bilinçli kesimde de bu kırılma yaşandı. Kadıköy’de başlayan süreç Ataşehir ve Kartal’la birleşip başarıya ulaşsaydı durum daha farklı olacaktı” dedi.

1 Mayıs’ın tüm dünyada işçilerin günü olduğu ifade eden başka bir işçi de “Hepimiz siyasal, mezhepsel olarak ayrı olabiliriz ama bizi birleştiren şey işçiliğimizdir. Bunu öne çıkarmadığımız sürece ne her zaman köleliğe razı olmak zorunda kalacağız. 1 Mayıs’ın kitlesel geçmesi sermayeye ve iktidara güçlü bir mesaj olacaktır” diye konuştu.

Son süreçte işçilerin işsizlik ve açlıkla sınandığını vurgulayan başka bir işçi de “Bir yandan da eğitim sistemi ve medya aracılığıyla aklı geriletiyorlar” dedi. İşçi sınıfının geçmişteki kazanımlarını ve örgütlülüğü koruyamadıklarını dile getiren Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Yedek Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Yıldırım ise, “Bugün artık topyekün bir itiraz sesini yükseltmeliyiz. Daha fazla arkadaşımızı sürece dahil etmeliyiz. Arkadaşlarımızı politikleştirmeliyiz. Bunu sağlarsak işçiler kendisine benzemeyenin de yanında durmayı öğrenecektir. 1 Mayıs’ı sadece bir gün ile değil çalıştığımız birimlerde devamlı gündeme getirmeliyiz.” dedi.

İşyerlerinde işçi komiteleri kurmak gerektiğini ifade eden bir işçi de “Temsilciler de komite içerisinde olmalı. Ama komite olmadan yeniden ayağa kalkamayız” dedi.

İşçilerin büyük çoğunluğunun sözleşme dönemlerinde ses çıkardığını vurgulayan bir işçi de “Ama sendikası da güçlü değilse sönümlenir gider. Öncelikle sendikaları işçilere teslim etmek gerekir. Bu 1 Mayıs’ta temel tartışmalarımızdan biri de sendikaları nasıl işçilerin mücadele örgütlerine dönüştüreceğimiz tartışmasıdır. İşçilerin mücadelesine cevap vermeyen sendika tüzüklerinin değişmesi gerekir. Denetlenebilecek, yanlış yaptığında yöneticilerin oradan indirilebileceği bir tüzüğe ihtiyaç var” diye konuştu.

Hak mücadelesinde işyeri komitelerinin önemli olduğunu belirten işçi, “Her birimde temsilcilerin de delegelerin de içinde olduğu komiteleri oluşturmalıyız. Daha önceki olumlu örneklerimizle bunları daha da geliştirmeliyiz. Bu komiteler işçiler tarafından seçilmeli ve işçiye hesap da vermeli” dedi.

1 Mayıs’a giderken amaçlarının sadece belli başlı hakları istemekten ibaret olmamasını dile getiren işçi, “Ekonomik kriz, sözleşme süreci, örgütlülük ve bilinç düzeyimizi nasıl arttırırız meseleleri gündemimizde olmalı. Sadece 1 Mayıs günü değil, öncesinde ve sonrasında da çabamızı daha da yoğunlaştırmalıyız. Bu dönem mücadele eden tüm işçilerden öğrenme çabası içinde olmalıyız” dedi.