Eğitimin sorunlarına kör ve sağır kalanların düzeni
Torpil hanedanındakiler sınav stresinden intihar eden, istediği eğitimi alamayan milyonlara karşı sağır, dilsiz oldular ve milyonları bu düzene mahkûm ettiler.
Kaynak: Unsplash
Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesinden bir öğrenci
Sultangazi/İstanbul
Eğitim kelimesi hepimizin bildiği ama herkesin anlayamadığı bir kelime bence. Tabii ki şu an derin tanımlarla kafa karışıklığı yaratmak istemem. Değinmek istediğim şey şu: Eğitim okuması kolay,söylemesi zordur ve her ağızda dürüst olmaz; ihtiyaçları, sesleri, renkleri vardır. Dünya genelinde zaten mükemmel bir eğitimin örneği dahi yokken bizim küçük bahçeli ülkemizde de gençlerin geleceğe dair tek dal kalan umudu, onların ikinci evleri olan okullarda aldıkları eğitim. Asıl noktaya gelmem gerekirse, çocuklar birer izdir, dünyanın parmak izi ve hepsi farklı farklı insanlardır. Her insanın hayatı farklı değil midir? Karşılaştıkları, yaşadıkları çileleri bir perde değil midir? Peki neden çocuklara hayatlarını gölgeleyen bir eğitim sistemi içerisinde el uzatılmıyor da “bahane”denilerek uzaklaştırılıyor çocuklar?
İKİ FARKLI ÇOCUK İKİ FARKLI HİKÂYE
Sınav senesi olan bir çocuk düşünün: Ailesi sorumsuz, yapmak zorunda olduğu zorunluluklar, içinde büyütmek zorunda olduğu bir insan var, geleceği kader tarafından çivilerle yazılmış tahtalara. Şimdi de CNN Türk Genel Müdürünün kızı olduğunuzu düşünün, 2013-14 yılları arasında TEOG adında bir sınava giriyorsunuz. Puanınız istediğiniz okula yetmiyor ama babanızın tanıdıkları sayesinde MEB’de kimseden habersiz yasalar çıkartılıyor, sizi Ankara’da istediğiniz okula sokmak için. Davalar açılıyor, hakları yenenler haykırıyor lakin ne çare, siz yine de kontenjanı 168 olan okula 169. öğrenci olarak giriyorsunuz. Yüzünüz pek, alnınız ak ve o okuldaki kimse sizi kabul etmese dahi oradan mezun oluyorsunuz. Peki sevgili bakanlığımız birinci eldeki yardıma muhtaç, o okula giremeyen ve başka imkanlar sunulmayan çocuklara ne diye seslendi:“Bahane uydurmayın, çalışabilirdiniz.” Vicdana muhtaç genel müdürümüzün kızına uyguladığı karara ne dedi: “Yasal olarak genişletilmiş hakkıydı.” O birinci eldeki çocuklar kendini büyütüp insan olmaya çalışıyorken, ikinci torpil hanedanındaki gibiler ise koltuklarını kabarttıkça kabartarak sınav stresinden intihar eden, geçimsizlikten istediği eğitimi alamayan, şiddete maruz kalan milyonlara karşı sağır, dilsiz oldular ve milyonları bu düzene mahkûm ettiler.