"Mezun olduğumuz alanda çalışabileceğimiz bir gelecek istiyorum"
Mezun olduğumuz alanlarda çalışabileceğimiz, eşit işe ücret alacağımız bir gelecek beklentisi içerisindeyim. Beklemek ile bir şey olmayacağının da maalesef ki farkındayım.
İllüstrasyon: unDraw
Başak APAYDIN
İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencisi
Üniversitemizdeki yüzlerce çalışan öğrenciden biri olarak 1 Mayıs ile ilgili söylemek istediğim birkaç şey var. İşçi bir öğrenci olarak işçi sınıfının sorunlarını erken deneyimleme şansı buldum. Matbaada asgari ücretin yarısına sigortasız bir şekilde çalışıyorum. Çalışma koşullarım çok zor, bu 1 Mayıs mektubu olduğu için çok umutsuz bir tablo çizmek istemediğimden bu kısmı atlıyorum. Öğrenciliği ve çalışmayı bir arada yürütmenin zaman yönetimini sağlama konusunda birçok artısı olduğu gibi, sosyal alanda sizi çalışmayan akranlarınıza göre geri planda tutan eksileri de bulunuyor. Çalışan bir öğrenci olduğum bu dönemde birçok şeye şahit oldum. Örnek verecek olursak özellikle öğrenci, göçmen ve kadın işçilerimizin kayıt dışı sektörlerde hak ettikleri ücretleri alamadığını gördüm. Alım gücünün azaldığı ve gelecek kaygısının arttığı bu günlerde birlik ve beraberliğin öneminin altını çizmek istiyorum.
Mezun olduğumuz alanlarda çalışabileceğimiz, eşit işe ücret alacağımız bir gelecek beklentisi içerisindeyim. Beklemek ile bir şey olmayacağının da maalesef ki farkındayım. Mücadelenin olmadığı yerlerde haklarımıza ulaşmamızın zor olacağı bir gerçek.
1 Mayıs, bizlere işçi sınıfının bir mirası. Özveri ve dayanışmayla emeğin sömürülmediği, liyakatın geçerli olduğu, sendikalaşmanın arttığı bir gelecek kurabileceğimize inanıyorum çünkü birlikte güçlüyüz ve mücadele ederek başaramayacağımız bir şey yok. Bunun en büyük örneklerinden birisini hijyenik pedlere gelen zamları protesto ederek yüzde 18’lik KDV oranını yüzde 8’e düşüren dayanışma ve mücadele ile gösterdik. Yaşasın 1 Mayıs!