Bugün piknik, yarın 1 Mayıs

Ayrancı Anadolu Lisesi öğrencisi

Ankara

1 Mayıs’a giderken hem tüm dönemin değerlendirilmesi hem 1 Mayıs’a hazırlık için, 1 Mayıs pikniğinde toplandık. Farklı ilçelerden, farklı okullardan gelen 20’yi aşkın genç olarak, sistemin bize dayattığı başarıyı sağlamak üzere kendimizi yıprattığımız bu dönemde, bu etkinliği yapmak bizim için motivasyon oldu. Herkes, evinde hazırladığı yiyecekleri ve benzeri şeyleri yanında getirdi. Keyifle geçen kahvaltımızdan sonra çok da şişkin olmayan topumuzla futbol ve voleybol oynadık. Hatta oradan geçen vatandaşlar da oyunumuza katıldı, sohbetlerimize dahil oldu. Yorucu futbol maçının ardından enerjimizi üniversiteli arkadaşlarımızın hazırladığı sandviçlerle tekrar kazandık. Tabii herkesin aklında otobüs yolculuğundan beri halat yarışı vardı. Ben de işin ucundaki ödülü düşünerek takımımı kurdum. Bizim takımımız diğerlerine göre daha güçlü gözükse de maalesef kaybettik. Yarışmayı diğer arkadaşlarımızın grubu kazandı. 

1 MAYIS’I ANLAMAK

Dinlenirken bizlerle beraber olan üniversiteli genç yoldaşlar, bize deneyimlerini ve sınav süreçlerini anlatıp yol gösterdiler. Doğadan, eğitimde fırsat eşitsizliğinden, sınıf ayrımcılığının tarihi hakkında tartışıp, gelecek için önerilerde bulunduk. Liseli gençlerin çoğunun aklında soru işareti bırakan durumları konuşup çoğumuzun sorusuna cevabı birlikte bulduk. Bu piknikte bir diğer amacımız da 1 Mayıs’ı anlamaktı. 1 Mayıs’ın, sosyalizmin ve sınıfların kökeni hakkında konuşup fikirlerimizi beraber tartıştık. Her birimizin bir şekilde yardımcı olduğu, eğlendiğimiz ve en önemlisi 1 Mayıs’ın aslında neden “işçi-emekçi” günü olduğunu anlayıp beraber tartıştığımız bir günün sonunda tatlı yorgunluk, yerini “iyi ki”lerebıraktı. Ben de sesimizin beraberken daha gür çıktığını, birbiriyle aynı ya da farklı düşünen bireylerin birlik olduğunda, ortak paydada buluşup problemlere ortak çözümler bulabildiğini gözlemledim. Biz gençlerin haykıracağı çok fazla problem varken, örgütlenmenin tam sırası olduğunu öğrendim. Hepimiz emekçiyiz, hepimiz aynı yolda yürüyoruz. Bizler, birlik olacak ve sesini çıkaramayan herkesin sesi olacağız.