3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü | İHD: Gazetecilere özgürlük!
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla açıklama yapan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, "Yargı tacizine son verilerek tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmalarını istiyoruz" dedi.
Fotoğraf: MA
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yazılı açıklama yayımladı.
Gazetecilere yönelik soruşturma, gözaltı, yargılama ve tutuklamalara dikkat çekilen açıklamada "Basına yönelik bu baskılar; gerçekleri gizleme, gerçek dışı bilgi ve haberlerle halkı manipüle etme, yönlendirme gayesi taşıyor" denildi.
Açıklamda "Tüm basın emekçilerinin onurlu direncini selamlıyor, basın özgürlüğü çerçevesinde, medya araçları ve gazeteciler üzerindeki siyasi vesayet, ekonomik baskı ve yargı baskısı da dahil her türlü baskıya son verilmesini, gazetecilerin çalışma koşullarının düzeltilmesini, örgütlenme özgürlükleri önündeki engellerin kaldırılmasını, gazetecilere yönelik yargı tacizine son verilerek tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmalarını istiyoruz" denildi.
İHD İstanbul Şubesinin açıklaması şöyle:
"Demokrasinin, düşünce ve ifade özgürlüğünün, haber alma, haber verme ve gerçeği bilme hakkının olmazsa olmazı diye tanımlanan basın özgürlüğü ve basın özgürlüğüne uygun faaliyet sürdürmek isteyen medya organları ve gazeteciler, tüm dünyada despot, baskıcı yönetimler tarafından her geçen gün daha da fazla baskıya maruz bırakılıyorlar. Ve basın özgürlüğü, Türkiye’de en çok ihlal edilen özgürlük alanlarından biri.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün yayınladığı bu yılki Basın Özgürlüğü Endeksine göre Türkiye gazeteci tutuklamada yine ön sıralardaki yerini korudu ve 180 ülkenin oluşturduğu listede 149. sırada yer aldı. İktidarın gizlemeye çalıştığı gerçekleri ifşa eden gazetecilere yönelik soruşturma, gözaltı, yargılama ve tutuklamalar devam etti.
Türkiye Gazeteciler Cemiyetine (TGC) göre Türkiye’de 28 gazeteci cezaevinde ve 2021 yılında gazeteciler 475 kez hâkim karşısına çıktı.
Türkiye Gazeteciler Sendikasının (TGS) 2021-2022 Basın Özgürlüğü Raporu’na göre ise;
- '(TÜİK)2021 yılında genel işsizlik oranı %12 iken gazetecilik mezunları içinde işsizlik oranı %18,3.
- Resmi basın kartı sahibi gazeteci sayısı geçen yıla göre artış gösterse de kayıtlı gazetecilerin sadece yüzde 68,72’si karta sahip. Sigortasız ya da serbest çalışan gazetecilerle birlikte bu oran daha da düşüyor.
- Son bir yılda ; 31 gazeteci toplamda 52 gün gözaltında kaldı.
- 60 gazeteci hakkında soruşturma açıldı.
- 128 davada 273 gazeteci yargılandı.
- Gazeteciler toplam 75 yıl 5 ay 26 gün hapis cezasına mahkûm edildi.
- 57 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı; 32 gazeteci sözlü olarak tehdit edildi.
- 54 haber sitesine ve 1355 haber içeriğine erişimin engellenmesine, 19 haberin içerikten çıkarılmasına karar verildi.
- RTÜK marifetiyle toplam 61 ayrı karar ile toplam 10.427.902 TL idari para cezası verildi.
- 2021’de 559 basın kartı iptal edildi. TGS’nin İletişim Başkanlığı’ndan edindiği bilgiye göre 16.429 kişide Cumhurbaşkanlığı basın kartı var.
- Basın İlân Kurumu gazetelere toplam 25 gün ilân kesme cezası verdi.'
Yapılan çeşitli açıklamalarda yüzde 95'inin iktidarın kontrolü altında olduğuna dikkat çekilen medya çalışanlarının işsizlik baskısı altında ve asgari ücretin altında maaşla ve sigortasız çalışmaya zorlanıyorlar.
Gazeteciler gazetecilik faaliyetlerinden dolayı; 'Devletin birliğini bozmak', 'örgüt yöneticiliği', 'örgüt üyeliği', 'örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek', 'örgüt propagandası', 'cumhurbaşkanına hakaret', 'devlet kurumlarını aşağılamak', 'suçu ve suçluyu övmek', 'suç işlemeye tahrik', 'kin ve düşmanlığa tahrik', 'soruşturmanın gizliliğini ihlal', 'hakaret', 'iftira', 'devlet sırlarını ifşa etmek' gibi suçlamalar nedeniyle ceza ve tazminat davaları yanında, hedef gösterilerek saldırılara maruz bırakılıyorlar.
Yukarıda da söylendiği üzere, gazeteciler sadece ceza davalarıyla değil, tazminat davaları ile de ve hatta hedef gösterilerek ve işsiz bırakılarak da cezalandırılıyor, baskı altında tutuluyorlar. Ve iktidarın dışında yolsuzluk, usulsüzlük yapan büyük şirketler tarafından da fiili baskıya, yüksek tazminat davaları ile yargısal baskıya maruz bırakılıyorlar.
Bilindiği üzere, basına yönelik bu baskılar; gerçekleri gizleme, gerçek dışı bilgi ve haberlerle halkı manipüle etme, yönlendirme gayesi taşıyor. Demokrasiyi, düşünce ve ifade özgürlüğünü, halkın haber alma, gerçekleri bilme hakkını hedef alan bu gaye, özgür basın çalışanlarının direnci ve direnişi sayesinde bu güne kadar boşa çıkarılabildi.
'Dünya Basın Özgürlüğü Günü' vesilesiyle tüm basın emekçilerinin bu onurlu direncini bir kez daha selamlıyor, basın özgürlüğü çerçevesinde, medya araçları ve gazeteciler üzerindeki siyasi vesayet, ekonomik baskı ve yargı baskısı da dahil her türlü baskıya son verilmesini, gazetecilerin çalışma koşullarının düzeltilmesini, örgütlenme özgürlükleri önündeki engellerin kaldırılmasını, gazetecilere yönelik yargı tacizine son verilerek tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmalarını istiyoruz.
Basın özgürlüğüne yönelik baskılara son! Tutuklu gazetecilere özgürlük! Halkın haber alma, gerçekleri bilme hakkı engellenemez!" (MEDYA SERVİSİ)