03 Mayıs 2022 19:36

Güney Meydan’da 1 Mayıs

Boğaziçili öğrenciler olarak her gün ders aralarında vakit geçirmek için kullandığımız Güney Meydan’ı bir 1 Mayıs alanına çevirmek üzere bir araya geldik, şenlik düzenledik.

Kaynak: Berkay Morkan

Paylaş

Serpil ÖZDEMİR

Boğaziçi Üniversitesi           

 

Tekrarlamakta fayda var; Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri, Melih Bulu’nun 2021 Ocak’ta üniversiteye kayyum olarak atanmasından bu yana direnişteler. Tüm bu kabul etmeyişin, eylemselliğin ve dinamizmin sonucunda, yedi aylık bir mücadelenin ürünü olarak Melih Bulu, bir gece yarısı kararnamesi ile Temmuz 2021’de görevden alındı. Yerine atanan sıradaki kayyum Naci İnci ise ilk rektörü bile seçimle başa gelmiş bir okulda yaklaşık 10 aydır müthiş bir utanmazlıkla kendi kendine rektörcülük oynuyor.

İşte bütün bu süreç belki de okuyarak anlaşılması çok zor olacak bazı şeyleri öğretti bizlere. Mücadele edip taleplerimizi alanlarda haykırdığımızda değiştirebiliyor, dönüştürebiliyor ve kazanabiliyoruz. Biz de güncel siyasal gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda bu 1 Mayıs’ın çok daha farklı ve anlamlı olacağının bilincinde olmanın verdiği heyecanla “Acaba her gün ders aralarında vakit geçirmek, arkadaşlarımızla sohbet etmek hatta yeri gelince sloganlarımızı en güçlü sesimizle haykırmak için kullandığımız Güney Meydan’ı bir 1 Mayıs alanına çevirebilir miyiz?​” sorusuna yanıt aramaya başladık.

1 Mayıs için okul içinde ne yapabilirdik? Emek Gençliği, Sol Genç ve Türkiye Komünist Gençliği’nden öğrenciler olarak bir araya gelip bu soruya cevap aramaya, 1 Mayıs’ı tasarlamaya başladık. İlk başta bir 1 Mayıs yürüyüşü gerçekleştirmek üzere plan yaparken sonrasında kulüplerle ve direniş sürecinin inisiyatifleriyle birleşerek bir 1 Mayıs şenliği düzenlemeye karar verdik. Teklif götürdüğümüz birkaç kulüp ne yazık ki çekingen davranmak zorunda kaldı, zira hepimiz kayyumluğun keyfi sebeplerle (veya sebepsizliklerle) kulüp icraatlerini kısıtlayabileceğini, kulüp imkanlarına el koyabileceğini biliyoruz. Hem bu gibi sorunlardan hem de çalışmaya biraz geç başlamaktan sebep bazı kulüplerin takvimlerine uyamadık ve belki de çok daha güzel geçirebileceğimiz bir günden belli başlı ölçülerde ödün vermiş olduk. Neyse ki artık bir sonraki sene ne kadar daha erken çalışmaya başlamamız gerektiğini biliyor ve Boğaziçi 1 Mayıs’ının gelenekselleşmesini ümit ediyoruz.

HER ŞEYE RAĞMEN GÜNEY MEYDAN’DA ŞENLİK

Akademisyenlerimizin sürdürdüğü nöbetlerinin sonrasında steplerde Evrensel Gazetesi Ekonomi Yazarı Prof. Dr. İzzettin Önder ile “1 Mayıs’ın Tarihsel Önemi” başlıklı bir açık ders gerçekleştirdik. Dersten sonra da İzzettin Hoca’yla bir araya gelerek mücadele ederken gerçek amacın ne olduğunu unutmamanın önemini ve devrimi gerçekleştirecek öznelerin neler veya kimler olacağını tartıştık, bir yandan da çaylarımızı içiyorduk.

Hep beraber şarkı söyleyip dans ederek 1 Mayıs’ı kutlamaya başlamıştık bile. Pankartımızı hazırladık, dövizlerimizi boyadık. Önümüzde dopdolu bir Güney Meydan, yanımızda şarkılar eşliğinde masalarını kuran kulüpler vardı. Hava sıcak, gençlerin neşesi daha da sıcaktı.

Bunların hepsinin verdiği mutlulukla enerji toplayıp pankartımızı yürüyüş başlayıncaya kadar İİBF binasına asmaya karar vermiştik. Astığımız bir saatin içinde fark ettik ki okul içerisinde apayrı bir işlev gören özel güvenlik birimi pankartımızı çalmaya çalışıyorlardı. Pankartımızı sökerek YÖK’e bağlı kamu kurum ve kuruluşlarında bunun yasak olduğunu, ancak asan kişiler hakkında tutanak tutulduktan sonra bize pankartımızı geri vereceklerini söylediler. Söylediklerini kabul ettik ve sivil polis-güvenli ordusuyla birlikte kulübelerine yürüdük. Kulübelerine gittiğimizde takındıkları tavır ise bambaşkaydı! Yaptığımızın suç olduğunu yineleyerek pankartımızı geri vermeyeceklerini belirttiler. Konuşmaya başladık. Pankartı sökerken söylediklerini kabul ettiğimizi ve pankartı geri alma konusunda ısrarcı olduğumuzu söyledik. Sesimiz yükselince “Bu iş için neden bu kadar kalabalıksınız? Dağılın!” dediler. Bir arkadaşımız ise sivil polis ve ÖGB yığınını işaret ederek “Bence de burada bu kadar kalabalık olmamalıyız(!)” dedi. Üstünde hiçbir hakaret unsuru, nefret söylemi barındırmayan, sadece “Kampüslerden Meydanlara 1 Mayıs’ta Alanlara” yazan pankartımızı, asan arkadaşlarımızdan biri hakkında tutanak tutulmasıyla geri aldık. Tüm bu olanlar esnasında nasıl oldu, ne zaman oldu bilinmez, pankartımızın bir kısmı yırtılmıştı. Onardık, şenliğimize devam ettik.

Aynı zamanda okulumuz öğrencilerinden olan sanatçı Deniz Tekin’in konserinde birleştik, büyüdük, daha kalabalık şekilde şenliğimize devam ettik. Ses sistemimizdeki soruna rağmen herkes yüzlerinde gülümseme ile “…ama Mecidiyeköy metroda belki rastlarım diye hep oturup bekledim…” “…Ortaköy’den Beşiktaş’a giden ağaçlı yolda artık hiç aklıma gelmiyorsun…” sözlerini duyuyor, hep bir ağızdan eşlik ediyordu. Konser bitiminde herkesi anonsla yürüyüş kortejimize davet ettik. Duyulduğunu düşünsek de belki 1 Mayıs’ı kendiyle özdeşleştirememe belki çeşitli çekinceler belki de “Ben katılsam ne değişir?​” gibi sorularla konser sonrasında büyüyemedik, küçüldük.

BİLİYORUZ, SESİNE SES KATAN KAZANACAK!

Beraber hazırladığımız, onardığımız pankartımızı alıp kortejimizi oluşturarak sloganlarımızla Güney Kapı’ya yürüdük. Bu esnada sivil polisler ve ÖGB’ler de 1 Mayıs’ın anlamını kavramış olacaklar ki kortejimizin arkasına katılarak kendi kortejlerini oluşturdular(!) Güney Kapı önüne vardığımızda basın açıklamamızı okuduk. 1 Mayıs’ın öznel koşullar dahilinde neden önemli olduğuna, bunun için neler yapmak gerektiğine atıfta bulunduk. Öğrencilerin hayat pahalılığı yüzünden yemekhane dışında beslenemediğine, barınma problemi yüzünden kalacak yer bulmakta zorluk çeker hale geldiğine, kampüste alkol yasağı gibi uygulamalarla yaşam tarzına müdahale edildiğine, eğitim hayatına devam edebilmek için işçileşmek zorunda kaldığına dikkat çektik; gittikçe artan baskıları ve yoksullaşmayı reddettik. Çünkü biliyoruz ki mücadele eden, emeğini birleştirip çoğaltan, arkadaşının sesine ses katan kazanacak.

 

ÖNCEKİ HABER

Mücadele Mayıs’ı bağımsızlık ve sosyalizm talep ediyor

SONRAKİ HABER

Zafer bizimdir!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa