Belirsizlik sadece Heisenberg’in ilkesi olsun diye
Fizik öğrencileri olarak bu 1 Mayıs’ta asistan kontenjanlarının arttırılmasını ve bölüm bütçesinin arttırılmasını talep ediyor, ekonomik krizin yükünü ödemeyi reddediyoruz.
Kaynak: Evrensel
ODTÜ Fizik bölümünden öğrenciler
ODTÜ Öğrencileri olarak toplulukların çağrısıyla 1 Mayıs için bir forum düzenledik. Forum içerisinde topluluklar, hem 1 Mayıs’ın örgütlenmesi hem de 1 Mayıs konseptli çeşitli etkinlikler düzenlenmesi için görevler üstlendiler. Fakülte ve bölümlerdeki öğrenciler ise hem 29 Nisan’da ODTÜ’de işçilerle birlikte yapılacak yürüyüşte hem de 1 Mayıs’ta Tandoğan Meydanı’ndaki mitingde ODTÜ Öğrencileri korteji içerisinde yürümek için çeşitli pankartlar hazırladılar. Bizler de Fizik öğrencileri olarak “Fizik Öğrencileri” imzalı bir pankart yaptık. Bizlerin Fizik öğrencileri olarak, az bir katılımla da olsa, taleplerimizi meydanlarda seslendirecek olmamız da ODTÜ bileşenleri içinde bir çeşitlilik yaratacak.
AKADEMİYE KADRO, TEMEL BİLİMLERE BÜTÇE!
1 Mayıs’a giderken Fizik bölümündeki sıra arkadaşlarımızla bir röportaj gerçekleştirdik. Yakın zamanda ülke gündeminde ses getiren işçi eylemlilikleri hakkında düşüncesini sorduğumuz 2.sınıf Fizik bölümü öğrencisi arkadaşımız, işçilerin haklarını savunmak için yaptığı eylemlerin sonucunda iş akdine son verilmesinin işçilerin haklarının suistimal edilmesi olduğunu belirtti. İşçilerin iş akitlerine son verildiği için eylemin bir anlamı olmadığını; eylemlere saygı duyulmadığını, baskı ve kaba kuvvet ile insanların düşünce ve ifade özgürlüklerinin sınırlandırıldığını, boyun eğmeye itildiklerini ve bütün bunların herkese bir göz dağı vermek için yapıldığını söyledi.
Öğrenci olarak bizlerin çalışma hayatında da çeşitli haksızlıklarla karşı karşıya kalacağımızı fakat ifade ve hak arama özgürlüğünün kısıtlanmasının öğrencilerde ön yargı ve korku oluşturduğunu da ekledi. Bugün öğrenciler çalışmak istediğinde okulun, öğrencilere bir saatlik iş için sadece 12TL’lik bir ücret verdiğini, fazla iş yükünün öğrencilere yüklenerek işlerin ucuza kapatılmaya çalışıldığını da dile getirdi. Öğrencilerin ise mezun olduklarında bir işe girebilmek için CV’lerine yazmak üzere bu işlere mecbur kaldığını ekledi. 1 Mayıs’a giderken öğrenci asistanlığının asgari ücrette olmasını, artan fiyatlar karşısında kantinlere gelen zamların düşürülmesini, ürünlerin kalitelerinin arttırılıp porsiyonların büyütülmesini talep etti. ODTÜ öğrencilerinin 1 Mayıs’ı örgütleme sürecine dair ise toplulukların kendi alanlarında etkinlikler düzenlemesinin bu süreci verimli kılacağını düşündüğünü söyledi.
“Temel bilim okuyan öğrenciler genellikle akademiden devam etmeyi hedefliyor, ama kadro sayısı yetersiz. Kadro sayısı arttırılmalı” diye ekleyen arkadaşımız, bilimlere ülkemizde hak ettiği değerin verilmediğini, iş imkanlarının çok az olduğunu belirtti. Sahada da çalışmak isteyen insanlar olabileceğini dolayısıyla orada da iş imkanının arttırılması gerektiğini ekledi. Sadece en çok talep gören şeylere ödenek sağlandığını, öğrencilerin fizik bölümünde bulunan GÜNAM laboratuvarı için “En kötü burada devam ederim” diyerek geleceğini planladığını dile getirdi.
“EKONOMİK SORUNLAR EN ÇOK İŞÇİ VE EMEKÇİLERİ ETKİLİYOR”
Bir diğer Fizik 2.sınıf öğrencisi arkadaşımız ise ekonomik olarak ülkece oldukça zor bir süreçten geçtiğimizi, bu ekonomik sorunlar her kesimden insanı etkilese de en çok işverenleri değil işçi ve emekçi kesimleri etkilediğini dile getirdi. Zamlanan ürün fiyatlarının arttırılmayan maaşlar ile birleştiğinde işçi ve emekçilerin evine götürebildiği yiyeceğin, içeceğin azalmasına sebep olduğunu belirtti. İş yapamayan patronlar fabrikalarını satıp milyonları cebine atabilirken bu fabrikalarda çalışan işçilerin, yani verdikleri emek dolayısıyla bir nevi o fabrikanın bir payına sahip olması gereken insanların, hiç düşünülmeden bir kenara atıldığını söyledi. Bu tarz birçok örneğin artmasının da önümüzdeki 1 Mayıs’a eskisinden daha çok önem kazandırdığını ifade etti.
Tüm bu haksızlıklara ve baskıya karşı hak elde edilebilmesi için insanların ortak sorunları etrafında birleşip birlik olarak seslerini yükseltmesi gerektiğini vurguladı. Üniversite yöneticilerinin öğrencilere karşı baskıcı davranışlarının biz öğrencilerin birleşmesinin eksikliğinden kaynaklandığını, 1 Mayıs’ın hep beraber tek bir ses çıkarabilmemiz konusunda önayak olabileceğini ve bunu yapabildiğimiz zaman çok daha fazla kazanım elde edebileceğimizi ekleyerek sözlerini bitirdi.
Vize haftası ve ardından gelen bayram tatiline rağmen bölüm arkadaşlarımızla, yaşadığımız sorunlara karşı taleplerimizi konuşabilmek adına yaptığımız röportaj ve tartışmalarda görüyoruz ki bugün, fizik öğrencileri de ekonomik krizin yükünü almak istemiyor. Asistan kontenjanının arttırılması ve bölüme bütçe ayrılması da 1 Mayıs taleplerimiz arasında.